Hilâl KAPLAN
Fransa sınırları içinde 1915'i soykırım olarak tanımlamayanları hapse attırmayı içeren yasa tasarısı Fransa Meclisi tarafından kabul edildi. Muhtemelen yine Fransız Senatosu'ndan geçmeyecek olan bu yasa da mevcut "soykırım borsası"nda şimdilik yerini aldı. "Soykırım borsası" diyorum zira oynanan bu oyun, eli kanlı devletlerin güçleri nisbetinde birbirlerine baskı yaptıkları bir mekanizmadan ibaret. Hakkaniyet, vicdan, özeleştiri hak getire... Öyle olmasaydı, sömürgeleştirdiği toplumların kanı hâlâ ellerinde olan Fransa, önce kendi günahlarının kefaretini ödemek zorunda hisseder, bunun için uğraş verirdi. Ya da Fransa'da "Ermeni soykırımı yoktur" demeyi hapisle cezalandıracak kanunu ifade özgürlüğü çerçevesinde eleştiren Türkiye'den de "Ermeni soykırımı vardır" diyenlerin kendilerini özgürce ifade etmesinin önünde duran 301. maddeyi kaldırması beklenirdi. Özellikle bu madde, Hrant Dink'in öldürülmesine vesile olduktan sonra samimiyet ve tutarlılık bunu gerektirirdi. Ancak bu iki değerli kelimenin siyaset arenasında pek de karşılığı olmadığını biliyoruz.
O yüzden siyasetçilerin, "tarihi tarihçilere bırakmayı" önerdikleri gibi ben de "siyaseti siyasetçilere bırakmayı" öneriyorum ve toplum olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeyi teklif ediyorum. Zira Ermenilerle en az acı hatıralar kadar güzel hatıralarla da dolu yüzyıllardır süren bir birlikteliğin dönüm noktası olan 1915'in parlamentolarda değil, kalplerde nasıl tanımlandığıyla ilgileniyorum. Teklifimi ise geçen sene soykırım yasa tasarısının Amerikan Senatosu'ndan geçip geçmeyeceği tartışılırken, Türkiyeli bir Ermeni entelektüel olan Hayko Bağdat'ın yaptığı çağrıyla dile getirmek istiyorum:
"Ermeniler Müslümanlardan ne ister?
Ölüme ve ölülerimize bakışımız derin teamüllere tâbidir biz Anadoluluların.
Kaidelerimize kıymet veririz.
En son Markar'ın Müslüman olan, rahmetli annesinin cenazesinde tekrar hissettim bu duyguları.
Usullerimiz, usulleriniz vardır birbirini pek andıran.
Müslümanlar saf tuttukları musalla taşının önünde helallik verirler son yolculuğunda kolaylık olsun diye kayıplarına.
Ona şahitlik ederler.
Yaşamına ve ölümüne tanıklık ederler.
Açılmış mezara onu indirmek için en yakını iner.
Toprağa elleriyle yerleştirir.
Tabutu taşımak için ite kaka birbirimizle didiştiğimiz gibi, içinde huzura kavuşacağına inandığımız toprağı üzerine örtmek için kürekleri de paylaşamaz oluruz.
Ölenin tüm yakınlarını da anar, garip bir huzurla ayrılırız oradan.
Yedisini, kırkını, senesini yapar, yasını tutar, normalleşir, her aklımıza düştüğünde rahmet okuruz onlara.
Bu toprakların usulsüzce gömülmüş yüz binlerce evladı için yapılabilecek son şey onları usulüne göre bir daha gömmek olacaktır.
Ruhlarını huzura kavuşturmak ve özgür bırakmak, üzerinde hayat kurmuş olan bizlere nasip olacaktır.
Vatanında yaşayamayan milyonlarca Anadolu sevdalısı 'en yakını' olarak mezara inmek üzere bizlere vekâlet vermiştir.
Ölülerimizi usulüne göre gömelim biz.
Obama, parlamentolar, diplomatlar veya vicdansızlar ne der bilmem gayrı.
Fakat vatanlarında yaşayamayan milyonlarca Anadolu sevdalısı Ermeni 'âmin' diyecektir, inan.
Allah kuvvet versin.
Allah kabul etsin."
Peki, "neden önce Müslümanlar?" diye soranları duyar gibiyim. Bunun iki sebebi var:
1. Osmanlı'nın yıkılış döneminde tebaa olan halk pek çok acı yaşadı. Ermeni tehciri ve bazı Ermeni çetelerinin işledikleri cinayetler bu acının birer parçası. Ancak Türkiyeli Müslümanlar bu acıdan büyük bir devlet doğurdu; uluslar arası kamuoyu nezdinde hem siyasî hem de ekonomik olarak yükselişte olan bir devlet. Bu sebeple, Türkiyeli Müslümanların dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermenilerden ve Türkiye'nin de Ermenistan'dan daha özgüvenli hareket etmesini beklemek bu kısırdöngüyü kırmak bağlamında bana daha doğru görünüyor. Ermeniler ve özellikle medyada şeytanlaştırılarak sunulan diasporadaki Ermeniler acılarını her gün onlara hatırlatan bir gurbette yaşamaya mahkûmlar. Bu yüzden geçmiş, onların yakasını hiç bırakmayacak, ta ki Türkiyeli Müslümanlar bu hususta esaslı bir ses verene kadar...
2. Müslüman olmak, mazlumun kimliğine bakmamayı gerektirir. Mazlumun kimliğine bakmamaksa, mazlumu, onunla aynı kimliği paylaşan zalimlere eşitlememeyi gerektirir. Öyleyse, 1915'te kadın-çocuk-ihtiyar demeden, Ermeni çeteleriyle hiçbir alakası bulunmayan esnaf, tüccar, sanatçı, vb. pek çok Ermeni'nin canına ve malına kast edilmesinin Müslümanlar nezdinde hiçbir geçerli açıklaması olamaz. Veda Hutbesi'nde can, mal ve namusun kutsallığını vurgulayan Hz. Peygamber'in ümmeti mazlumu zalimden ayırt etmekle mükelleftir, şartlar ve yaşanan acılar ne olursa olsun...
Fransa Meclisi'nin dün işlediği şerri hayra çevirmek bizim elimizde. Tam da şimdi "ne vicdan ne de tarih parlamentoların tekeline alınabilir" diye itiraz etmenin ve Hrant Dink'in 2006 yılında ifade ettiği güzel hayali gerçekleştirmenin zamanı. Yani önce Paris'e gidip "Ermeni soykırımı yoktur" diye haykırmanın ve ardından Ankara'ya gelip "Ermeni soykırımı vardır" demenin... Böylesi bir eylem, hem Türkiye, Ermenistan ve diasporadaki Ermeniler'in yüreğine dokunup onları harekete geçirecektir, hem de inisiyatifi siyasetçilerden topluma aktarmamıza vesile olacaktır. Var mısınız?
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019