İbrahim Kahveci
Bakan Ömer Bolat açıkladı: “Nisanda mal ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,5 artışla 20,9 milyar dolara ulaştı. Son 12 aylık mal ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 265 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemizde işsizlik oranı yüzde 7,9’a geriledi. Bu son 20 yılın en düşük oranı olarak kaydedildi.”
Şimdi bu açıklamaya bakarsanız sanırsınız ki bahar havası yaşayan bir ekonomik ortamdayız. O zaman bu yazının başlığı da ne oluyor?
Gelin ilk olarak işsizlik aldatmacasını tekrar yazalım:
Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre 15+ yaş nüfus 446 bin kişi artarak 66.245 bine ulaşıyor.
Ama o da ne… Çalışma cağındaki nüfus artıyor ama işgücü piyasası 240 bin artacağına 557 bin kişi azalmış.
Bunun sonucu ne mi oldu? Geçen yılın mart ayına göre çalışan sayısı 242 bin kişi azalırken son 20 yılın en düşük işsizlik rakamına ulaşıldığını söylüyorlar. Evet, çalışan sayısı azalırken son 20 yılın en düşük işsizlik oranını yakaladık….
Oysa geçen yılın mart ayına göre ölçüm yapılsaydı ne olacaktı? Çalışma cağındaki 446 bin artan nüfusun 240 bini işgücüne katılacaktı. Böylece işgücü sayısı 34.804 bin kişi olarak açıklanmayıp 35.574 bin kişiye ulaşacaktı. Çalışan sayısındaki 242 bin azalma ile işsiz sayısı 2.795 bine düşmeyecek, tersine 3.564 bine çıkmış olacaktı.
Ve kalem oynaması olmasaydı Mart 2025 işsizlik oranı yüzde 8,0 değil tam olarak yüzde 10,0 çıkacaktı.
Türkiye’de maalesef çalışan sayısı düşerken işsizlik oranı da düşebiliyor. Biz böyle mucize veriler açıklayabiliyoruz.
Gelelim dış ticaretimize. Hani Cumhuriyet tarihi rekoru kırdığımız büyük başarıya.
Evet, yıllık ihracatımız Mayıs 2024’de ilk kez 260 milyar dolar barajını geçti ve Nisan 2025’de 265 milyar dolara ulaştı. Nisan 2024’de göre yılık ihracatımız %2,74 artarak 265 milyar dolara ulaşırken enerji ve altın hariç ihracatımız ise %3,78 artışla 234,7 milyar dolara ulaştı. Buradaki artış oranı çok daha güzel.
Hatta şu notu da ekleyeyim: Yıllık ihracat %2,74 artarken yıllık ithalat sadece ve sadece %0,2 artmıştı. Böylece geçen yıl nisan ayında 92.952 milyon dolar olan dış açık bu yıl nisan ayında 86.592 milyon dolara gerilemiştir.
Bakınız ne güzel haberler veriyoruz değil mi?
Gelelim işin şok tarafına.
Bu yıl nisan ayında 32.961 milyon dolarlık ithalata karşılık 20.924 milyon dolar ihracat yaptık. Böylece dış ticaret açığımız tam olarak 12.038 milyon dolara çıktı. Böylece Temmuz 2023’den beri ilk kez çift haneli dış ticaret açığı vermiş olduk.
Hatta altın ve enerji hariç dış ticaret açığımız ise 6.086 milyon dolar ile yine Temmuz 2023 sonrası en yüksek seviyeye çıkmış oldu.
Türkiye’nin dış ticaret açığı 12 aylık toplamda Mayıs 2023’de 122.229 milyon dolarla rekor kırmış ve Eylül 2024’de 77.981 milyon dolara kadar düşmüştü. Şimdi bu açık yine 86.592 milyon dolara çıktı. Kasım 2024’den beri altın ve enerji hariç dış açığımız da artmaya yeniden başladı.
Kısaca dış ticaretten iyi sonuçlar gelmiyor. Yabancının dövizine ihtiyacımız artıyor demektir.
Sadece bu kadar mı?
Tüketim-Yatırım malı ithalatında Eylül 2024’de negatif bölgeye geçmiştik. 12 aylık tüketim malı ithalatımız yüzde 10,4 artarken yatırım malı ithalatımız yüzde 5,1 azalış göstermiştir.
Maalesef ithalatımızda yatırım-tüketim dengemiz halen tüketim ağırlıklı devam ediyor. Bu tablo enflasyonla mücadele açısından çok ciddi sıkıntı demektir.
Tabloyu neden düzeltemiyoruz derseniz bir ipucu vereyim: Türkiye’de fiyat artışından ziyade pahalılık sorunu yaşanıyor. Ülkemizde okul ücretlerinden tutun da yemek ücretlerine kadar ödediğimiz fiyatlar Euro-dolar bazında gelişmiş ülkeler seviyesinde seyrediyor. Londra’da okumak İstanbul’da okumaktan daha ucuz ise, Berlin’de yemek yemek İstanbul’da yemek yemekten daha ucuz ise biz bu dengeyi sağlayamayız.
Pahalılık sorununu en kısa sürede yazacağım. İşimiz hayli zor ve bu zor dönemde kuralsız siyasetle maliyetli katlayıp duruyoruz.
Acaba AK Parti ne zaman milyonlarca kişinin işine mal olacak olan bu süreci durduracak. İnsanlar işini kaybettiklerinde ne diyecekler? Mesele burada… İmamoğlu’nun hapse attığınızda şu tabloda bir milyonun üzerindeki çalışanın da işini kaybedeceğini bilmeniz gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025