Hadi ULUENGİN
1954 yılında ve imzasız olarak “Berlin’de Bir Kadın” başlığıyla bir kitap yayımlandı.
Fakat Almanca orijinaline rağmen yapıt İngilizce basıldı. İlkin ABD’de piyasaya çıktı.
Sonra da diğer dillere çevrilerek Norveç’e, İtalya’ya, Fransa’ya, Japonya’ya falan gitti.
Eser 20 Nisan- 22 Haziran 1945 tarihleri arasında tutulmuş günlükleri içerir.
Sözkonusu “Kadın”ın aslında Martha Hillers adında bir gazeteci olduğu ise yazarın ölümünden iki sene sonra ve ancak 2003 yılında anlaşıldı.
***
HILLERS an be an kaleme aldığı ve sonsuz acılar içeren otobiyografik sayfalarda hem kendisinin, hem de bütün çevresinin yaşamış olduğu dehşet kâbusu tasvir eder.
Yani muzaffer Kızıl Ordu’nun işgalle birlikte yüzbinlerce, muhtemelen milyonlarca Alman kadınına ve kızına korkunç biçimde tecavüz etmesini anlatır.
Yazar, Stalin’in resmî şairi İlya Ehrenburg tarafından yapılan “Gebert, gebert o Almanı/ Anasının karnında bile öldür,/ Öldür Töton kadının iffetini” çağrısının teoriden pratiğe nasıl geçirildiğini, başta öz iffetinde olmak üzere bir kamera soğukluğuyla yansıtır.
Zaten bu nesnellikten ötürüdür ki kitap kendi ülkesinde ancak 2001 yılında yayımlandı.
Neyse, savaşa ve kolektif hafıza hesaplamasına değil başka bir konuya geleceğim.
***
MARTHA Hillers’in kimliği ortaya çıkınca, zaten günlüğün içeriğinden sezinlendiği gibi yazarın son derece bilgili ve baştan beri “sol” temayüllü bir entelektüel olduğu anlaşıldı.
Hitler iktidara gelmeden Komünist Parti’yle flört etmiştir. Üstelik bir müddet SSCB’de yaşamıştır. 1933-1945 arasında işlenmiş bütün suç ve cürümlerin de bilincindedir.
Yani eğer renk verse “vatan haini” diye kampa veya ölüme gönderileceği kesindir.
***
SONRA Hillers aynı günlüğün 13 Mayıs 1945 tarihli sayfasına, 27 nisandan beri bedenini gasp eden garnizon askerleri mahalleyi terk ettiği için biraz rahatladığı notunu düşer.
Ardından da kendisiyle trajik bir hesaplaşmaya girişir. İlgili bölümü özetle aktarıyorum:
“Hitler gelince Almanya’dan gidebilirdim. Ama yerimin burası olduğuna inandım
Halkıma ait olduğumu biliyorum ve bugün dahi kaderini paylaşmak istiyorum.”
***
KİTABI hiç anlamadığım Goethe dilinde değil Fransızca tercümesinden okumuştum.
Dolayısıyla yazarın yukarıdaki “halk” kelimesini Almancada etnik çağrımlar yapan “volk” sözcüğüyle mi, yoksa daha nötr bir ifadeyle mi zikrettiğini çıkartamayacağım.
Fakat Martha Hillers asla ırkçı olmadığına göre her iki durumda da öz değişmiyor.
Ve, sözkonusu öz de şuna tekabül ediyor:
***
“BERLİN’de bir Kadın” ait olduğu halkın kolektif suç işlediğini bilmesine rağmen yine de o aidiyeti sahiplenmektedir. Kaderini paylaşmak arzusundan da vazgeçmemektedir.
İşte, modern zamanların ulus-devletinde “vatan”; daha öncesinde ise köy, memleket, kavim, yurt, otağ, vs. gibi kavramlara tekabül eden dürtüyü de bu insani fıtrat oluşturuyor!
Führer, hatta encamını kabullendiği halkın, ulusun, milletin ciddi bir bölümü Hillers’i “vatan haini” (!) olarak algılamış veya ilân etmiş olsa ne değişecekti ki?
Kendisini öyle hissettiği müddetçe hem daima “vatan”a ait olacaktı; hem de hiçbir iftira, suçlama veya yargı onu, yine daima öznellik arzeden “hain” sıfatıyla donatamayacaktı.
Ne bir yanda beyninle tiksindiği Alman Naziler, ne de zıt kutupta vücuduyla tiksindiği Rus askerlerMartha Hillers’in ruhuna kazınmış “vatan” kavramını zaptedemeyeceklerdi.
“Vatana hıyanet” o ruhu yitirmektir ki böyle bir gaibi bulan varsa en önce getirsin!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015