Alper GÖRMÜŞ
Hablemitoğlu, Kışlalı ve Mumcu cinayetlerinin “made by irtica” değil de “made by devlet”olabileceğine dair güçlü işaretlerin ortaya çıktığı üç kritik anda, kamuoyunun dikkatinin yeniden“olağan şüpheli”ye, “irtica”ya dönmesi için Hürriyet’te sergilenen gayretten söz ediyorduk...
Salı günü, Hablemitoğlu cinayetinde Hürriyet’in tavrını ele almıştık.
Hatırlayacaksınız, cinayetin ertesi günü (19 Aralık 2002) Hürriyet manşetiyle (“Derin Cinayet”):Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de yazısıyla (“Ruger o hedefi ıskaladı”) “irtica masalını bu defa yutmayacağız” mesajı vermişlerdi.
Fakat bundan sadece beş gün sonra, tam da Kubilay’ın Menemen’de katledilmesinin yıldönümünde (23 Aralık 2002), Hürriyet bu iki olayı birleştirerek Hablemitoğlu cinayetinin de tıpkı Kubilay cinayeti gibi irtica işi olduğunu söyleyen bir haberle çıkagelmişti. Aynı gün gazetenin manşeti de bu amaç doğrultusunda tasarlanmıştı.
Beş gün önce öyle, beş gün sonra böyle; aynı yayın yönetmeninin yönetiminde...
Hürriyet, benzer bir performansı Ahmet Taner Kışlalı cinayetinin ardından da sergilemişti...
Bugün sıra, o performansın ayrıntılarında...
G. Mumcu ve Ş. Hablemitoğlu’nun anlattıklarından sonra...
Umur Talu, 27 Ocak 2008 tarihli yazısında (o tarihte Sabah’ta yazıyordu), Ergenekon soruşturmasının ilk sonuçlarından yola çıkarak son yıllardaki “Atatürkçü, Kemalist, Cumhuriyetçi”lere yönelik cinayet ve bombalamaların, kendilerini de öyle sunanların işi olması ihtimali üzerinde durmuştu:
“Birilerinin, aslında (sözde) aynı düşüncede, aynı safta göründükleri kişileri öldürebilmesi, kurumlara saldırabilmesi, bomba atabilmesi size neyi hatırlatır, ne düşündürtür? (...) Milliyetçi, ulusalcı, Atatürkçü, Kemalist, cumhuriyetçi, artık her neyse, kendilerini bu sıfatlarla beyan edebilenlerin, tam da o kimliklerle anılan kişileri (de), kurumları (da) hedef alması nedir? (Daha uzak geçmişin kimi olayına da böyle mi bakmalıyız?)”
Talu’ya bu soruları sordurtan şey, yukarıda da belirttiğim gibi Ergenekon soruşturmasının ilk sonuçlarıydı... Bugünlerde aynı soruları sormak, Güldal Mumcu’nun kitabından ve Necip Hablemitoğlu’nun ölümünün onuncu yılında eşi Şengül Hablemitoğlu’nun anlattıklarından sonra çok daha meşru...
Tabii, bu tanıklıklardan sonra Hürriyet’in cinayetlerden sonra sergilediği tavır da artık çok daha fazla göze batıyor.
Ahmet Taner Kışlalı nasıl öldürülmüştü?
Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 sabahı evinden çıkıp otomobiline yöneldi. Arabaya binerken, ön kaputun üstünde içi dolu bir naylon torba gördü. Kışlalı, o naylon torbayı eline aldığı anda, içinde bulunan bomba patladı.
İlk andaki şokun atlatılmasının ardından herkes birbirine aynı soruyu sormaya başladı: Uğur Mumcu ve Bahriye Üçok cinayetlerindeki “usta işi bombacılık” neden bu örnekte görülmüyordu.
Bu kıyaslama, akla hemen şunu getiriyordu: Yoksa bombayı oraya yerleştirenlerin niyeti Kışlalı’yı öldürmek değil miydi? Amaçlanan, sadece “İslamcı teröristler bir Atatürkçü profesörü daha katletmek istedi” propagandası mı yapmaktı? (Bu olaydan önce, bir başka Atatürkçü profesörün imza günü düzenlediği bir odada bomba bulunmuş, patlamadan önce etkisiz hâle getirilmişti.)
Bu kuşkuyu kaleme döken iki gazeteciden biri, Kışlalı’nın kuzeni Hıncal Uluç’tu. Uluç, 26 Ekim 1999’da, Sabah’taki köşesinde şöyle yazdı:
“Bu küçük bombayı suikastçılar, Kışlalı mutlak görsün diye getirip şoför mahallinin önüne, ön kaputun üzerine koydu. Öyle ki, Ahmet acele ile arabaya girerken paketi görmese, oturduğunda görecek ve büyük olasılıkla polise haber verecekti. Amaç Ahmet’i ortadan kaldırmak olsa, bomba kör parmağım gözüne buraya mı konurdu, yoksa arabanın altına, ya da en azından arka kaputun üzerine mi? Bir bomba ancak bu kadar ‘patlamasın’ diye konabilir...”
Bu yazı üzerine, Aktüel dergisi için kendisiyle konuştuğum Uluç’a “Ama Kışlalı öldü sonuçta, demek ki ölüm ihtimali de vardı” diye hatırlattığımda şöyle demişti bana:
“Karısı ve çocuğu da o gün arabaya binmeseydi, Ahmet’in ölmesi ihtimali yok gibi bir şeydi. Ahmet orada o poşeti görüp de eline alacak bir adam değildi, ama bütün düşüncesini bir aylık çocuğu için arabayı bir an önce ısıtmak üzerine yoğunlaştırdığı için, o telaşla poşeti aldı ve bomba patladı.”
Hıncal Uluç’tan sonra Yeni Şafak’tan Fehmi Koru da benzer sorular sorup benzer sonuçlara vardı.
Öldürmeme kaygısını kim taşır?
Eylemi planlayanların Ahmet Taner Kışlalı’yı öldürme kastı taşımadığı bir kez kabul edildiğinde, bir sorunun sorulması da kaçınılmaz hâle geliyordu: Hangi bombacı, eylemi planlarken eylem sonunda Kışlalı’nın canlı kalması kaygısını taşır? Bu sorunun mantıkî cevabı şuydu kuşkusuz: Kışlalı’yı düşman değil, dost görenler...
Tartışmanın sürmesi, iki gazetecinin dile getirdiği kuşkuların kamuoyuna sirayet etmesi sonucunu doğurabilirdi... Hürriyet’in manşeti işte tam o günlere, suikastın dördüncü gününe (25 Ekim 1999) denk geldi. Şöyleydi manşet:
“Ölüm, üçüncü paketle geldi / Suikastçının, Kışlalı’nın otomobiline daha önce de iki kez boş kola ve bira kutusu koyduğu anlaşıldı. İstihbaratçıların ‘yemleme’ diye adlandırdığı yöntemle, Kışlalı, bir yandan tepkisi ölçülürken bir yandan da bombalı kutuya alıştırıldı. Kışlalı, otosundaki bombalı bira kutusunu da gayri ihtiyari şekilde aldı.”
Haberin “ana fikri” belliydi: “‘Öldürme kastı yoktu’ yaklaşımı doğru değil. Dolayısıyla bombayı ‘dost kuvvetler’in koyduğu iddiası saçma! Baksanıza, bombacılar işi garantiye almış!”
Peki, Hürriyet’e “Kışlalı’nın yemlendiğini” sızdıran “istihbaratçılar” nereden edinmiş olabilirdi bu bilgiyi? Kışlalı, ölümünden önce bu yönde bir başvuruda mı bulunmuştu? İyi de, böyle bir başvuru, öncelikle polise yapılmaz mıydı? Durum böyleyse, poliste neden yoktu böyle bir bilgi? Kışlalı böyle bir başvuruda bulunmamışsa, “istihbaratçılar” bilgiyi nereden almıştı? Kışlalı polise değil de“istihbaratçılar”a mı anlatmıştı önceki paketleri? Peki, konuştuğu istihbaratçılar, onu, “Aman ha, buna ‘yemleme’ derler, bunların ardından hakiki bomba gelir” diye uyarmamışlar mı?
Yemlenen hangisi? Kışlalı mı, Hürriyet mi?
Zaten sonraki günlerde ne polis teyit etti “yemleme”yi, ne de Kışlalı’nın ailesi... Ayrıca Kışlalı’nın,“daha önceki paketler”i eşine duyurmamış olması düşünülemezdi; çünkü, resmî makamlara başvurduğunda “yemleme”nin ardından hakiki bombanın gelebileceğini öğrenmiş olması gereken Kışlalı’nın, bombayı eşinin de arabadan alabileceğini hesaba katmaması hiç akla yakın görünmüyordu. Hem sonra, “yemleme”yi öğrenmiş Kışlalı, üçüncü paketi neden almıştı?
Hürriyet’çiler, bu soruları, haber kaynaklarına sormuşlar mıydı? Sordularsa, o manşeti nasıl attılar? Sormadılarsa, bu nasıl gazetecilik?
Her şey açıktı: Hiçbir gazetecinin itibar etmeyeceği kadar mesnetsiz bir istihbaratla karşı karşıyaydık. Ama haber, hem de manşetten yayımlanmış, görevini ifa etmişti. Birileri, kamuoyunun, eylemin öldürme kastıyla hazırlanmadığına, dolayısıyla da “dost kuvvetler”in işi olabileceğine inanmasının önüne geçmek istemiş ve bu da “büyük gazete”nin “yemlenmesi”yle büyük ölçüde başarılmıştı.
*
NOT. Hesabım tutmadı, “Mumcu cinayetinde Hürriyet” bahsi salı gününe kaldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025