Atilla Aytemur
Yanlış anlamayın; ortada “Cami Partisi” gibi bir şey yok, ama “Cami Gençlik Kolları” var. Üstelik, basına yansıyan ve henüz yalanlanmayan haberlere göre, biraz sabredersek sayıları 450 bin kişiyi filan bulacak.
“Fikri iktidarımızı kuramadık” veya “gençler deizme kayıyor” şikâyetlerinden bunalan Diyanet İşleri Başkanlığı, cillop gibi bir çözüm bulmuş; sayısı yaklaşık 85 bini bulan camilerimizde gençlik kolları oluşturarak, “altın nesil” neymiş, en hasını dünya aleme gösterme işine girişmiş.
Olayı ilk açığa çıkaran kişi merkez sağ siyasetçilerden ve eski bakan Rıfat Serdaroğlu. Yaklaşık iki yıl önce, kendi internet sayfasında “Diyanet’in Mücahit Ordusu” başlıklı yazısıyla yetkililere seslenmiş, duruma müdahale edilmesini istemiş; bazı gazetelerde de bu konu haber olmuş.
Ne var ki o zaman bu uyarı sessizlik ve umursamazlık perdesinin ardında kaybolmuştu. Gazeteci Can Ataklı, 8 Ocak 2019’da konuyu yeniden gündeme getirdi.
Konunun geçmişine kısaca bir göz atalım…
Gerekçe gençleri sapkın akımlardan “koruma”
15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi’nin özellikle dindar muhafazakâr camiada yarattığı şaşkınlık hatırlardadır. Darbenin bastırılması sonrasında, Fethullah Gülen ve örgütünün böyle bir işe girişebileceği nasıl görülemedi, dindar çevreler ve gençler nasıl olup da onun fikriyatından bu kadar etkilendiler gibi sorular sorulup tartışılmaya başladı.
Bu sorulara dindar çevreler değişik tez ve yaklaşımlarla cevap vermeye çalışırken, Diyanet İşleri Başkanlığı da (DİB) boş durmadı.
Zamanın DİB başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Din İşleri Yüksek Kurulu adına “Kendi Dilinden FETÖ – Örgütlü Bir Din İstismarı” başlıklı bir rapor yayımlayarak, tartışmalara katkı sunmaya çalıştı. Hattâ CHP bile İstanbul’da bazı ilgili kurumlarla konuyu ele alan bir toplantı düzenlemişti.
DİB, kimsenin aklına gelmeyeni düşünmüş!
Anlaşıldığı kadarıyla, 16 Eylül 2017’den beri DİB’in başkanlığını yürüten Ali Erbaş, FETÖ olayından ilginç bir ders çıkararak, bu tür sapkın akımlara karşı gençleri eğitmek, donatmak ve uyarmak üzere yüzyıllardır kimsenin aklına hayaline gelmeyen bir çözüm bulmuş: Cami Gençlik Kolları.
Hazır elinin altında on binlerce cami, çok daha fazlasıyla eğitici personel ve merkezi bütçenin aslan payı varken, ülkenin dört bir yanını arı peteği gibi kaplayacak Cami Gençlik Kolları’yla bütün “istismarcılara” kök söktürmek pekâlâ mümkün olabilirdi.
Yurt içinde ve dışında okulları, yurtları, kursları, STK’ları, büyük mali gücü ve devlet içindeki baş edilmez kadrolarıyla neredeyse bir devlet haline gelen Fethullah Gülen grubunun yarattığı siyasi risk ve tahribat bir yana; başkan Ali Erbaş genç kuşakların bir daha böylesi inanç tuzaklarına düşmemeleri için Cami Gençlik kollarının etkili bir çözüm olduğuna herhalde kanaat getirmişti.
Bu adım öyle klasik yoldan, iktidarın bir basın açıklamasıyla veya olur olmaz her konuda görüş açıklayan DİB’den yeni bir bildiriyle duyulmadı.
Haber Erzurum’dan geldi
Erzurum Yakutiye İlçesi Müftüsü Osman Yazıcı, davet edildiği Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi son sınıf öğrencilerinin dersinde, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın her camide gençlik kolları kurulmasını ve böyle her koldaki bgenç sayısının 10’a ulaşmasını istediğini açıklayıverdi; hattâ Erzurum’da bu yönde çalışmalara başladıklarını da belirtti.
Müftü Osman Yazıcı, iletişim öğrencilerine hitap ederken, “Gençlerimizin zaman zaman sıcak bir mekâna ve rahat bir ortama ihtiyacı var. Cami Gençlik Kolları çalışmasını gençlik merkezleri adı altında daha geniş kapsamda faaliyetini sürdürmesi için çalışmalar düzenliyoruz. Camilerde kardeşlerimizin ders çalışabilecekleri ve çay içip sohbet edebilecekleri iki ayrı bölüm olacak. Buralarda çeşitli konularda ders de verilecek” diyerek, resmi projeyi ayrıntılandırdı.
Diyanet İşleri Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Yaşar Yiğit ise bir süre sonra, cami gençlik kolları kurulmasını 2014 yılında düzenlenen Camiler Haftası’nın “Gençlik ve Camiler” başlıklı ana temasına dayandırdı: “Gençleri, dini istismar eden FETÖ benzeri yapılardan korumak için Camilere Gençlik Kolu projesi uygulamaya konuldu. 85 bin cami var. İlk etapta 1500 camide altyapı çalışmaları tamamlandı. Cami Gençlik Kolları 45 bin merkez camide oluşacak.”
Bu işte bir yanlışlık var!
Bizde inanç ve siyaset alanı oldum bittim iç içe geçmiş, iktidarına, muhalefetine ve dönemine göre birbirine karşı kullanılmıştır.
Kimlikler etrafında kutuplaşma ve bu kutuplaşmadan siyasi sonuçlar çıkarma politikaları ülkemizin en tehlikeli ve kronikleşmiş hastalıklarından biridir.
Siyasal ve toplumsal mühendislikler hemen her dönemde yakamızı bırakmamıştır. Özellikle de bunların gençler üzerinden sık sık icra edilmeye çalışıldığını görmüşüzdür.
İnanç konusu yurttaşın ailesinden, içinde bulunduğu sosyal gruptan edindiği ve yetişkinliğinde özgür bir şekilde tercihini ortaya koyduğu bir kimlik konusu olmasına karşın, nedense iktidarlar hep buraya müdahale etmek, kendine göre biçimlendirmek veya kendi tercihinin hâkim olmasını sağlamak için olmadık işler yapıyorlar.
Anayasa ne iktidara ne de DİB’e böyle yetkiler veriyor. Yetki vermek ne kelime; açık olarak uzak durmalarını kesin hükümlerle belirliyor.
Hangi “safiyane” amaç ve niyetle yapılırsa yapılsın, sanki birer parti, spor kulübü veya kültür enstitüsüymüş gibi, camilerin bünyesinde gençlik kolları kurulmasına girişmek, her türlü kötü niyetli amaca hizmet edebilecek, cami cemaati ve bölge halkı arasında anlaşmazlık ve gerilim yaratacak, belli siyasal şartlarda her türlü yönlendirilmeye açık, yanlış bir girişimdir.
Henüz vakit varken!…
Düşünün, üyelik bağıyla cami gençlik kollarına girmiş binlerce genç insan! Üstelik adını sanını bilmediğimiz, camilerde kontrolü ele geçirmek için kıran kırana uğraşan, devletten kadro parseli edinmek için olmadık işlere girişen tarikatlar ve gruplardan söz edilirken, bütün bunlar oluyor.
Daha bir süre önce, başta eğitim alanı olmak üzere, devletin sayısız kurumunun Fethullah Gülen grubuna devredilmesinin vahim sonuçları ortadayken, şimdi böyle bir adım atılması kabul edilemez.
Vakit varken, bu işten vazgeçilmelidir!
İktidar ve AK Parti anayasayı çiğneyerek bir takım dini menfaat şebekelerine omuz vermesin; o zaman su akar yolunu bulur ve genç yurttaşlar inançlarının istismar edilmesine izin vermezler.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022