Hasan CEMAL
Türkiye'den çekilenler ne yapacak?
Çekilen PKK güçleri için Cemil Bayık, “Savaşacak olsak, çekilmezdik” diyor. Karayılan, çekiliş sonrasını “Henüz güçlerimizi dağıtma noktasında değiliz. Önce eğitim görecekler. Neden geldiler? Bu sürecin anlamı nedir? Güçlerimizi ideolojik olarak eğitmeden bir arada tutamayız” diyerek anlatıyor. Gülerek ekliyor: “Ceplerde paramız da yok ki onları bir arada tutalım!..”
Suriye'de de mi 'kuzey' oluştu
Karayılan’a soruyorum; “Kuzey Irak’tan sonra, şimdi de Kuzey Suriye mi oluştu?” Hiç duraksamadan “Evet oluştu” yanıtını verip devam ediyor: “Altı üstü 2 bin gerilla çekiliyor! Şimdi Bağdat diyor ki, PKK bu güçleri Kerkük’e gönderecek. Bazıları Suriye’ye, bazıları İran’a, PJAK’a gönderecek diyorlar. Böyle bir niyetimiz kesinlikle yoktur.”
PKK Suriye'de hangi tarafta
Karayılan, PKK'nın Suriye'de tartışılan konumu için iki tarafa da rezerv koyuyor: “Biz üçüncü tarafız Suriye’de... Ne muhalefetten, ne Esad’dan yanayız. Ne müdahale eden güçlerden, ne de müdahaleye karşı direnen statükocu güçlerden yanayız. Biz üçüncü tarafız. Suriye’deki Kürtler de öyle, üçüncü taraf...”
PYD'nin silahlı gücü 10 bini geçti
“PKK'nın Suriye kolu” olarak bilinen PYD için Karayılan şu değerlendirmeyi yapıyor: PYD’nin silahlı güçleri 10 bini geçti. Kendi meclislerini kuruyorlar, kendi savunma güçlerini oluşturuyorlar. Farklı ve yeni bir yapılanma gerçekleşiyor. Tabandan yukarı doğru bir yapılanma... O yüzden de Kuzey Irak’tan farklı bir yapılanma bu...”
KANDİL, Şehit Sara Akademisi
Sabah saat beşe geliyordu, Erbil’den Kandil’e doğru yola koyulduk. Güneş tam karşımızdan ateşten bir top gibi doğuyor.
İlk soru:
“Barış geliyor mu? Gelecek yıl Türkiye’de görüşebilecek miyiz Hasan Abi?..”
Dukan taraflarından geçiyoruz. Baraj su tutmuş, koca bir göl olmuş.
Kürt lider, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin memleketidir Dukan. Kaç zamandır Berlin’de bir hastanede ölümle boğuşuyor Mam Celal... Geçen Kasım ayındaki son görüşmemizde, “PKKbana geldi silah bırakmak için” demişti. Barış için bir yol haritası çizerken de eklemişti:
“Barış için diyalog kapısını tek bir adam açabilir, Öcalan... Ancak o, dağdakileri indirebilir.”(Milliyet, 16 Kasım 2012)
Karşımızda karlı sıra dağlar beliriyor. “Orası Kandil’dir, PKK’nin kalbidir, arkası da İran’dır” diye anlatıyor. Önce dağlara tırmanıyoruz, sonra ortasından gürül gürül sular akan yeşil vadilere iniyoruz.
İki gerilla, bir nöbet kulübesi ve direkte bir PKK bayrağı. “PKK cumhuriyetine hoş geldin Hasan Abi” diyor, “Burada Medya Savunma Alanları başlıyor, yani PKK’nin kontrolündeki topraklar...”
Karşıdaki dağın yamacına, beyaz taşlar üstüne kocaman bir siyah beyaz Öcalan portresi çizmişler. Simsiyah pos bıyıklarıyla Öcalan ve güneşin altında göz alıcı bir nokta...
Cep telefonu çalıyor. Kürtçe konuşuyor. “Tepemizde insansız keşif uçağı dolaşıyormuş. Heronmu, Predatör mü bilmiyorum, ama hayra alamet değildir” diyor. Başımı gökyüzüne çeviriyorum, bir şey göremiyorum.
Botan’ın dağa çıkış hikâyesi...
Bir köy evinde mola veriyoruz. Yer sofrasında kahvaltı ve sohbet... Adı Botan, 29 yaşında, on yıldır dağda. Kucağında silahıyla karşımda oturuyor. Van taraflarından. Okula birkaç yıl gitmiş. Ne oluyor süreç, çekilme nasıl gidiyor sorusunu gayet kayıtsız yanıtlıyor:
“Biz zaten 30 yıldır hep girip çıkıyoruz. Bizim için yeni bir şey değil ki. Bu topraklar kuzeyiyle, güneyiyle zaten Kürdistan...”
Babasının varlıklı olduğunu söylüyor ve dağ yolunun kendisine nasıl açıldığını şöyle özetliyor:
“Savaş hayvancılığı bitirmişti. Kaçakçılık tek geçim yolu kalmıştı. Köylerimiz mecburi göçe tabi tutuldu, boşaltıldı, yakıldı. Faili meçhul cinayetler yüzünden babam İstanbul’a kaçtı. Bu neyin savaşıdır, diye kendi kendime sorduğum zamanlar başladı. 1996 ya da 1997 yılı olmalı. Köydeki bir baskında jandarma karakoluna çekilen 18-20 yaşındaki gençlerin serbest bırakıldıktan sonraki o feci, insanlıktan çıkmış hallerini görünce, analarının yürek parçalayan haykırışlarını işitince dağa karar verdim.”
Süreçten umutlu musun, sorusuna Botan’ın yanıtı kısa:
“Top hükümette! Gereğini yapmazsa felaket savaş olur. Psikolojik olarak da hazırız bu ihtimale...”
“Nedir gereği?”
“Önderliğimize (Öcalan’a) özgürlük olmazsa olmazımız, kritik nokta budur. Sonra ana dilde eğitimdir, kültürel ve siyasal haklarımızdır, bunların tanınmasıdır işin gereği...”
Hayatımda belki de ilk defa...
Tırmandıkça tırmanıyoruz dağlara. Elimi şöyle bir uzatsam, masmavi gökyüzünde avare avare dolaşan bembeyaz bulutlara dokunacağım duygusunu belki de hayatımda ilk kez hissediyorum, o kadar yükseklerdeyiz.
Dimdik arazide yokuş aşağı yürüyerek, dağların arasındaki bir uçurumun kenarına saklanmışŞehit Sara Akademisi’ne iniyoruz.
Akademi’nin girişinde, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ve yardımcılarıCemil Bayık, Sabri Ok,Ronahi Serhat ile PKK’nın kadın hareketiKJB’nin koordinasyon sorumlusu Sozdar Avesta...
Büyük bir çadırda, dikdörtgen bir masanın etrafında PKK’nın, Kandil’in lider kadrosuyla yaptığım (ve Brüksel merkezli Kürt televizyon kanalı Nuçe TV’den meslektaşım Erdal Er’in de bulunduğu) beş saatlik görüşmenin son bölümlerine gelince...
Karayılan: Altı üstü 2 bin gerilla çekiliyor
Murat Karayılan’a soruyorum:
“Kuzey Irak’tan sonra, şimdi de Kuzey Suriye mi oluştu?”
Hiç duraksamıyor:
“Evet oluştu.”
PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen PYD’yi soruyorum. Devam ediyor Karayılan:
“PYD’nin silahlı güçleri 10 bini geçti. Kendi meclislerini kuruyorlar, kendi savunma güçlerini oluşturuyorlar. Farklı ve yeni bir yapılanma gerçekleşiyor. Tabandan yukarı doğru bir yapılanma... O yüzden de Kuzey Irak’tan (Irak Kürdistan Yönetimi’nden) farklı bir yapılanma bu...”
Soruyorum:
“Türkiye’den çekilen PKK gerillalarının ne yapacaklarına dair değişik çevrelerde, değişik iddialar var. ‘Suriye’de PYD’ye katılacaklar’, ‘Kerkük’e gönderilecekler’ ya da ‘İran’a karşı PJAK’a katılacaklar’ diyenler var. Hangisi?..”
Murat Karayılan özetle diyor ki:
“Kuzey’den altı üstü 2 bin gerilla çekiliyor. Şimdi Bağdat diyor ki, PKK bu güçleri Kerkük’e gönderecek. Bazıları Suriye’ye, bazıları İran’a, PJAK’a gönderecek diyorlar. Böyle bir niyetimiz kesinlikle yoktur. Ortadoğu halkları savaştan bıktı. Biz barış ve diyalog sürecini tüm bölgeye yaymak istiyoruz. Yeni bir dönemin kapısını açmak istiyoruz bu bölgede...”
‘Güçlerimizi henüz dağıtma
noktasında değiliz’
Murat Karayılan sözü tekrar Türkiye’den çekilmekte olan Türkiye’nin silahlı unsurlarına getiriyor:
“Bu çekilen güçlerimizin Kuzey’den Batı’ya (Suriye’ye) geçecekleri diye bir durum yok. Biz güçlerimizi henüz dağıtma noktasında değiliz. Önce eğitim görecekler. Neden geldiler? Bu sürecin anlamı nedir? Bu konuda Önderliğimiz nerede duruyor? Bunlar zaman alır. Biz kendi güçlerimizi ideolojik olarak eğitmeden, donatmadan bir arada tutamayız.”
Bunu belirttikten sonra gülerek diyor ki:
“Ceplerde paramız da yok ki onları bir arada tutalım.”
Cemil Bayık, çekilen gerillanın başka güçlere karşı seferber edilmesi konusunda şunları ekliyor:
“Güçlerimizi savaş alanından çekerken, bir başka güce karşı kullanmak için çekiyor değiliz. Böylesine söylemler yanlış. PKK savaşacak olsa, temel savaş alanından çekilmezdi. Biz barış için çekiyoruz güçlerimizi...”
Suriye’de muhalefetten mi,
Esad’dan mı yana PKK?..
Suriye’de taraf mısınız, diye soruyorum Karayılan’a, “Muhalefetten mi, Esad’dan mı yanasınız?”
Yanıt şöyle:
“Biz üçüncü tarafız Suriye’de... Ne muhalefetten, ne Esad’dan yanayız. Ne müdahale eden güçlerden, ne de müdahaleye karşı direnen statükocu güçlerden yanayız. Biz üçüncü tarafız. Suriye’deki Kürtler de öyle, üçüncü taraf... Bölgede Suriye dâhil halkların kardeşliğini, özgürlük ve demokrasiyi savunuyoruz.”
Bölgede son derece oynak, her an değişebilen dengelerin her zaman bıçak sırtında olduğunu belirtiyorum.
Türkiye’si, İran’ı, Irak’ı,Suriye’si, İsrail’i, elbetteAmerika’sıyla Rusya’sı derken, en büyük parçası Türkiye’de olmak üzere dört ayrı ülkeye dağılmışKürtleri’yle dengeleri tutturmanın, ince ayar gerektiren ilmikleri atmanın hiç de kolay olmadığını, çünkü her devletin kendi hesaplarıyla bölgede kendince iş tutmak istediğini belirtiyorum.
Kürtlerin bölge tarihinden, özellikle Irak Kürtlerinden örnekler veriyorum. Molla Mustafa Barzani’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasındaMoskova-Washington’la, Tahran-Bağdat’la ilişkilerinde yaşamış olduğu hayal kırıklıklarına kısaca değiniyorum.
Katılıyor Karayılan. “Bu kadar hesap içinde bağımsız siyaset yürütmek çok zor” deyince, Sabri Ok, “Ama değerli...” diye ekliyor. Ayrıca, bu coğrafyada PKK olarak uzun yılların, bu kritik dengeleri tutturmanın, bu dengelerle boğuşmanın çetin güçlükleri içinde geçtiğini belirtiyor.
‘Diyorlar ki PKK, Türkiye
tarafını seçecek!’
Murat Karayılan şunları ekliyor:
“Demin sıraladığınız bütün bu güçlerin hepsiyle ilişkideyiz. Önder Apo’nun geliştirdiği bu yeni siyaset birçok kesimde panik yaratmış durumda... Şimdi herkes gözlüyor ne olacak diye... Diyorlar ki PKK, Türkiye tarafını seçecek; İran ve Suriye yandı diyorlar. Bu da doğru değil. PKK, bölge halklarının kardeşliğinden vazgeçmez. Bir tarafa geçip diğer tarafa savaş ilan etmek değildir PKK olarak amacımız. Bölgede barış dönemini başlatmak istiyoruz. Bu arada Kerkük dâhil gerekli izahatları Bağdat’a, Irak devletine de yapmış bulunuyoruz.”
Karayılan “30 yıldır Kandil’deyiz!” diyor ve Ankara’ya bazı yeni mesajlar veriyor.
Çekilme Günlüğü’nün 12. bölümü yarın yine bu köşede...
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024