Murat AKSOY

AKP 2002’ye dönebilir mi?
22.06.2015
1820

 Seçimin en büyük mağlubu olan AKP’de başarısızlığın nedenlerine ilişkin bazı raporlar medyaya yansıdı. İlginçtir bu raporlar, 'anlamak'tan çok 'açıklama'ya yönelik.

Başarısızlığın nedenini anlama çabasının yerini açıklamanın alması, partinin yaptığı yanlış ve hataların görülmesine engeldir.

 GEZİ VE 17/25’TE KAÇAN FIRSAT

 Çünkü anlama, içe dönük bir özeleştiri; açıklama, dışa yönelik bir suçlama ve fail arayışı olduğu için anlamsızdır. Bunu Gezi’de DE, 17-25 Aralık’ta da gördük.

AKP, Gezi’deki talepleri anlamayı, 17-25 Aralık’taki yolsuzluk iddialarının üzerine gitmeyi değil lobilerin, paralel devletin darbe girişimi olarak açıklamayı yeğledi.

AKP’den gelen bu çabayı bazı yazarlar AKP’nin 'fabrika ayarlarına' dönmesi için fırsat olduğunu yazıyorlar. Bunlar fazlasıyla iyimser bir yorum.

 AKP’Lİ TÜRKİYE HAYALİ

 AKP'nin fabrika ayarlarına dönmesi bir kaç nedenden dolayı mümkün görünmüyor.

Bu değişimi imkansız kılan temel neden, AKP'nin 2011 ve 2015 seçimlerinde siyaset iradi bir tercihle ortaya koyduğu siyasal kimlik ve toplumsal mühendislik politikasıdır.

AKP’nin bu değişimi milletvekillerinden partinin tüm organ ve yapılarında yaşanan bir homojenleşme ile sonuçlandı.

Bu değişimin en önemli sonuçlarından birisi devletin bürokrasisinden bağımsız kurumlarına kadar AKP'lileştirilmesi olmuştur. Özellikle 2009 ve 2010'dan itibaren devlet kadrolarına alınan memurların çoğunluğunun kültürel kimliklerine bakıldığında toplumsal çoğulculuğu yansıtmaktan çok temel referanslarının AKP'lilik olduğu görülecektir.

 LAİK DEĞİL İSLAM DEVLETİ

 Bunlarla bağlantılı başka bir neden de AKP'nin artık siyasal referansının devletin tarafsızlığı, laiklik ve demokrasi ile değil içtihat kapısının bireysel olarak Hayrettin Kahraman, kurumsal olarak da Mehmet Görmez ve Diyanet İşleri Başkanlığı, eğitim formasyonunun İmam Hatipler ve TURGEV üzerinden yürütüldüğü bir din devleti arzusu gerçeğidir.

 Kuşkusuz bunlara başta dış politikadaki mezhepçi tercihler olmak üzere başka nedenler eklenebilir.

 DEĞİŞİME ENGEL: ERDOĞAN

 Tüm bunlar üzerinde içe dönük hiç bir öz eleştiri çabası olmadan AKP'nin 2002'ye yani fabrika ayarlarına dönebileceği varsayımı fazlasıyla iyimserdir.

 Bugünkü AKP'yi geçmişin AK Parti'si ile kıyasladığımızda karşımızda sadece iki farklı parti görmüyoruz. Aynı zamanda sadece AKP üzerinde değil tüm Türkiye üzerine vesayet tahkim etmek isteyen bir Erdoğan görüyoruz. AKP’nin değişimin önündeki temel engel bizatihi Erdoğan’ın kendisidir.

 Davutoğlu AKP’si ister MHP ister CHP ile koalisyon kurmaya çalışsın, bu koalisyonun yürümesinin şartı Erdoğan’a mesafe alan AKP’den geçmektedir.

Bu ne kadar mümkün, yaşayarak göreceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar