Ayhan BİLGEN

Ayhan BİLGEN
Ayhan BİLGEN
Tüm Yazıları
HDP’de neden olmaza değil, nasıl olura yoğunlaşmak
13.04.2014
1681

 HDP tartışmalarında takıntılarımızdan kaynaklı olarak, “neden olmaz” üzerine gerekçe sıralamaya vakit ayırdığımız kadar, “nasıl olur” sorusunun cevabını arayan çaba içine girseydik bugün başka bir noktadan tartışma yürütüyor olurduk.

Bir şeyin olmazına dair tespitleri  ifade etmek için zeki olmak yeter ama oluruna dair gerçekçi  ipuçları yakalamak için zeki olmak yetmez aynı zamanda politik ahlak sahibi olmak gerekir. Daha çatı partisi arayışı ile toplantılar yapılırken bu çabayı anlamsız bulup gayrı resmi ortamlarda “boş iş, bir şey çıkmaz” diyenler haklı çıktılar. Dahası gerçekten inanmadığımız için yeterince katkı yapmayarak bizi haklı çıkaracak tabloyu yine kendi ellerimizle hazırladık.

 Siyaset, riski göze almak ve onu doğru bir hedefe evrilecek biçimde yönetmeyi becerebilmektir. Ne uzayan ne kısalan oy potansiyeli ile Kürt sorununun çözümünde iktidarlar üzerinde baskı kurulamaz. Dahası Türkiye toplumunun demokratik potansiyeli ile buluşulup kalıcı bir güven ortamı geliştirilmeden,  Kürt sorununun çözümünde hiçbir iktidar ciddi bir adım atmayı göze almayacaktır. Kürt sorununun çözümünde herkesin önünde iki seçenek bulunmaktadır. Ya ülke genelinde demokratikleşme olmadan hatta aksine gün geçtikçe otoriterleşirken bir yandan da Kürtlere taviz(!) veriliyor izlenimi verilerek başka gerilim ve kırılmaları tetiklemek. Ya da konuyu hak temelli ele alarak sadece ülke içinde değil tüm Ortadoğu’da barış ve adalet eksenli bir demokratik çözüm sürecini siyaseten inşa etmek. Kürtler için birincisi kolay gibi gözükmekle birlikte hem son derece tehlikeli  hem de gerçekçilikten uzaktır. O halde işin sürüncemeye bırakılması dışında geriye tek seçenek kalmaktadır. Zayıf da olsa Türkiye siyasetinde söz sahibi olmak isteyen muhalefet dinamikleri ile birlikte yürümek. Bu sadece HDP bileşenlerinden ibaret değildir elbette. Yol arkadaşlarınızı tedirgin etmeden ve yeni güven bunalımlarına fırsat vermeden genişlemenin yolunu bulmak pek ala mümkündür. HDP’de buluşma konusu üç boyutu ile ele alınmalıdır. Birincisi, sola yada Türk kamuoyuna haklı nedenlerle de olsa güveni kalmayan Kürt siyasetçilerinin ikna edilip içten katılımının sağlanması. İkincisi geçmişten beri biriktirdiği potansiyeli hayatın farklı mücadele zeminlerinde son derece etkin olan bileşenlerin sadece resmi aktörleri ile değil buzdağının su altında kalan kısmı ile de HDP’de birlikte çalışabilmek. Odalarda, sendikalarda, Alevi örgütlenmesinde hatta sosyal demokrat siyaset içerisinde nitelikli rol üstlenmiş sol siyaset aktörlerinin kendilerine yer bulabilecekleri bir parti çalışma ortamını oluşturmak.

 Üçüncüsü ise geçmişte bir  siyasal aidiyeti olsun olmasın ülkenin gidişatından kaygılı ve müdahil olmak isteyen bireylerin yer alabileceği bir platforma HDP’yi dönüştürebilmek. Türkiye sivil toplumunda son derece dinamik bir gençlik potansiyelinin olduğunu görmeliyiz. Çevre hareketinden,  demokratikleşme programlarına, kadın  çalışmalarından, inanç özgürlüğü alanındaki etkinliklere kadar oldukça geniş bir yelpazede yer alan sol liberal hatta İslami hassasiyet taşıyan çevreler biz farkında olmasak da HDP’yi çok yakından izlemekte dahası kendi çevrelerinde birer militan gibi çalışmakta, savunmaktadırlar. Bu sacayağının üç boyutunu da dikkate almadan açılmak, genişlemek, büyümek  mümkün olmayacaktır.

 Türkiye cumhurbaşkanlığına kilitlenmişken önümüzdeki genel seçimler için şimdiden kolları sıvamak, gereken özveri ve cesaretle yeniden yapılanmaya gitmeyi göze almak gerekiyor. HDP ilçe ve  il kongrelerini sadece masa başında konum paylaşılarak  boşa çıkarmak yerine, HDK meclislerini  yeni takviyelerle  işlevselleştirmek ve yerel komisyonlarını çalışır hale getirip kongreleri bu sürecin tamamlayıcısı haline getirmek pekala gerçekleştirilebilir bir hedeftir. Yerel seçimler vesilesi ile kadrolarınızın tanışmasını sağlamış, kitlenizde heyecan uyandırmış ve yeni isimlerle buluşma fırsatı yakalamışsanız sağladığınız oy artışından bağımsız olarak başarının koşullarını yakalamışsınız demektir. Şimdi yapılması gereken, tartışmayı başa sarıp harcanan emeği boşa çıkarmak değil,  mütevazi de olsa alınan mesafeyi daha iyi değerlendirerek daha kararlı ve  hızlı yürümektir.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar