Yaşar YAKIŞ

Uçak krizi ve Suriye politikamız
2.02.2015
1570

 Uçak düşürme olayı nedeniyle Rusya'nın Türkiye'ye misilleme yapıp yapmayacağı sorusu artık olayların gerisinde kalmış, şimdi, yapacağı misillemenin Türk ekonomisine kaça mal olacağının hesabı yapılmaya başlanmıştır.

Bu maliyet düzinelerce makaleye konu teşkil edecek kadar geniştir. Ben bu makalemde bu maliyetlerden sadece birkaçı üzerinde duracağım:

Rusya, misillemenin ilk paketini 28 Kasım'da yürürlüğe koymuştur. Buna göre:

- Güvenlik alanında faaliyet gösteren Türk kuruluşlarının Rusya'da faaliyet göstermesi yasaklanıyor;

- Rusya'da Türk vatandaşlarının işe alınması yasaklanıyor;

- Türk mamulü birçok ürünün Rusya'ya sokulması yasaklanıyor;

- Türk araçlarının Rusya'ya girmesi kısıtlanıyor;

- Rus turistik tur operatörlerinin Türkiye'ye tur satmaları önleniyor,

- Charter seferleri durduruluyor;

- Vize muafiyeti kaldırılıyor.

Bu önlemlerin maliyeti makamlarımızca değerlendirilmeye başlanmıştır. Önlemlerin her iki tarafa da zarar vereceği kuşkusuzdur. Ancak Rus ekonomisi, Türk ekonomisinin iki katından daha büyüktür. Dolayısıyla uğranılacak kaybın Türk ekonomisine vereceği zarar, oransal olarak, Rus ekonomisine vereceği zararın iki katından daha fazla olacaktır. Kaldı ki Rusya, misilleme yapacağı alanları kendisi belirlediğine göre ekonomisine zarar verecek alanları muhtemelen önlemlerin kapsamı dışında bırakacaktır.

Türk-Rus ilişkileri gergin kalmaya devam ederse Türkiye'nin karşılaşabileceği daha büyük zorluk Suriye politikasının uygulanmasında olacaktır. Türkiye, başta Türkmenler olmak üzere Suriye'de çeşitli muhalif kesimlere önemli destek sağlıyordu. Bugüne kadar o kesimler Esad rejimine karşı dayanabildilerse bunu büyük ölçüde Türkiye'nin sağladığı destek sayesinde başardılar. Uçak düşürme olayından sonra Rusya, Türkiye'nin bu yardımını önlemek için elinden geleni yapacak, bu da Türkiye'nin Suriye'deki hareket serbestisini önemli ölçüde daraltacaktır.

Türkiye, ısrarla Türkmenlerle meskûn alanlarda IŞİD kuvvetlerinin bulunmadığını, bu nedenle Rusya'nın bu bölgeyi bombalamasının bir gerekçesi olmadığını ileri sürmektedir. Burada göz ardı edilen önemli bir husus var: Rusya hiçbir zaman Suriye'ye sadece IŞİD'le savaşmak için geldiğini söylemedi. Aksine, Suriye rejiminin düşman olarak gördüğü her muhalefeti kendisinin de hedef olarak gördüğünü söyledi. Aslında IŞİD dışındaki muhalefet örgütleri içinde yer alan Kuzey Kafkasyalı savaşçıları imha etmek muhtemelen Rusya için daha da önemlidir. Bu nedenle Lazkiye dolaylarında IŞİD unsurları bulunmadığı yolundaki gerçeği dile getirmemizin arazide bir karşılığı yoktur.

Burada kendimize sormamız gereken bir başka önemli soru da şudur: Türkmen politikamız acaba ileride Türkmenleri bir bedel ödemek zorunda bırakır mı?

Türkiye, Suriye'deki Türkmenlerin karşılaştıkları zorluklara göz yumamazdı. Nitekim göz yummadı ve rejime karşı kendilerini savunabilmeleri için gerekli her türlü desteği sağladı. Doğrusu da buydu. Ancak burada önemli bir hususu göz ardı etmemek lazım: Bu soydaşlarımız sonuçta Suriye vatandaşıdırlar. Suriye parçalanmazsa, kriz bittikten sonra da Suriye vatandaşı olmaya devam edeceklerdir. Krizden sonra Suriye'de nasıl bir rejim kurulacağını henüz bilmiyoruz. Beşar Esad yerinde kalır mı henüz belli değil. Beşar gitse dahi yerine nasıl bir rejim geleceğini de bilmiyoruz. Böyle bir ortamda oradaki soydaşlarımızı, iç savaş sırasında yabancı bir ülke ile işbirliği yapmış kimseler haline düşürürsek, rejim bunun bedelini soydaşlarımıza çok ağır şekilde ödetir. Bir Sünni yahut Alevi Arab'ın kendi devletine karşı ayaklanması ile Türkmen'in ayaklanması aynı şey değildir. Arap şu veya bu şekilde kendini kurtarabilir. Türkmen'in kendisini kurtarması çok daha zordur. Bu nedenle Türkmenlere kendilerini savunmak için sağlanan silahlar, rejime saldırma amacıyla kullanıldığı zaman, kriz sonrasındaki Suriye rejimi bunun acısını Türkmen soydaşlarımızdan çıkarır. Türkiye, meşru müdafaa ile rejime saldırma arasındaki bu hassas dengeyi gözetmezse, bunun acısını Türkmen soydaşlarımız çekecektir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar