Yıldız Ramazanoğlu
İnsan kendi gençliği küllenmiş geride kalmış olsa da o zamanların hissiyatını bir kıvılcımla hatırlar; iğneden ipliğe her duygu nasıl da canfeda bir tutkuyla yaşanır, yapmacıktan riyadan uzak, nasıl bazen boyun eğmiş gibi mülayim, bazen pervasız olur insan.
Kitaplarını bağışlamış, üzülenlerden özür dilemiş. Samatya’daki kayalıklara çantasını bırakıp denize doğru yürürken kalbinde aklında ne vardı narin kızın, tam olarak bilinmesi mümkün olmasa da hepimiz yanındaymış gibi konuştuk. Fotoğrafında ışıl ışıl iyilikle parıldayan bir çift siyah göz, kocaman bir gülümseme ve yüzüne büyük gelen ama ona filozofça bir hava katan gözlük var. Siyah saçlarını arkadan toplamış, üzerinde mütevazı bir kaban ve kucağında seven sevilen bir kedi. İnsanlıkla bağları kopmuş, takma adlarla başkalarını incitmeyi örselemeyi ahlak edinmiş hem de akranı ve üniversite öğrencisi oldukları söylenen siber saldırganlar, ona güzel olmadığını ima eden şeyler yazıp saatlerce ağlatmış. İnsanlar ne kadar eğitim alırlarsa alsınlar güzellik hakkında, olabilecek en bayağı ve sığ yerde durabiliyorlar. Canavarca işleyen, herkesi birbirine benzeten yüz ve beden endüstrisinin boyunduruğundaki kimi gençlerde, gencecik bir kızın doğal sade ve pürüzsüz güzelliğini görecek göz kalmadı demek ki. Kalp güzelliği gibi bir indirgemeye başvurmadan, gerçek bir fiziki güzellikten söz ediyorum.
Güzelliğin en solmaz hakikatinden bakınca da Sibel Ünli çok yükseklerde. Arkadaşlarının verdiği bilgiler ne kadar güzel bir insanı kaybettiğimizin delili. İstanbul Üniversitesi’nde Türk Dili Edebiyatı okuyan, haksızlıklara karşı duran biri. İnsanlara hayvanlara canlılara karşı duyarlı, genç yaşında edebiyattan siyasete, felsefeden insan haklarına yerli yabancı birçok kitap okumuş, hatta Rus yazarları tümüyle okuyup bitirmiş bir arkadaşına göre. Okulundaki kedilerin hamisi, her birinin adını bilen, biri hasta olunca dersini feda edip Fatih’teki veterinere götüren. Bir gruba yönelik aidiyet duygusunu işitmedim ama yoksuldan ezilenden kimsesizlerden yanaydı diyor arkadaşı. Biri sol görüşlü olduğunu düşünüyor, diğeri ise kendini anarko-komünist olarak tanımladığını söylüyor. Fakat ortak görüş hak ve adalet arayışı içinde, neşeli hayat dolu bir genç.
Majör depresyon tedavisi gördüğünü yazmış. Bu hepimizin ve yakınlarımızın başına gelebilecek, tedavisi mümkün derin bir üzüntü hali. Halini özetlemiş twitter hesabında: “gidecek yerim yok, yaşanmaya değer bir hayatım da.” Son bir lirasının kaldığını, parası olsa Kredi Yurtlar Kurumu’na olan borcunu ödeyeceğini söylüyor.
Sibel’de müşahhaslaşan, içimizi yakan gerçeklik gösteriyor ki gençlerin önüne konan hedefler çok ağır karanlık ve dünyevi. Beklentiler oldukça acımasız ve ayakta kalmak hiç kolay değil. Temel ihtiyaç olan “değer görme” aslanın ağzında. Müntehirin ruh halini sadece ekonomik koşullarla açıklamaya çalışanlarla, psikolojik sıkıntıya, platonik aşka bağlamak isteyenlerin kutuplaşmasına şahit olduk bu sefer de. Bütün can yakıcı gerçeklerin iç içe geçmesinden oluşan enerji yitimini görmek, olanı bütünüyle kavramak çok mu zor. Tek başına umutsuzluk ve çaresizlik yaratmaya gücü yetmeyen birçok parçanın ölümcül sinerjisi işte. Geçim sıkıntısı son noktayı koymuş, artık fiziki varlığınızı bile idame ettiremiyorsanız yuvarlanan çığın altında kalırsınız elbette. Son zamanlarda başka intiharlarda da bunu gördük. Bütün dünyada ekonomik sıkıntı var diye yanımızdaki bireylerin acısını yok saymak, büyük söylemlerle biricik insan deneyimini küçümsemek, azımsamak, hiçe çıkarmak insanlık onurumuzu zedeliyor. Kimileri de fırsattan istifade ölümü Suriyelilere bağlanan maaş yalanlarıyla açıklamaya çalıştı. Bütüncül bir iyiliğe ulaşamayanlar, güya Sibel’i müdafaa ederken başka bir canavarlığa odun taşıyorlardı. Savaşın ne başlamasında ne de sonuçlarında hiçbir dahli olmayan mülteci gençleri çocukları ırkçılığa hedef gösterdiler yine. Sibel okulda uğradığı ayrımcılık yüzünden kendini mezarlığın kapısına asan dokuz yaşındaki Suriyeli Veil Es Suud’un ölümüne kimbilir ne kadar üzülmüştür. Akşamları bir derneğin gönüllüsü olarak evsizlere mültecilere yoksullara çorba dağıtıyormuş zaten. Devlet dönüşsün, kötülüklerin anası kapitalizm kahrolsun ve bunun için mücadele verelim hep birlikte. Peki iletişim devriminin sağladığı büyük imkanlara rağmen oluşan derin yalnızlıklar girdabına karşı koymak için harekete geçmeyelim mi? Orta Doğu’nun belirsizliklere ve muhtemel savaşlara sürüklendiği bir ortamda, sağ sol İslamcı demeden, birbirimizin deneyimine eğilerek temelden bir sistem tartışması başlatılması, gelir dağılımı uçurumunun geriletilmesi kimin işi? Kimse kendini masum addedip kenara çekilemez. Kendimizi sorumlu hissetme zamanı. En güzel yorumlardan birini bir üniversite hocası yaptı. “Biz o kürsülerde yalnızca ders anlatmak için değil,öğrencilerimizin yaşama tutunmaları, iyi bir yurttaş olmaları için de görev alıyoruz. Eğer gencecik bir yaşam sönüyorsa bizim de bu olan bitende sorumluluğumuz var.”
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020