Ayhan BİLGEN
Rojava ve Türkiye cezaevleri iki ayrı konu gibi gözükebilir. Şeklen öyledir. En azından esas itibarı ile birisi dış politika konusu diğeri adalet bakanlığının mevzusu gibi gözükür. Oysa her iki alanda yaşananların asıl sorumlusunu başka bir yerde aramalıyız.
Evet Rojava’da her gün katledilen sivillerin ölümünden biz, hepimiz, bu ülkede yaşayan herkes sorumludur. Tıpkı ölüm haberleri beklenen hasta mahkumların durumundan sorumlu olduğumuz gibi.
Bu değerlendirmemizden Türkiye devletinin sorumluluğunu görmezlikten gelme eğilimi çıkartmak yerine, kendi sorumluluğumuzla yüzleşmenin çok daha belirleyici ve anlamlı olduğunu görmeliyiz.
Ülkelerin siyasetini yöneticiler belirler ama onu şekillendiren, etkileyen, yönlendiren toplumsal dinamikler vardır. Ülkeler işgal edildiğinde yada askeri müdahale gerçekleştiğinde bile toplumsal tepkiler tümüyle göz ardı edilemez.
Türkiye’nin Suriye politikası ciddi bir manevra ile karşı karşıya bulunmaktadır. Muhalifler ile mevcut yönetim arasındaki denge farklı bir noktaya doğru kaymakta ve Türk dışişleri de bu durumu dikkate alan bir manevra arayışına girmektedir. Suriyeli Kürtlere yönelik tutum da bu manevranın bir parçasıdır. Önce hafife alınan ama şimdi hesaba katılmak, muhatap alınmak zorunda kalınan bir iradeden söz ediyoruz.
Ne yazık ki bu yavaş seyreden değişime rağmen yoğun çatışma ortamı devam etmekte ve her gün onlarca masum sivil hayatını kaybetmektedir. Bu seyri durdurabilecek yegane güç sınırın bu tarafında yaşayanlardır. Türkiye muhafazakarları , solcuları sınırın hemen ötesinde olup bitene seyirci kalmamalı tutarlı bir barışçı politika için aktif müdahil olmalıdır. Ancak bu duyarlılığın ülke genelinde karşılık bulabilmesi için bütün farklı siyasal aidiyetleri ile Kürtlerin acil tavır geliştirmesi gerekir. Basın açıklaması yapma yada ilgililere yönelik lobi çalışmasının ötesinde etkin bir toplumsal tepki geliştirilemezse kayıplar verilmeye devam edecektir.
Cezaevlerindeki hasta tutukluların hali de bu tablodan farksızdır. Sadece insan hakları örgütlerinin duyarlılığı ile çözülemeyecek hayati bir durumdan söz ediyoruz. Çözüm sürecinin akıbetine dair yüksek perdeden analiz yapanlar yeterince dikkate almasa da Türkiye’nin barış sürecinde sergileyeceği tavrın göstergesi cezaevleri politikasıdır. İktidar açısından güç yetmeyecek hiçbir durum olmadığı gibi insani yaklaşıma karşı duracak bir toplumsal tabandan da söz edilemez.
Ne sandık hesabı ne başka hesaplar bu ayıbı örtmeye yetmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015