Ahmet TAŞGETİREN
Çözüm mözüm yok, dedi Başbakan. Bundan böyle savunma değil taarruz yapacağız.” Bir Diyarbakır gezisi, bir ekonomik - sosyal paket ve bir irade.
Bir türlü bitmeyen terör karşısında yeni bir devlet tavrı.
Bir boyutunda halkın yaralarını sarma, diğer boyutunda silahlı yapıyı tasfiye. Ak Parti iktidarlarının öteden beri yapmaya çalıştığı şey.
Başbakan Yıldırım, çok yalın konuşuyor. Şu cümlesi çok net
bir perspektifi ifade ediyor:
“Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin bir PKK sorunu vardır.”
Bana göre de doğru bir tespit bu.
Ancak, alanda terör örgütünün silahlı propaganda ile yaptığı zihni tahribatın izale edilmesi kaydıyla.
Kürtleri kazanmak, terör örgütünü tasfiye etmek.
Bunu bütün kuşaklarda başarmak.
“Bütün kuşaklarda” derken, genç kuşakların çalınmış zihinlerinin kurtarılmasını kastediyorum. Dağa çıkış dursun mesela, dağın genç kuşaklarda oluşturduğu cazibe sona ersin, bunun Kürtlükle alakası kalmasın mesela.
Başbakan’ın “Çözüm mözüm yok” ifadesi, yine silahlı yapının tasfiyesi için devreye sokulan “Çözüm süreci”nde, işin mecrasından kayması ve “Terör örgütü ile Kürt sorununun müzakere edilmesi” gibi bir garabetin, artı, bölgede silah yığınağı yapılmasına göz yumulması gibi bir gafletin oluşması sebebiyledir. Ki o dönem için, bölgenin Ak Partili milletvekilleri bile “Alan hakimiyeti PKK’ya geçti” değerlendirmesi yapmışlar, bölgede siyasi faaliyet yapamaz hale geldiklerini ilan etmişlerdir. “Çözüm mözüm yok”, terör örgütüne alan açan bir çözüm yok, demektir, yoksa şu an bölge için öngörülen 140 milyarlık yatırım da, terör örgütüne darbe üstüne darbe vurmak, örgütün insan kaynağını oluşturan öğretmen sapkınlığını ortadan kaldırmak da, çözümün ayakları arasındadır.
Çözüm ama başka bir çözüm.
Terör örgütüne silah bıraktırmayı kuvvet kullanarak sağlamayı öngören bir çözüm.
Ve bölge insanının, terör örgütünün tasallutundan kurtulduğu inancını kazandırmayı hedefleyen bir çözüm.
Bu da kaçınılmazdı, “Kürtlük aidiyeti”nden yola çıkan, on yıllardır bölgede çalışan, alan hakimiyeti duygusuna ulaşmış ve uluslararası odaklardan Suriye boyutunu da içine alan legal yapılanma için bir tür “icazet” almış bir terör örgütünün tasfiyesi başka türlü olamaz zaten.
Peki bu strateji sonuç verecek mi?
Şehitler, şehitler, şehitler...
Acıyı yüreklerine gömüyor insanlar. Analar, bacılar, eşler, evlatlar...
Sonra?
Bu acıların bir sonunun gelmesi lazım. Doğu’da, Batı’da feryatların durduğu bir gün olmalı.
Konu hassas. Her hamleyi “Kürtlere karşı” diye pazarlayacak bir siyaset dili sürüp gidiyor. HDP, bir türlü “Türkiyelileşmedi.” Kobani furyası da, bu dili beslemeye yönelikti. Şimdi Suriye harekatı da o dil için malzeme olarak kullanılamaya çalışılıyor. Köprünün altından çok sular aktı, HDP bir hayli zemin kaybetti, terör örgütünün burnu sürtüldü, militanlar hendeklere gömüldüler, ama konu gene de hassas.
Bölgenin sivil toplum kuruluşları ile diyalog, manevi kanaat önderlerinin şemsiyesini devreye sokmak, bölgede eğitimi rehabilite edecek bir öğretmen kadrosu oluşturmak, halkla sivil alanda kucaklaşmak.... Başarılabildiği ölçüde, yeni dönemin sağlıklı seyretmesine imkan verecek.
Başbakan’ın hem konuşma üslubunun hem beden dilinin bölgede karşılık bulacağını düşünüyorum. Paket ete kemiğe büründüğünde, Sur, Şemdinli, Şırnak, Nusaybin, Yüksekova vs... İnşa-ihya süreci ile ayağa kalkmaya başladığında, halkla kucaklaşmanın çok daha görkemli örneklerine rastlanacaktır.
Şunu da söyleyeyim ki, terör örgütü, HDP’yi de etkisiz eleman haline getirmiş bulunuyor. “Ovada siyaset” ayağı çökmüş durumda. HDP şu anda terör örgütünün elemanları ile birlikte Avrupa ile aşna - fişne yaparak ilerlemeye çalışıyor. Bu yol da çıkmazdır. Altan Tan’ın hem Kürtler’in değer ölçülerini tespit babında hem de onun üzerine inşa edilecek siyaset noktasındaki uyarıları çok haklı idi. Bir kulaklarından girdi öbüründen çıktı, belki hiç kulaklarına girmedi ve bu çürüyüşe gelindi. Örgütün akıbetini paylaşmaktan başka çıkışları yok.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025