Amberin ZAMAN
Bu ülke sürekli mazlum üretiyor. Nedeni basit. Hiçbir zaman yapılan kötülüğün hesabı sorulmuyor. Gerçek sorumlular asla yaptıkları kötülüğün cezasını çekmiyor.
Günün muktedirleri, ancak işlerine geldiği takdirde geçmişte işlenen suçların üzerindeki örtüyü kaldırıyor.
Nedeni, suçu o an düşman belledikleri kişi veya grubun üzerine yıkabilmek için. Adaletin yerini bulması için değil. Bu kin ve intikam döngüsünden bir türlü kurtulamadık. Bir türlü evrensel değerler etrafında birleşemedik. Kısacası, toplum olamadık.
Bu başarısızlığımızın faturası gün geçtikçe kabarıyor. İktidar adeta mağduriyet fabrikası gibi çalışıyor. Yeni kin ve intikam döngülerinin tohumlarını atıyor.
Ve mağdurlar arasında ilk kez bu kadar çok şahsi dostum bulunuyor. Etik açıdan tüm mağdurlara eşit durmak gerektiğinin farkındayım. Fakat haksız yere hapse atılan dostlarımın birinin durumu gerçekten kritik.
Üç dönem CHP Adana milletvekilliği yapan, Adana eşrafından avukat Kemal Sarıibrahimoğlu’nun kızı, Türkiye’nin sayılı savunma uzmanlarından, kazancını tümüyle gazetecilik faaliyetinden elde eden, meslek hayatının önemli kısmını askeri vesayet mücadelesiyle geçiren, asla hiç kimsenin ‘adamı’ olmayan Lale Sarıibrahimoğlu…
Lale’nin 30 temmuz günü ‘terör örgütü üyeliği’ iddiasıyla tutuklanması absürt ötesi bir durum.
Suçlamanın ‘dayanağı’, Lale’nin kapatılan Zaman gazetesinin eski yayın yönetmeni ve bir zamanlar AKP’nin baştacı Ekrem Dumanlı hakkındaki tutuklama kararı sonrasında Zaman’da yazmaya devam etmesi.
Anadolu Ajansı, Hürriyet, Tempo ve Cumhuriyet gibi Türkiye medyasının önde gelen yayınlarında çalışan Lale, 1991 yılından beri savunma sektörünün en prestijli yayınları arasında anılan Jane’s Defence Weekly’nin Türkiye temsilciliğini sürdürüyordu.
The London School of Economics’ten ön lisansı olan Lale, Zaman grubuyla var olmadı, cemaat kalıbında yoğrulmadı. Lale’nin ismi önceden beri Türkiye ve yurtdışında saygın bir yerde.
Lale, Zaman için haftada iki gün köşe yazıyordu. Onu da Kavaklıdere’de özel ofisinde yazıyordu. Zaman’daki yazıları işinin sadece bir parçasıydı. Gazeteye gitmiyordu. Gazetedekilerle sosyalleşmiyordu.
Gülen Cemaati’ne uzaktan yakından bulaşan herkesi kolektif cezalandırma yoluna girilince, Lale gibi ideolojik sebeplerden ötürü değil, sadece ekmek parası için emek verenler de oltaya takılıyor. Günün moda tabiriyle ‘kurunun yanında binlerce yaş da yanıyor’.
Ancak başta belirttiğim gibi Lale’nin durumu kritik. Lale hasta. Hayati tehlikesi var. Lale’de uzun zamandır kan pıhtılaşması var. Birkaç yıl önce gözündeki pıhtı attı. Neredeyse kör oluyordu. Akabinde kolunda pıhtı attı. Neredeyse ölüyordu.
Kız kardeşi Zeynep, “Lale’yi nörologlar sayesinde ayakta tutuyorduk. Kan pıhtısını kontrol altında tutmak çok zor. Kan sulandırıcı ilaçları fazla alsa beyin kanaması, az alsa felç geçirebilir,” derken, ablasının derhal özgürlüğüne kavuşmasını, en azından tutuksuz yargılanmasını istiyor.
Zeynep haklı. Lale eline silah mı almış? Ne yapmış?
Daha düne kadar iktidarla kol kola gezen ama bugün terör örgütü sayılan bir yapının gazetesinde yazdıklarından ötürü de değil, sırf yazdı diye demir parmaklıklar arasına kondu.
Kaldı ki, darbe sonrası kaleme aldığı yazılara bakılırsa, Lale’nin darbecileri sonuna kadar lanetlendiği görülür.
Cezaevinde internet yok ama ola ki bu yazıyı okuma fırsatın olursa, bilmeni isterim ki; sen tanıdığım en cesur, en titiz, en çalışkan ve en iyi gazetecilerden birisin Lale.
Bilmeni isterim ki; neredeyse her ağzıma yemek götürdüğümde, televizyonun karşısında gevşemeye çalıştığımda, başıma yastığa vurduğumda ve hayatın rutin akışında hep sen aklıma geliyorsun.
Ve vicdan azabı çekiyorum. Çünkü Türkiye’nin mevcut koşullarında ben de senin gibi cezaevinde olabilirdim. Oysa sen hapishanede yerde yatıyorsun, bense rahat yatağımda.
Her gece tez zamanda kurtulman için dua ediyorum. En kısa zamanda birlikte risotto yemek istiyorum. Ve bir kez olsun hesabı ben ödemek istiyorum.
Seni çok özlüyorum. Ve çok seviyorum Lale….
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018