Fehmi KORU
"Biz, halk olarak.." diye başlayan ABD bağımsızlık bildirgesi..
Donald Trump sonunda ‘Beyaz Saray Muhabirleri Derneği’nin yıllık balosuna katılmamaya karar verdi.
Tam 36 yıldır hiçbir başkan oraya katılmamazlık etmemiştir.
Öyledir, ama Trump katılsa tuhaf olurdu.
Sebebi açık: Daha yola çıktığı ilk günden başlayarak, Trump, kendisini basına karşı bir yerde konuşlandırdı.
Twitter hesabını ‘karşı-medya’ mesajları vermek üzere kullandı.
Hakkında çıkan ve büyük çoğunluğu doğrulanmış hoş olmayan haberler için ‘yalan’ demekten çekinmedi.
Gazetecilerle alay etti.
Yüzlerine karşı çalıştıkları kurumları çekiştirdi.
Kendisinin basın sözcüsü.. mutad bilgilendirme toplantısına.. Beyaz Saray’a akredite sekiz medya kuruluşu temsilcilerinin katılmasını engelledi.
Medya olmasa, gazeteciler diye birileri bulunmasa memnun olacağını belli etti.
Orada da durmadı, sonunda medyayı ‘Amerikan halkının düşmanı’ ilân etti.
Bütün bunları fütursuzca yapan biri o baloya katılsaydı herhalde gazeteciler balodan uzak dururlardı.
Nitekim, CNN ve MSNBC kanalları, Trump’ın katılacağı beklentisiyle, kendilerinin orada bulunmayacağını açıklamıştı.
Her yıl balo sonrasında özel partiler düzenleyen bazı medya kuruluşları da, bu yıl, teamüllerini bozacaklarını duyurmuşlardı.
Trump’ın tavrı kendisinin yakın kadrosu dışındaki partilileri tarafından da benimsenmiyor.
Basın özgürlüğü en üst değerdir
Şahsen beklentim, önce Cumhuriyetçi çevrelerden başlayarak siyasilerin, ardından da toplumda söz sahibi başka çevrelerin, Trump’ın medya tavrına karşı bir cephe oluşturacaklarıdır.
Daha doğrusu şu: Oluşmuş olan Trump-medya cepheleşmesinde, etkili çevreler, medyanın yanında yer alırlarsa hiç şaşırmam.
Neden, açıklayayım:
Amerika Birleşik Devletleri, bir iç savaş sonrasında, herbiri ayrı bir devlet olan eyaletlerin, bir ‘çatı-devlet’ altında birleşme iradesiyle oluşmuştur. Çatı-devleti ayakta tutan, ‘kurucu babalar’ diye anılan kadronun belirlediği ilkelerdir.
‘Bağımsızlık bildirgesi’ ile ‘Amerikan Anayasası’nda yer alan ilkeler…
Thomas Jefferson (1743-1826) yeni devletin üçüncü cumhurbaşkanıdır (1801-1809) ve ‘Bağımsızlık Bildirgesi’nin ilk şeklini kaleme alan kişidir. ‘Kurucu babalar’dandır.
Anayasaya ‘ilk ek’ olarak giren (1791) maddede yer alan ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ ile ‘basın özgürlüğü’nü garanti altına alan ifadelerde Jefferson’un katkısı vardır.
Şu cümlesine ise o günden bugüne Amerikan ders kitaplarında yer verilir.
Okuyalım:
“Hükümetlerimizin ilk temeli halkın görüşü olduğu için, en ilk amacımız da o hakkı korumaktır. Eğer ‘gazetelerin olmadığı bir hükümet mi yoksa gazetelerin olduğu fakat hükümetin bulunmadığı bir durum mu’ tercihinde karar bana bırakılsaydı.. hiç tereddüt etmeden ikincisini tercih ederdim.”
Jefferson “Hükümet olmasa da olur, ama gazeteler elzem” diyor…
Şimdi böyle bir ülkede.. vaktiyle Jefferson gibilerin oturduğu koltuğa hasbelkader oturma becerisini göstermiş biri.. Donald Trump.. “Gazeteler olmasa da olur, onlar zaten Amerikan halkının düşmanı” dediğinde..
Herkesin yadırgayıcı gözlerle o kişiye bakması kaçınılmaz.
Aynen öyle de oluyor.
Yalnızca kurucu iradeyle ters düştüğü için de değil bu yadırgama, konunun başka yönleri de var.
Kendisi uyuzsa başkasını ‘uyuz’ diye nasıl suçlayacak?
En önemlisi şu: ABD yıllardan beri hem Kongre’de faaliyet gösteren araştırma birimi tarafından, hem de Amerikan Dışişleri eliyle, başka ülkelerin insan hakları ihlâllerini yakından izliyor.
Dışişleri’nin her yıl yayımladığı ‘insan hakları raporu’ ABD’nin başka ülkelerle ilişkilerinin düzeyini de belirliyor.
Rapor kaleme alınırken en dikkat edilen husus da, ülkelerin basın özgürlüğü konusundaki tavırları…
Amerikan siyasetçisi, diplomatı ve gazetecisi, şimdilerde Trump’ın ağzından duydukları türden yadırgatıcı sözlerin, o raporlarda kınanan başka ülkelerde sıkça duyulan basın-karşıtı ifadeler olduğunun farkındadır.
Kınadıkları şimdi başlarına geliyor.
Peki, bu durumda, başka ülkeleri raporlarıyla kınamaya devam edebilecekler mi?
Zor.
Trump’ın “Yalan, yalan, yalan” diye doğru olmadığını dünya âleme duyurduğu en önemli haberler, kendisi ile yanına aldığı kadrodan bazı kişilerin Rusya ile kabul edilebilirliğin ötesinde bir yakınlık içerisinde bulunmasıydı.
Washington Post gazetesi, “Haberlerimiz yalansa, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atadığın Mike Flynn’i görevden alma ihtiyacını neden duydun” diye soruyor haklı olarak.
Şimdilik bütün bunlar Trump yönetimi ile medya arasında geçiyor.
Yeni yeni, ülke üzerinde söz hakkı bulunduğuna inanan ve buna inanılan kesimler de tartışmaya katılmaya başladı.
Genel hatlarıyla siyasetle fazla ilgilenmeyen halka henüz inmiş bir tartışma değil bu.
İndiğinde, halk da bu tartışmanın bir parçası haline dönüştüğünde, siyaset frene basma ihtiyacı hissedebilir.
Trump’ın dönemini kısaltma ihtiyacı…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025