Hasan CEMAL
Bugünlerde bir tsunami lafıdır gidiyor, her taraftan kulaklara çalınıyor:
Tsunami geliyor!
Ekonomide büyük bir krizin an meselesi olduğu anlatılıyor, bu tsunami sözcüğüyle.
Öyle mi?..
Gerçek payı büyük.
Bu gidişle ekonomide çöküş kaçınılmaz gibi gözüküyor.
Bunun temel nedeni, öteden beri söylediğim gibi Erdoğan.
Yani tek adam yönetimi.
Erdoğan piyasayla inatlaşmaya devam ediyor.
Tek adam ya, ekonomide de yaptım oldu zihniyetiyle yol alabileceğini zannediyor.
İdeolojik takıntılarını sürdürüyor.
Faiz de bu takıntılardan biri.
Örneğin, Merkez Bankası'ndan gecikmeli de olsa bir faiz hamlesigeliyor, ama aynı gün tek adam'ın sesi duyuluyor:
Yüksek faize karşıyım!
Böylece kararın etkisi zayıflıyor.
İnandırıcılığı kalmıyor.
Çünkü kararın zorakiliği, eski deyişle kerhenliği derhal sırıtıyor.
Güven vermeyen bir yönetim su yüzüne vuruyor. Böylece, kısa sürede dolar kuru yeniden kafasını kaldırıyor.
Ya da tek adam, bir bakıyorsunuz, İş Bankası'nı diline doluyor, CHP'nin bankada temsil ettiği yüzde 28'lik Atatürk hisselerinin devletleştirilmesini istiyor.
12 Eylül zamanında Evren Paşa da aynı yolu denemiş ama yargıdan dönmüştü.
Evren Paşa, 'asker tek adam'dı, şimdiki sivil tek adam, ama o da aynı yolun yolcusu.
Evren Paşa, tankları yürütüp demokrasiye son vermişti. Erdoğan tankla topla değil, seçim sandığından çıkıp demokrasiyi gömdü.
Ve şimdi aklına eseni yapabileceğini sanıyor.
Bankalardan para çekildiği, döviz hesaplarının eridiği, büyük bankalarla şirketlerin üzerinde kara bulutların dolaştığı bir dönemde, İş Bankası'yla bankacılık tartışması açmanın akılla, mantıkla bir bağı gerçekten yok.
Hukukun hızla buharlaştığı, piyasada mülkiyet kaygılarının belirginleştiği, "Yarın benim banka hesaplarıma da el konabilir mi" sorularının fevkalade çoğaldığı bir ortamda, banka hisselerini devletleştirmeyi gündeme getirmek, elbette, piyasayla alay etmek oluyor.
Ve dolar kuru dünkü gibi yeniden yükselişe geçiyor.
Ya da Kanal İstanbul gibi projelere son verileceğine, kamuda tasarrufun ciddiye alınacağına dair haberler daha çıkarken yalanlanıyor.
Uzun lafın kısası:
Tek adam sürekli risk yaratıyor.
Risk yarattıkça, faiz operasyonları boşa gidiyor.
Yıl sonu için dolar kurunun 8'le 10 arasına yükselmesi yakın ihtimal sayılıyor.
Öngörüler karanlık.
Şimdiden yüzde 17 olan enflasyonda, yıl sonu beklentisi yüzde 20'nin üzerine çıkıyor.
Ekonomide büyüme değil küçülme hesapları yapılıyor ve gerçekçi görülüyor.
Bütün bunlar ne mi demek?
Yükselen enflasyonla birlikte ekonomik küçülme demek...
Bu da büyük kriz demek...
Çöküş demek.
Hayat pahalılığı demek...
İşsizlik demek...
Kısacası yoksullaşmak demek...
Ve sağda solda kulaklara çalınan tsunami demek...
Şaka değil, felaket kapımızda!
Yoksa kapımızı çalmakta olan, biz batacaksak memleket de batsın, havası mı?..
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024