Kerem ALTAN
Bugün tarihi bir gün…
Aslında buralarda her Allah’ın günü tarihi bir gündür, bu da o tarihi günlerden biri.
Bugün Erdoğan, büyük bir ihtimalle anayasayı çiğneyip, yaklaşık iki hafta boyunca bu “eylemi”ni ısrarla devam ettirecek...
Türkiye’nin içine konulduğu diktatörlük tabutuna bir iki çivi daha çakacak…
Bu iki hafta içinde, eğer Yargıtay veya Anayasa Mahkemesi Erdoğan’a “bi dur kardeşim” demezse, ileride başına çok büyük dertler açacak işler yapacak.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimlerini kazandığı YSK tarafından resmen açıklandıktan sonra başbakan sıfatıyla aldığı her karar, attığı her imza, yaptığı her toplantı, söylediği her söz ayrı bir suç teşkil edecek.
Bir tür “tarihi günler festivali” yaşayacağız sizin anlayacağınız.
Bu imzalar ve kararlar, onun için, sınırsız ve kontrolsüz gücü nedeniyle şimdilik bir tehlike arz etmese de ne zaman ne yapacağı belli olmayan devletin kayıtlarında sessiz sedasız gün yüzüne çıkartılmayı bekleyecek…
Sanırım, devletin her an “kayıtta olduğu”nun farkında değil... Görevlilerin işlediği suçları engellemeyen ama bütün suçları arşivinde biriktiren, canı istediğinde de onları arşivden çıkartan tuhaf bir devlette yaşadığımızı algılayamıyor.
O yüzden, 28 Şubat’ın bile 1000 yıl sürmediği bu topraklarda işte böyle dilediği gibi at koşturmaya devam ediyor.
Generaller de aynı tuzağa düşmüşlerdi, işlemedikleri suç kalmadı.
Suçları ortaya çıkınca da afalladılar.
Erdoğan’ın da suç koleksiyonu epeyce geniş, her boydan suç var içinde.
Önceki gün, o koleksiyona büyük ve eşsiz bir parça daha eklendi.
Kendisine karşı en ufak bir itirazda, itiraz sahibini hiç vakit kaybetmeden “vatan hainliği”yle damgalayan Erdoğan’ın bir gün o dilinden düşürmediği suçlamayla karşı karşıya kaldığına da şahit olacağız gibi görünüyor.
Bu “öngörüyü”, sihirli bir küreye veya suya bakıp dile getirmiyorum…
Washington Post muhabirlerinin bir IŞİD komutanıyla yaptıkları röportaj, Erdoğan’ın neler yapmış olabileceğiyle ilgili fazlasıyla fikir veriyor.
Belki röportajın farkında değilsinizdir ama suç sizde değil merak etmeyin…
Birkaç gazete dışında (Taraf, Zaman, Hürriyet, Birgün ve Sözcü) Türk medyasının özenle sakladığı röportajda, 27 yaşındaki Ebu Yusuf adlı IŞİD komutanı, Türkiye’yi yere göğe sığdıramıyor.
Ebu Yusuf adlı teröristle yapılan röportaj, MİT TIR’larıyla ilgili saklanan gerçeği destekleyecek iddialar ve IŞİD’i kimin IŞİD yaptığıyla ilgili zihin açıcı açıklamalarla dolu…
Her şeyden önce IŞİD komutanıyla röportajın Reyhanlı’da yapılmış olması bile, olan biteni anlayabilmek için başlı başına bir rehber…
Kendisi şu an Reyhanlı’da…
Örgütünün 49 Türk vatandaşını rehin aldığı bir komutanın, rehineler hala ellerindeyken bu topraklarda bulunmasının, burada olduğunu saklama gereği duymadan röportaj verebilmesinin, dalga geçer gibi “Eskiden Türkiye’ye girmek daha kolaydı ama işte gördüğünüz gibi gene buradayım” demesinin izahı herhalde bir gün Erdoğan’a ve adamlarına sorulacak…
“Sizin sakallı arkadaşlar vardı hani, insanların kafasını kesip ciğerini söküyorlardı, 49 Türk vatandaşını da kaçırmışlardı, sizin onlarla ilişkiniz neydi, onlara Meclis’e haber vermeden silah gönderdiniz mi” diye soracak birisi.
Hatırlarsınız Reyhanlı’da, 53 “Sünni vatandaşımız”ın hayatını kaybettiği bir saldırı yaşanmıştı. Çıkarılan gizlilik ve yayın yasağı kararları sayesinde de unutulup gitmişti…
Savaşın başlarında Reyhanlı’nın “IŞİD’in alışveriş merkezi gibi olduğunu” söyleyen Ebu Yusuf’un bu iddiası, savaşın başlarında Reyhanlı’da yaşanan saldırı hakkında epey ipucu veriyor ve ne yazık ki, hem Esad’a hem de bir dönem Rojava’daki Kürtlere karşı kullanılan IŞİD’in, Reyhanlı’yı bir üsse çevirmesinin bedelini 53 Sünni vatandaşımız ödemiş gibi görünüyor…
IŞİD komutanının, “Yaralılar Türk hastanelerinde tedavi ediliyordu” açıklaması, Erdoğan’ın meydanlarda bağıra çağıra hakaret ettiği Amberin Zaman’ın Taraf gazetesinde çıkan haberlerini de doğruluyor.
Ebu Yusuf’un örgütün başarısını, kısmen Türklere borçlu olduğunu söylemesi, Türkiye üzerinden geldiğini söylediği teçhizat ve erzakların durdurulan TIR’larla ilişkisini gözler önüne seriyor.
“Erdoğan bana biat etsin”, “ Atatürk Barajı’nı açmazsanız İstanbul’u bombalarız” tehditleri karşısındaki sessizliğin sebebi artık daha iyi anlaşılıyor.
İstanbul’da yakılan camiler, IŞİD sempatizanlarının İstanbul’un göbeğinde kıldığı namazlar, cihat çağrıları…
Yabancı bir silahlı örgütün Türkiye’nin içinde beslenip büyütülmesi...
Görülüyor ki Türkiye “suç koleksiyonculuğunun” en parlak dönemlerinden birinden geçiyor.
Bildiğimiz ve bilmediğimiz “tarihi günler” yaşanıyor.
Erdoğan ise çok rahat. Medyası gerçekleri çarpıttıkça, olanları sakladıkça kimse kendisini görmüyor sanıyor.
Gördüklerini anladığında çok üzülecek herhalde.
Neyse, biz tarihi günleri yaşamaya devam edelim, “Artık bu ülkede hukukun borusu ötecek” denilen bir başka “tarihi güne” kadar.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- "Ay resmen evrim"
14.01.2015 - Reddedildi
7.01.2015 - Roboski diyemeyenler…
30.12.2014 - Dolu silahla Rus ruleti
24.12.2014 - Vesayet Disneyland'de
16.12.2014 - İtaatsizliğe devam
28.11.2014 - Serbest ucuş
18.11.2014 - Aslında 'yeşil' dostu bunlar...
11.11.2014 - Beş vakit hukuk
4.11.2014 - Barış ve faşizm
21.10.2014
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Siz gazetecilik yaptiniz oyle mi? Gulerler buna hem de cok gulerler! Tayyip-GulenLand kuruldu, goreviniz bitti, mesele budur. Demek ki son zamanlardaki gostermelik sistem elestirileri gazeteyi kapatmak bahanasi yaratmak icin yurutulen baska bir psikolojik harb hamlesiymis.