Ali BAYRAMOĞLU
Büyük siyasi sorunlar büyük değişim hamleleri ve iradesi gerektirirler. Ne var ki bu tür sorun ve hamleler temelde verili ulusal kimliğin özüne, o kimliğin koruyucu hafızasına temas eden yönler taşırlar...
Böyle olduğu oranda da hem endişe hem tepki biçiminde muhafazakar reflekslerin yeniden kurucu ögesi haline gelirler...
Toplumun Kürt sorununa yaygın bakışı buna bir örnektir...
Son dönem toplumsal ruh halimize, iktidar politikalarına, basın diline bakarak Kürt sorununun, "ulusal kimlik ve hafıza" meselesi üzerinden özellikle muhafazakar dünyada derin bir zihniyet sorununa işaret ettiğini fark etmemek mümkün mü?
Peki nedir bu bu zihniyet sorunu?
Şöyle tercüme edelim:
Muhafazakar doku içinde ve siyasi açıdan Türk insanı geçmiş ile bugün arasında bağ kuran, tarihsel sürekliliği temsil ettiğine inanan, sorumluluk duygusunu bu çerçevede inşa eden "düşünce kodları silsilesi"yle şekillenir.
Bu silsilede yargılar, algılar ve tanımlar insan için "somut ve güncel deneyimler dışında kalan" tarihsel bagajlar, aktarılmış ve aklanmış bellek üzerinden oluşur. Başka bir ifadeyle bu çerçevede, örneğin Batı gibi verili "öteki", Viyana Kuşatması gibi verili "olgu" ve Ermeni meselesi gibi verili "sorunlar"la kurulan mutasavver ilişkilerden ürer.
Bu işleyiş, geçmiş zaman ile şimdiki zaman arasındaki mesafeyi kişinin zihin donanımı ve bilgi dağarcığında asgariye indirme işlevi görür. Nitekim geçmişi bugünle, bugünü geçmişle hissetme, ikisi arasında sembolik anlam kaymaları üretme, bu çerçevede kendiliğinden bir düşünme çerçevesini oluşturur.
Geçmiş ile bugün arasındaki mesafenin darlığı karmaşık durumların, farklı toplumsal grupların, çok yönlü sorunların, toplumların tekilleştirilmesini ifade eder. Ve zihniyetin yeniden üretimi üzerinden kimlik inşasını daimi kılar.
Zihniyetler bir insanın kendisini kendi kültürü, tarihi, inancının unsurlarıyla insan kılmasına işaret eden derin ve zorlu yapılardır. Pek zor ve çok uzun sürede biçim değiştirirler.
Nitekim zihniyet çekirdeği değişim ihtiyacı ve baskısının insanların kafasını karıştırınca özellikle devreye girer. Bu kafa karışıklığı açıklama ve algılama sistemlerinin bozulmasıdır aslında.
Muhafazakar siyasi seçkinin bir yönüyle devleti yüceltmesi diğer yönüyle devlet endişesi, devletin değişmesini isteme ile onu olduğu gibi muhafaza etme arasında gidip gelmesi buna tipik örnektir.
Ortala muhafazakarın Kürt meselesine bakarak bir yönüyle çözüm istikametinde demokrasi arzu etmesini, diğer yönüyle bölünme ve kimlik travması kaygısı üzerinden demokrasi korkusu yaşaması buna başka bir örnektir.
Dindar, laik, Kemalist, milliyetçi muhafazakarlığın bu nedenle ortak noktasını oluşturur.
Bugün iktidarın ruh hali de tam olarak bu zihniyet tarafından kuşatılmış durumda...
Bu çekirdekle mücadele etmek bu nedenlerle pek müşküldür.
Kürt sorunu merceğinden bakıldığında Türkiye'nin 1980'lerin diline bu kadar hızlı dönmesi, yılların demokratik kazanımlarını deneyimlerini bir anda unutma havasına girmesi, sorunun toplumsal yönleri olduğunu unutmaya çalışmasını başka nasıl açıklamak gerekir...
Bu bir toplumun ağzı ve dili varken karnından konuşmaya çalışmasına benzer...
Karından konuşma karın ağrısı yapar...
Kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan vazgeçmeyi öğrenmek kendi sorunlarımızı tartışmaya başlamak zihniyet açısından daha epey zaman alacak...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025