Fehmi KORU
Nicedir yazacaktım, bugüne nasipmiş…
Bugünkü gazetelerde “İran’ın nükleer programının mimarlarından” olduğu özellikle belirtilen Mohsen Fakhrizadeh’nin suikasta uğradığı haberini okuyacaksınız. Fakhrizadeh Abderd’te saldırıya uğramış. Yanında korumaları da varmış ve çatışma olmuş. Fakhrizadeh ile bir koruması çatışmada ağır yaralanmış. Hastaneye kaldırılan Fakhrizadeh orada hayatını kaybetmiş. İran olaydan İsrail’i suçluyormuş. İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu, 2018 yılında, onun adını anmış zaten…
Konuyu çağıran bu haber oldu.
[Hürriyet hem bu haberi verdi, hem de Mossad’ın İran’daki diğer operasyonlarını haberleştirdi.]

Aslına bakarsanız bu tür suikastların ilki 2007 yılında meydana gelmiş, ancak o zaman İran yetkilileri İsrail’i suçlamak yerine, sağda solda suikastlarda Mossad’ın parmağı olduğunu akla düşürecek haberler çıktığında, “Mossad İran içerisinde operasyona kalkışacak ha, mümkün değil” türünden açıklamalar yapmışlardı.
Şimdi hemen İsrail suçlanıyor, hem de İranlı yetkililer tarafından…
Haklılar da.
Okunası bir kitap
Mossad içerisinde var olan özel bir birim Ortadoğu bölgesinde nükleer alandaki çalışmaları yakından takip ediyor. Hiçbir ülkenin -ama özellikle İran’ın- nükleer silaha sahip olması istenmiyor. Çalışmalarda görev alan bilim insanları, uzmanlar o birimin hedefi. Kimi bu son olayda yaşandığı gibi çatışmada, kimi ise daha sofistike yöntemlerle öldürülüyor.

Bu yıl Türkçesi de çıkan ‘Mossad’ adlı kitabın yazarları Michael Bar-Zohar ile Nissim Mishal İsrail dış istihbarat biriminin yurt dışında yaptığı operasyonlara kitapta en geniş bölümü ayırmış. İçeriden aldıkları bilgilere dayanarak operasyonların nasıl işlendiğini anlatıyorlar.
Kitaptan Mossad’ın yurtdışı operasyonlarda özellikle kadın ajanları kullandığını öğreniyoruz.
Seri suikastların başladığı tarih 2010 yılı. O yılın başlarında, 12 Ocak günü, sabah 07.50’de, Prof. Masoud Ali Mohammadi görevli olduğu Şerif Teknoloji Üniversitesi’ne gitmek için aracına binmek üzere İran’ın kuzeyindeki evinden çıktı. Aracına bindiğinde çevreyi sarsan büyük bir patlama oldu. Kuantum fizik profesörü 50 yaşındaki Mohammadi’nin uğradığı suikast hemen “Mossad işi” olarak açıklandı.
Aynı yılın sonlarına doğru, 29 Kasım günü, yine hemen hemen aynı saatlerde, bu defa 45 yaşındaki fizik profesörü Majid Shahriyari suikasta uğradı. Eşiyle birlikte Kuzey İran’daki evinden çıkan Dr. Shahriyari’nin aracının arka camındaki sileceğe kendisini takip eden motosikletli biri tarafından bir bomba yapıştırıldı. Suikastçı kasklı biriydi, hemen ortadan kayboldu.
Eş zamanlı olarak, aynı gün ve aynı saatte, bu defa Tahran’ın Atashi Caddesi’nde seyir halinde giden Dr. Fereydoun Abbasi-Divani’nin peşine takılan motosikletli ajan bombayı yine aracın arka camına yapıştırdı. Bomba patladı ve araç içindeki nükleer alanında çalışan bilim insanı ile eşi hayatlarını kaybettiler.
Bu operasyonlar oluyor ve kimseler ses çıkarmıyor…
Her üç suikast da Mossad operasyonu.
Yazarlar o operasyonlarda kadın ajanların kullanıldığını bildiriyor.
Tahran’daki İran’ın nükleer çalışmaları arşivinden belgeler de çalındı. Hırsızlık güpegündüz gerçekleşti. Arşive girildiği sırada dışarıda gözetleme görevini bir kadın ajan yapmaktaydı.
Kadın ajanların Mossad tarafından kullanıldığı Suriye’yi hedef alan operasyonlar da var. 2007 yılında Viyana’da meydana gelen ve Suriye’nin nükleer çalışmalarıyla ilgili belgelerin çalınması operasyonunda da birden fazla kadın ajan rol almıştı.
Macera romanı gibi okunan sayfalarında modern Mata Hadi gibi yansıtılan bu olayda, kadın ajanlardan birinin Suriye’nin Viyana’daki Atom Ajansı’ndaki temsilcisiyle yakınlık kurduğunu öğreniyoruz. Adamın kaldığı otelin oda anahtarı bu yolla elde ediliyor. Kadın ajan temsilciyi başka bir yerde meşgul ederken otel odasına giren diğer ajanlar bilgisayarındaki bütün bilgileri kopyalıyorlar.
Bir kadın ABD’de CIA’nin başında.. Mossad’ın yarısı kadın..
İstihbarat örgütlerinde son yıllarda kadınların ön plana çıktığı görülüyor. ABD’de CIA’nin başındaki Gina Haspel bir kadın. Onu Donald Trump atadı. Trump’ın yerine gelmekte olan Joe Biden ise CIA dahil bütün istihbarat birimlerinin bağlı olacağı bakan konumuna Avril Haines’i getireceğini açıkladı. O da bir kadın.
Avril Haines, bir ara CIA’nin başında bulunan John Brennan’ın hemen yanı başına getirdiği kişiydi.
Jerusalem Post gazetesi, onun sol görüşlerle pragmatik yaklaşımın kesiştiği bir kişiliği olduğunu duyuruyor.
Haspel için ise “Mossad’la ilişkileri mükemmel, İsrail yanlısı” tanımında bulunuyor aynı gazete.
Mossad’ta da kadınlar yükseliyor. 2017 yılında gazete ilanlarıyla kadınların örgütte çalışmaya davet edilmesinden sonra sayıları arttı ve bugün örgütün yarısı kadınlardan oluşuyor. Örgütün insan kaynakları ve eğitim birimlerinin başında birer kadın var.
Kadın ajan kullanılmış en bilinen operasyon 1986 yılından…
İsrail’in nükleer çalışmalarının atom bombası yapacak seviyeye ulaştığını dünya Negev’deki Dimona nükleer tesisinde teknisyen olarak çalışmış Mordechai Vanunu’dan öğrendi. Dokuz yıl çalıştığı tesisten kovulan 31 yaşındaki sol eğilimli Vanunu bildiklerini İngiliz gazetesi Sunday Times’a anlattı.
1986 yılına ait Vanunu olayını hatırlamamın sebebi, onun sonunu da yine bir kadın ajanın getirmesiydi. Kendisini Amerikalı Cindy olarak tanıtan ajanın peşine takılarak Roma’ya gitti Vanunu, orada onu otel odasında bayıltıp bir sandık içerisinde uçağa taşıdılar ve oradan da İsrail’e götürdüler.
Neden Londra’da değil de Roma’da yapıldı operasyon?
İki yazarlı kitaba göre, Margaret Thatcher’in başbakan olduğu İngiltere ile ikinci kez ters düşmemek için… İlkinde Mossad’ın ajanları için sekiz sahte İngiltere pasaportu ürettiği ortaya çıkmış ve Thatcher “Bir daha olursa külahları değişiriz” mesajı vermişti.
Vanunu İsrail’de yargılandı, 18 yıla mahkum oldu ve tek başına bir hücrede tutulduğu hapisten 2004 yılında çıkabildi.
Mossad bu yıl İran’da iki operasyon yaptı
Mohsen Fakhrizadeh bu yıl İsrail ajanları tarafından öldürülen ikinci kişi.
Birkaç ay önce, 7 Ağustos günü, akşam 21.00’de, Tahran’ın zengin mahallelerinden birinde, bir motosikletli, yanında gençten bir kadının oturduğu orta yaşlı bir adamın kullandığı otomobile yanaşıp susturucu takılmış tabancasıyla ikisini birden öldürdü.
Suikasta uğrayan kod adı Abu Muhammed Mısri olan Mısır asıllı Abdullah Ahmed Abdullah’tı. 58 yaşındaydı. Yanındaki genç kadın da kızı Meryem’di. Meryem kendisi de bir suikasta uğramış Hamza bin Laden’in dul eşiydi.
El-Kaide üyesi olduğu için FBI’ın başına 10 milyon ödül koyduğu Abdullah ile kızını Amerikan-İsrail ortak operasyonu ile Mossad İran’da öldürdü.
Fakhrizadeh gibi.
Abdullah Ahmed Abdullah ile ilgili haberi geçen hafta Washington Times gazetesinde okuyunca iki yazarlı Mossad kitabı aklıma geldi. Araya başka konular girdi, ihmal ettim. Fakhrizadeh haberi konuyu yeniden hatırlatmış oldu.
Muhtemelen son iki operasyonda da kadın ajanlar kullanılmıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025