Ural ATEŞER
Kimseye günaydın bile diyemez haldeyiz... Bu kadar kutuplaşmış, bu kadar kin dolu, bu kadar kafasında oy pusulasıyla gezen bir toplum...
Merhaba diyorsun... "Evet mi, hayır mı abi" diyor... Yahu bugün Beşiktaş'ın maçı var diyorsun... Sıkı Beşiktaşlı kardeşimin umurunda değil, "abi evet diyorsun di mi?" diye yanıtlıyor... Bugün hava güneşli, ama soğuk diyorsun... "Abi hayır diyelim hayırlı olsun" diyor... Deniz pırıl pırıl güneşin altında çarşaf gibi diyorsun... "Abi denizlerimizin temiz kalması için hayır diyelim" diyor... Bugün içimden beyaz güllerden başka bir şey paylaşmak gelmiyor, sevgililer günü diyorsun, "abi neden beyaz, yoksa evetçi misin, kırmızı gül olsun, hayırda hayır vardır" diye giriyor araya... Hani işler öylesine sarpa sarmış durumda ki, tam sevişecekler, kadın ya da erkek "söyle bakalım, evetçiysen olmaz" diyecek neredeyse... Kurufasulyenin, lahmacunun, mercimek çorbasının ya da ne biliym neyin evetçisi ve hayırcısı sunuluyor lokantalarda... Pastacı yuvarlak bir çikolatalı pastanın üzerine yarısı beyaz yarısı kırmızı sos kaplamış... Her halde evde kavga çıkmasın, herkes tercihine göre yesin diye... Çocuklar bile sokakta top oynarken evetçi takım, hayırcı takım diye eşleşiyorlar... Parkta bir bankta oturan yaşlı çift bile tartışıyor... Erkek, uzun yıllardır eşi olduğunu sandığım kadına "senin hayırcı olacağını bilseydim çoktan boşardım seni" diye bağırmakta...
Yahu bir sakinleşin... Yeşilin yüzlerce tonunda yapraklarla donanmış ağaçları düşünün... Rengarenk çiçekleri seyretmenin zevkini yaşayın... Sarılın sevdiğinize ve dünyayı s.ktiredip sevişin... Açın bir büyüğü balığın yanına, masadakilerin evetçi mi, hayırcı mı olduğunu unutun... Keyfinize bakın... Denizin mavisi, bir şiirin melodisi, sevdiğinizin güzel gözleri, çocuğunuzun size yazdığı ilk mektup, kuşların cıvıltısı böyle binlerce güzelliği yaşayın...
Ne o öyle Facebook, Twitter ya da başka ne zıkkım varsa gözünüzü açar açmaz isminizin yanına koyduğunuz "hayır" ya da "evet" sloganları... Soyadınızı da değiştirin bari "evet" ya da "hayır" olarak... Hiç önemli değil... Büyük birer ailesiniz zaten... Bireysel aklınız da, bireysel zevkleriniz de, bireysel sevginiz de bireysel hiç-bir-şeyiniz de kalmamış... Papağan gibi, tribün amigosu gibi aynı ağızdan aynı şeyleri söyleyip duruyorsunuz...
Bu durumda, sandıktan "evet" çıksa noolur, "hayır" çıksa noolur... Evetçilerin aşağı yukarı ne olacağı konusunda bilgileri var... Reisleri tam yetkiyle ve tek karar makamı olarak başkan olacak ve ülkede sorun morun kalmayacak... İnanmazsınız, ama buna gerçekten inanıyorlar... Hani "umut fakirin ekmeği, ye Memet ye" misali gibi de değil... Gerçekten inanıyorlar...
Hayırcıların, sonuç "hayır" çıkarsa ne olacağı konusunu düşündüklerini sanmıyorum... Haklıyım da... Nooldu geçen sene Haziran'da... Ondan farklı olacağı konusunda bir belirti mi var... Halkın demokratik reflekslerine inansam da, bugün sonucun farklı olmayacağına inanıyorum... Ama her şeye rağmen, demokratik olmayan hiç bir şeye evet dememe kararlılığımdan dolayı hayır diyeceğimi uzun zamandır ilan ettim ve öyle de yapacağım... Ama hayatın güzel olan hangi veçhesi varsa onu hiç unutmadan, oyların renklerinden farklı bir dünyanın olduğunun farkında olarak, şiir okuyarak, sevdalanarak, hayaller kurarak, fantezilerimi daha rafine hale getirerek yaşamaya devam edeceğime inanabilirsiniz...
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2020
27.01.2020
1.02.2020
29.12.2019
27.11.2019
12.10.2019
5.06.2019
3.06.2019
1.06.2019
24.04.2019