Ergün Diler
Öyle bir satranç masası kuruldu ki anlamak da işin içinden çıkmak da öyle kolay değil. Çok uzaklarda olsa da alınan kararlar herkesi etkiliyor. Bizi de... Issız bir ADA'da yaşamıyoruz. Hayata geçirilen bir plan tsunami gibi çok şeyi önüne katıyor.
Katacak da... DÜNYA son şeklini almadan herkes bu tansiyonu yaşayacak. Yaşamakta da... 24 HAZİRAN'a geleceğiz. Ama önce bir DIŞARIYA bakalım. Üzerimize gelen fırtınanın arkasında kim ya da kimler olduğunu anlamaya çalışalım... İÇERİSİ KOLAY. Buradakini rahat anlarız, anlatırız.
AMA DIŞARISINI bilmezsek engelleri aşmakta sıkıntı yaşarız...
Açalım ve biraz da derine inelim... Çok yazdım.
Önce kavga ettiklerini defalarca aktardım.
Nedenleriyle ittifaklarıyla.
İsim isim. Sonra CIA'nın BOMBALARLA Londra'yı yola getirdiğini paylaştım.
Şiddetle daha doğrusu ÖLÜMÜ göstererek...
Buckingham geri duramadı ve anlaşma yolunu seçti...
İşte Kraliçe II. Elizabeth'in, Washington'a yakınlaşmasıyla birlikte Britanya'da taşlar yerinden oynadı. Buralarda buna bakan eden yok ama sarsıntı büyük! Bu arada Jacob Rothschild, hanedanlığının devamı için İngiliz siyasetini perde arkasından değil açık şekilde yöneteceğini gösterdi. Bu daha önce yaşanan bir şey değildi...
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'un kalbi, beyni, elleri ve ayakları Jacob Rothschild'e aittir. İngiltere'de bu bilinen bir gerçektir ama Avrupa ve ABD'de biraz çelişkili kabul görür. Jeremy Corbyn göreve geldiklerinde bazı bankaları millileştireceklerini açıkladı.
Değişik bir çıkıştı. Ancak kapsam dışında 10 BANKAYI bırakıyordu. Bakıldığında bu bankaların AİLEYE AİT OLDUĞU GÖRÜLÜYORDU. Jeremy Corbyn ROTHSCHILDLER'e çalışırdı. Ve çok bağlı bir isimdi... AİLENİN PRENSİYDİ...
Peki son 3 aydır Jeremy Corbyn neler söyledi? Corbyn, "İktidara geldiğimizde Kraliçe II. Elizabeth'in yetkilerini azaltacağız.
Commonwealth ülkelerinin kararlarını Kraliçe'den alacağız. Ancak tahtı Prens Charles'a bırakırsa, sorun yok. Prens Charles, Milletler Topluluğu'nun Başkanı yani tek yetkilisi olarak kalacak" dedi.
İLGİNÇ! Kraliçe II. Elizabeth'le Prens Charles farklı düşünür. Prens Charles, Kraliçe II. Elizabeth'in 2010'daki düşüncesini devam ettirir ve Rothschild ailesiyle dünyanın en güçlü ülkesinin Britanya olacağına inanır.
Washington, Kraliçe II. Elizabeth'i köşeye sıkıştırdı ve büyük bir ortaklık yaptı. Ancak Prens Charles, aileyle birlikte kalmaya kararlı. Saray ikiye bölünmüş durumda...
Haziran ayındaki erken genel seçimde Muhafazakar Parti oyların yüzde 42,4'ünü, İşçi Partisi yüzde 40'ını almıştı. İşçi Partisi, Perşembe günü yapılan yerel seçimlerde de aşağı yukarı aynı oy oranlarına ulaştı.
Bir sonraki seçimlerde Corbyn'un iktidarda olacağı tüm iş dünyasında kabul gördü.
Bu arada Theresa May de aileye yakındır.
Ancak Muhafazakar Parti içindeki güç hep Kraliçe'nin kararlarını dinler ve May'in etkisi de çok güçlü olmaz. Washington ve Rothschild ailesi, Britanya'da iktidarda olmak için savaş verirken Türkiye, Almanya, Fransa, İran, Irak, Ermenistan, İsrail'de de bu savaş iyice gün yüzüne çıktı. Her yerde kavga ediyorlar. Kapışıyorlar...
ABD Başkanı Trump, İran'la yapılan nükleer anlaşmayı iptal edeceğini açıkladı.
Devletlerin imzaladığı hiçbir anlaşma bir başkan veya siyasi lider tarafından iptal edilemez. Hele hele TRUMP bunu asla ve kat'a yapamaz. Yaptırmazlar... Ancak Trump bu adımı attı, atmak zorunda kaldı. Çünkü Trump, bu açıklamayı yapmasaydı birkaç gün içinde Beyaz Saray'dan atılacaktı. KESİN VE NET! Bu açıklama yapılmadan birkaç saat önce Ermenistan'da Paşinyan, yeni başbakan oldu. Önceleri FRANSA DERİN DEVLETİNE ÇALIŞAN ANCAK DAHA SONRA operasyonla ABD'nin kontrol ettiği bir isim haline gelen PAŞİNYAN PENTAGON'un planları için önemliydi...
Yani İran operasyonu için Pentagon'un tüm saha olanakları gerçekleşti. Trump da bu açıklamayı yaptı? Yapmak zorunda bırakıldı.
Resmi açıklamadan önce Trump, Macron'ı aradı ve İran'la anlaşmayı iptal ettiğini ilk olarak ona söyledi. Neden? Hiç düşündünüz mü? Çünkü Macron da tıpkı TRUMP gibi, Rothschild ailesine yakındır. Pentagon, İran'la yapılan anlaşmayı bozdu, açıklamayı Trump yaptı. Açıklamadan sadece 23 dakika sonra İsrail uçakları, Amerikalı pilotlarla Suriye rejimine ait hedefleri vurdu. İran milis güçlerinden büyük kayıp yaşandı.
İran'a askeri operasyon seçeneğinde Ermenistan çok önemliydi ve Paşinyan planı başarılı bir şekilde tamamlandı. Bir numara ARMEN SARKİSYAN, İNGİLTERE'nin, PAŞİNYAN da ABD'nin istediği isimdi.
KOALİSYON DEVREDE YANİ... Tam gaz... Irak'ta 12 Mayıs'ta düzenlenecek genel seçimde İbadi'nin kazanmaması gerekiyor. ABD bölgede büyük baskı yapıyor, Rothschild de İbadi'nin kazanması için adımlar atıyor. Irak'tan sonra büyük kapışma Türkiye'de olacak. İKİ GÜÇ BURADA DA ÇARPIŞACAKLAR. Herkesin istediği yol farklı. Amaçlar da... Pentagon ile Türkiye arasında ipler koptu. Son yıllarda yaşanan pek çok olumsuz gelişme iki müttefik ülkeyi birbirinden uzağa itti... AİLE'NİN TÜRKİYE içindeki planları da farklı.
Başka bir yol izlemek niyetindeler... Ama İKTİDARIN DEĞİŞMEMESİ İÇİN her şeyi yaparlar, yapmak zorundalar... Çünkü TÜRKİYE'ye artan baskı ve çevreleme iktidar değişikliği meydana getirirse en büyük zararı AİLE görür. ABD, TÜRKİYE'ye eskiden olduğu gibi hakim olursa WASHINGTON SÜPER GÜÇ olarak çok uzun zaman daha yoluna devam eder.
AİLE de sıkıntılı bir döneme girer. İngiltere'yi de yanında bulamayan AİLE, RUSYA ile idare edemez... Tabii Türkiye, birçok ülke tarafından hedef. Türkiye'nin stratejik konumu daha doğrusu 3 kritik denize de komşu olması, değerinin daha da artmasını sağlıyor. Bu da gözleri buraya çeviriyor...
Tansiyonu da artırıyor! Türkiye, bölgede etkin adımlar atabilmek için seçim kararı aldı. Bu karar Türkiye için çok önemli olduğu kadar, Washington ve Britanya için de son derece önemli. Eğer Ankara daha güçlü bir şekilde 25 Haziran sabahına uyanırsa, Pentagon'un daha agresif olduğunu görürüz.
Bir şey yapamasalar da agresif olacaklardır.
Avrupa ise Türkiye ile ortaklık yapacağının adımlarını atacak, en azından işaretlerini verecektir... ALMANYA çoktan başladı zaten... Almanya'da da bu çekişmenin sert olduğu hissediliyor. Deutsche Bank, Volkswagen ve Bosh gibi 10 Alman markasına ABD'den kesilen cezaların arkasında hep Pentagon vardı. Hiç kuşku yok ki Deutsche Bank, Volkswagen ve Bosh, Alman şirketleri ve devlet hisseleri olsa da hepsi Rothschild ailesine aittir. Şirketlerle ilgili kararların hepsi, Londra'daki Rothschild malikanesinde alınır. Şimdi Merkel çok zor durumda... Almanya Başbakanı Angela Merkel, Nisan ayının sonunda Trump ile görüştü. Ardından Pentagon'un baskısıyla Avrupa Birliği'ni alüminyum ve çelik ticaretinde yeni vergilerden muaf tutmaması halinde sert karşılık vereceğini açıkladı.
Açıklamadığı konu ise, Avrupa Birliği'nin 28 ülkeyle birlikte Washington'ı hedefe koyup alacağı kararlardı. Avrupa Birliği, İngiltere'nin olmamasına rağmen güçlü bir yapıdır. ABD ile ciddi bir savaşa girerse kaybetme ihtimali kadar kazanma ihtimali de vardır. Motor ALMANYA ve FRANSA tabii...
Pentagon'un İran kararları ve ambargolarını tanımayan bir Avrupa, Washington'ı zor durumda bırakabilir. Avrupa ile Rusya'nın da yakınlaşması, Washington için başka bir sıkıntıya yol açar. O nedenle ülkelerin alacağı kararlar, Washington'ın alacağı kararlardan daha etkin sonuçlara neden olur. Olma ihtimali vardır. Avrupa da farkında, Pentagon da bunun farkında...
Haliyle TÜRKİYE de... DENİZ BAYKAL'ın ALMANYA'ya tedaviye gitmesi, Deniz Bey oradayken AFRİN OPERASYONUN başlaması, hükümetten önemli isimlerin ALMANYA'da sık görülmesi, ALMAN DEVLERİNİN buraya yatırımda engel tanımaması, Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in gelmesi, arkasından ADA'da tutuklanan isimler ile Deniz Yücel'in salıverilmesi, Muharrem İnce'nin aday olması bu yakınlığa işaret eden olaylardan bazıları... ABD herkesi yola getireceğini sanarak hızlı hareket ediyor. Türkiye bir eliyle RUSYA-ÇİN diğer eliyle de AVRUPA'ya tutunmuş durumda.
YALNIZ değil... Karşıdakiler de şu an için ABD-İNGİLTERE-İSRAİL ittifakı...
Elbette güçlü rakipler. Ama biz de burada güçlüyüz. Ve Türkiye ABD'nin kontrolüne girdiği an sadece ANKARA kaybetmeyecek, pek çok BATILI BAŞKENT buralara PASAPORTLA bile giremeyecek... Türkiye bu nedenle çok önemli ve kritik bir ülke...
24 HAZİRAN'a giderken dışarıdaki KAVGANIN gölgesini burada göreceğiz.
NET! OYUNU BİLİN! Kavga bu. Derin güçler çatışmakta. Bize de ihtiyaç duymakta.
BİZ OLMADAN OLMAZ, OLAMAZ.
Eğer kendi yolumuzu çizersek kim kazanırsa kazansın bize gelecektir. Kapımızı çalacaktır.
ANKARA'nın yaptığı da bu... Türkiye ERMENİSTAN değil. Burada eski oyunlar tutmuyor. ORTADA... Ama yine de dikkatli olmakta büyük fayda var!
NOT: "TAMAM" ve PARA OPERASYONLARI geleceklerinin ilk işareti. Dikkatli olup yola devam edeceğiz... Özellikle AK PARTİ'ye oy vermeyenler oyuna gelmemeli. Dikkat edilmeli. Bu ülke bizim. Gelenler bizim iyiliğimiz için gelmiyor. Bilin bunu....
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018