Ahmet TAŞGETİREN
Önceki günkü yazım “Arakan'a yanarken TİKA ikazı!” başlığını taşıyordu.
TİKA Başkanı Serdar Çam'n 17 madde halinde ortaya koyduğu ve benim '...pek çok politikaya yön verecek ikazlar' olarak nitelediğim, '...bu değerlendirme herkes tarafından dikkatlice tahlil edilmeli dediğim' tespitler. O yazının sonunda şu notu düşmüştüm:
“Ben bir yazar olarak çok şey öğrendim bu açıklamadan. Bence devlet dilinin de, medya dilinin de, yardım kuruluşlarının dilinin de, İslam dünyasının mazlumiyetlerini ortadan kaldırma projelerinin de öğreneceği çok şey var.”
Neler deniyordu orada? Özetle:
- Devlet işlerinde duygusallık, hamaset vb. ile değil akılla idare gerek.
- Doğru kanallardan haber alabilmeli, buna göre meselenin çözümüne katkı vermeliyiz.
- Mazlumların konumları güçlendirilmeli; zayıflatılmamalı.
- Sorumsuzca yapılan her haber-etkinliğin, onları daha çok çıkmaza düşürebileceği unutmamalı.
- Vâkıf olmadığımız bölgeleri iyi çalışmalı...
- Myanmar'daki Rohinyalıların meselesi bugünün değil; yıllardır süregelen acı bir tablo.
- Arada sıkışmış kalmış bir azınlığın dramı. Çözmek için birikim, tecrübe ve devlet kapasitesi gerekiyor. Çıkmazları çok; çözüm yolları tıkalı.
- Diasporanın dışarıdan abartılı ve yalan haber, foto vs. paylaşımları ile Myanmar'daki müslümanların dramı azalmaz, aksine katlanarak artar.
- Uzun yıllar militarizmin baskıları sonrası Myanmar'ın başına gelmiş yeni kadın lider Myanmar'ı darboğazdan çıkarmak - kalkındırmak istiyor.
- Derin devlet her olumlu adımında elini zayıflatarak insanları birbirine kırdırıyor; doğal olarak en fazla müslümanlar katlediliyor.
- Maalesef her yerdeki gibi, sözde "dini ?!" terör grupların karakol baskınları polis katliamları vs. ile müslümanlara yaftalar geçiriliyor.
- Bu kargaşaların arkasında isimlerini vermeye gerek olmayan büyük devletlerin iştahlı çıkar çatışmaları yatıyor:
- Rohinyalıların da desteklediği BM çözüm paketini 24 Ağustos'ta Myanmar hükümeti açıklıyor; 25'inde 30 karakolda katliam oluyor.
- Myanmar'da pek çok devlet - çıkar grupları zengin petrol-doğalgaz yataklarının kontrolü için kavgalarına Rohinyalıları meze yapıyor.
O metni böylesine geniş verdim, amacım geçmiş bir yazımı bir kere daha okutmak değil elbette.
Ama bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Anlaşıldığı kadarıyla TİKA'nın bu değerlendirmesi devletin en yüksek kademelerinde de karşılık bulmuş olmalı ki, Türkiye olarak sonuç alınmaya başlandı.
Evet, Sayın Cumhurbaşkanı, Myanmar lideri Suu Çii ile telefonla görüştü ve TİKA'nın bin tonluk yardımının Arakan Müslümanlarına ulaştırılmasının yolu açıldı. Bence bu görüşmede sayın Cumhurbaşkanı'nın kullandığı dile ve bu dilin bizim “medya dilimiz”le olan farkına önemle bakmak lazım. Ne deniyor o görüşmede?
“Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Erdoğan, Arakan Müslümanlarına yönelik insan hakları ihlallerindeki artışın başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyada derin endişeye yol açtığını vurguladı. Konuya ilişkin görüş teatisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Aung San Suu Çii'nin, mevcut krizin nasıl çözümlenebileceği ve bölge halkına insani yardımların ulaştırılması konularını da ele aldıkları belirtildi. Türkiye'nin terörü de masum sivilleri hedef alan operasyonları da kınadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hadiselerin ciddi bir insani krize dönüşmesinin endişe ve infiale neden olduğuna da dikkati çekti.”
İşte bu. Çözümü hedefleyen, barışı arayan tam bir devlet adamı dili. Oraya güç gönderemiyorsanız, orada yaşayanların huzurunu projelendireceksiniz. Dünyada pek çok ülkede azınlık halinde Müslümanlar var. Bizler, bu Müslümanların huzuru ile ilgilenme sorumluluğundayız. Ancak bunun reel şartlarını da dikkate alma mes'uliyetimiz var. TİKA Başkanı çoğunlukla bu Müslüman topluluklarla temasta bulunan ve reel şartlarını bilen bir insan olarak tam da bunu hatırlatıyor. TİKA tam da bunun için oluşturulmuş kurumlardan biri. Onun için geçen yazımda TİKA çalışmalarını Ak Parti'nin “Uluslararası planda Türkiye adına gerçekleştirdiği en büyük hamlelerinden biri” olarak niteledim. Dilerim Arakan çözümü başka mazlum topluluklar için anahtar niteliğinde olsun.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025