Ekin GÜN
Yalnızlık kavramı üzerine epey düşünür, kafa yorarım. Yalnızlık diye bahsettiğimiz durumun kelime anlamı ile örtüştüğüne ise zerre inanmam.
Çünkü bazen yalnızlık büyük kalabalıkların arasında kendini tek başına hissetmekten de geçer, kimse yokken yalnız hissetmemekten de geçer.
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, geçtiğimiz haftalarda bir yazı yazdı. Seçim günü Muharrem İnce’nin ne yaptığını, nerede olduğunu sorguladı. Bu yazı yazıldıktan sonra FETÖ’cülerden tutun da Kemalistlere kadar herkes Uğur’u linçe kalkıştı. İnce ise tam üç gün sonra yanıt verdi ve buraya dahi yazmaya elimin varmadığı şekilde hakaret etti. Ben Fuat Uğur’un yazdıklarının doğru olduğunu inananlardan biriyim. Zira kendi adamları Levent Gültekin’de Uğur’un yazısından on gün sonra aynı şeyleri söyledi. Ona kimse gıkını çıkarmazken, linçin kurbanı Fuat Uğur oldu.
Peki Fuat Uğur’un bu yazdıkları bizim medyada yer bulabildi mi? Hayır. Hadi bunu geçelim… Peki, Fuat Uğur’un bu yazısından sonra sözüm ona seçim öncesi “beni her gazeteci eleştirebilir, basın özgürlüğü var” diye caka satan Muharrem İnce’nin ağza alınmayacak hakaretlerini haberleştiren, üzerine yazı yazan, TV programlarında dillendiren oldu mu? Görebildiğim kadarıyla hayır. Aynısını Başkan Erdoğan yapmış olsaydı tüm muhalif basın hala daha manşetlerden bu hakaret sözlerini indirmiyor, muhalif yazarlar köşe üstüne köşe yazıyor olurlardı. Ki Erdoğan’ın bir gazeteciye karşı İnce’nin söylemiş olduğu hakaretlerin onda birini dahi söylediği bir örnek yokken “Erdoğan basın özgürlüğünü kısıtlıyor” diye yaygara çıkaranlar böyle bir durumda neler yapardı siz düşünün.
Mesele de burada işte. Okumuş olduğunuz bu satırları yazan bendeniz bile bu konuyu yazmakta geç kaldı. Karşı taraf böyle durumlarda birleşirken biz ya birleşmiyoruz ya da genellikle olduğu gibi görmezden geliyor, üç maymunu oynuyoruz. Aramıza giren bu kompleksin, çekişmenin ve kıskançlığın sonucunu şimdi yaşamıyor olsak da gelecekte çok ağır bir şekilde yaşayacağız. Oturduğumuz yerden “bu marjinal solun neden bu kadar çok sesi çıkıyor, bir avuçlar” derken bile nedenini algılayamamak bizim körleşmemizde saklı. Çünkü bir olay olduğunda birlikte hareket ediyorlar, aynı durumda ise biz dağınık kalmayı tercih ediyoruz. Evet tercih ediyoruz, çünkü bilerek yapıyoruz.
Açıkçası beni gerek sosyal medyada takip edenler ya da yazılarımı okuyanlar eski hevesimin olmadığını çok rahat bir şekilde tahlil edebilirler. Çünkü bahsetmiş olduğumuz bu yalnızlığın sebebi bazı basın yayın organları ve yazarlar tarafından “vebalı” gibi görünmekte saklı. Yalnızlıkla ilgili problemim yok ben de Fuat Ağabey gibi yalnız kalmayı tercih edenlerdenim. Hayatımda kimseye eyvallah’ım olmadı, denge gütmeden neye inanıyorsam, neyi doğru buluyorsam onu yazdım. Daha kimsenin cesaret edemediği vakitlerde ama “o çooo…k entelektüel” diye ağzını yayanlar etrafta gezinirken 2016’nın Ocak ayında o zaman yazdığım Hür Haber’de “Etyen Mahçupyan’ı Eleştirmek…” adlı yazı yazdım, uğradığım linçin haddi hesabı yoktu. Vefasıyla herkese örnek olan Binali Yıldırım’dan önceki başbakanı 7 Haziran seçimlerinden sonra eleştirmeye başladığımızda bizim medya başta olmak üzere birçok kesimin lincine maruz kaldım. Bir sivil toplum kuruluşu “İsrail bayrağıyla örtünen çıplak kalır” Filistin atasözüyle Cumhurbaşkanı’nı hedef aldığında, Erdoğan’ın yanında bir kale gibi durdum, o sivil toplum kuruluşu ve saz arkadaşları tarafından lince aynı şekilde maruz kaldım. Sorun değil, Mahçupyan’ı eleştirdiğim yazının sonunda belirtmiş olduğum gibi tüm bunları yalnız kalacağımı bilerek yaptım. Bu süreçlerde benimle aynı fikri paylaşan kıymetli fikir adamları, yazarlar, siyasetçiler de aynı yalnızlığı yaşadılar. Hatta benden daha çok lince uğrayanlar da oldu.
Asıl soru şu: Biz nasıl bu duruma geldik? Kendi arkadaşımızı böyle bir durumda savunmayı bırakın, Muharrem İnce’nin bir gazeteciye yapmış olduğu hakaretleri nasıl görmezden geliyoruz da saçma sapan birçok konuyla ilgilenmeyi marifet sayıyoruz? Aynı dava peşinde koşarken, hepimiz iyi kötü bir şekilde bu ülkeye, demokrasiye ve özgürlüklere katkı sunmaya çalışırken, Türkiye’yi hedefe koymalarına karşı çıkarken bu kadar dağınıklık, kompleks, çekişme, kıskançlık ve birbirinin üzerine basarak yükselme telaşı neden? Sadece soruyorum, neden?
Belki de Fuat Ağabey en doğrusunu yaptı. Kapattı tüm sosyal medya hesaplarını ve sadece yazısını yazacak, inandığı doğruları yazmayı sürdürecek. Birkaç zamandır onu düşünüyorum umutlarım yerle bir olurken, hevesim de iyice kaçıyorken; her şeyi bırakıp hayatın güzellikleriyle ilgilenmek, sanatla, kültürle, edebiyatla, bahçeyle, yolculukla ya da ne bileyim kitabın sayfalarıyla uğraşmak daha mı iyi? Sanırım evet bir kere geldiğimiz bu hayatta daha iyi, yine de küçük bir umut var içimizde işte, bitene kadar, nefesimiz yetiyor demektir, bittikten sonra ise nefes alacağımız birçok şey bulunur yalnız ve güzel ülkemde, yalnız bir şekilde…
Vesayet biterken ilk kabine…
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kabinesi Başkan Erdoğan tarafından açıklandı.
Kabineye baktığımda ilk göze çarpan çiçeği burnunda tüm bakanların ilgili oldukları alanlarda bakanlık koltuğuna oturması.
Yeni sistemin de en büyük avantajlarından biri bu zaten. Yürütme şirket mantığıyla çalışacak, dolayısıyla güncel siyasetten uzak tamamen iş odaklı alanında uzman kişiler bağlı bulundukları bakanlıkla ilgili çalışmalarını yürütecekler. Bu anlamda parlamenter sistemde olduğu gibi bir durum söz konusu değil, işini yapan devam edecek, yapamayanla da yollar ayrılacak. Performansa dayalı bir yürütmenin Türkiye’yi çağ atlatacağını düşünüyorum.
Belli odaklar tarafından en fazla tartışılan ise Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak oldu. Tabi bre cahillerin bilmediği şey ise, Albayrak’ın kendilerinin hayalini dahi kuramadığı okullarda finans eğitimi alması. Dolayısıyla başarılı bir Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ardından asıl alanı olan bu bakanlıkta da çok başarılı olacağını düşünüyorum.
2015 yılında “Berat Albayrak kadar başınıza taş düşsün” diye bir yazı yazmıştım, hedefe koydukları Berat Albayrak konusuna haftaya devam edeceğim.
Bugün 15 Temmuz…
15 Temmuz 2016 günü hain bir darbe girişimi yaşadık FETÖ’cü teröristler tarafından.
Darbenin üzerinden iki sene geçti geçmesine ama hala FETÖ devletin kurumlarından temizlenebilmiş değil.
Neredeyse her gün Türkiye’nin dört bir tarafında gerçekleştirilen FETÖ’yle mücadele kapsamındaki operasyonlarla uyanıyoruz. Uzun soluklu bir mücadele. 40 yıldır devleti ahtapot gibi saran bir yapıyı hemen bitirmek öyle kolay değil.
Geçen gün 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün karar duruşması vardı. 44 FETÖ sanığının beraatine karar verdi mahkeme. Beraat eden bu 44 sanık mahkeme salonunda Harbiye Marşı’yla şov yaptılar, şehit ailelerine saldırdılar. Açıkçası bu karar vicdanları yaralamışa benziyor. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hangi gerekçeyle bu beraatleri verdiğinin takipçisi olacağız.
Ama umudu korumaya devam, devletin içinde bir tane bile FETÖ’cü terörist kalmayana dek bu mücadele sürecek, sürmek zorunda.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016