Metin Gürcan
Nisan ayı içinde yapılacakmış gibi görünen anayasa değişikliği referandumu ve belki de 2017 sonunda bir başkanlık seçimi... Türkiye’nin siyasal iklimini belirleyen bu iki olasılık, AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın medyayı Türkiye’nin “önlenemez yükselişinin” devam ettiğini ispatlayan yeni “başarı hikayeleri” bulmaya zorluyor. Ayrıca inşaat sektörünün giderek eski cazibesini yitiren büyük ve orta ölçekli firmaları da hükümetin teşvikiyle ekonominin yeni yükselen yıldızı olarak lanse edilen savunma sanayisinde yer edinmeye çalışıyor.
AKP’nin yeni başarı hikayeleri bulma çabası ile savunma sanayisinde faaliyet gösteren firmaların PR çabalarına bir de Türkiye medyasında savunma ve askeri teknoloji konusundaki uzman editör eksikliği eklenince Türkiye medyasında savunma sanayisi ve askeri teknoloji konusunda çoğunlukla abartılı bazen de yalan bilgilerin öne çıktığı haberler yer alıyor. Özellikle, 2016 aralık ayından bu yana arttığı görülen bu beyin yakıcı haberlerde gerçek durumla hayaller birbirleriyle çok iyi harmanlanıyor. Haberlerde aşağıdaki temalar ön plana çıkarılıyor:
-
Türkiye’nin yüzde 100 yerli ve milli olarak ürettiği silah ve savunma sistemleri dünyayı titretiyor
-
Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığı yüzde 30’lara indi ve bu oran büyük bir hızla azalıyor
-
Türkiye yükselen savunma sanayisi ile tüm dünyayı kıskandırıyor
-
Türkiye savunma sanayisi artık bağımsızlığını kazanmış küresel bir oyuncu
-
Türkiye savunma sanayisi dünyada ilk kez pek çok yeni projeye ve buluşa imza atıyor
Örneğin “Dünyayı titreten yüzde 100 yerli silahlar” başlığıyla verilen bir haberde Türkiye’nin dünyayı şok eden projelerine yer veriliyor. Bunlar arasında ilk milli fırkateyni İstanbul, dünyanın “ilk lazer güdümlü helikopter füzesi” Cirit, Roma’ya kadar menzili olan Bora füzesi Avrupa’ya mesaj niteliği taşıyor.
Son aylarda Türkiye medyasında çıkan en beyin yakıcı haberlerden biri ise hükümet yanlısı Akit gazetesinin 16 Ocak 2017 tarihli haberi. Bir Türk firması tarafından üretilen 35 milimetrelik iki topu olan ve 4 kilometreye kadar kritik bölge/tesis alçak irtifa hava savunma sistemi olan KORKUT sistemi hakkındaki haber “Aselsan yapımı bu silah atom bombasını bile durdurabiliyor” başlığıyla yayımlandı. Haberde şu ifadelere yer verildi: “TSK’nın alçak ve orta irtifa hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere Aselsan tarafından geliştirilen KORKUT Hava Savunma Sistemi, tüm testleri geçti. Dünya üzerindeki örneklerine fark atan Korkut atom bombası atışlarını bile durdurabilecek kabiliyete sahip.”
Bu haberi yazan editörün, “nükleer balistik bir füze nedir?” ve “Bir ülke nükleer füze tehdidinden nasıl korunabilir?” gibi sorulara dair bilgilerinin seyrettiği sinema filmlerinden ibaret olduğu anlaşılıyor.
Al-Monitor’a konuşan savunma analisti Turan Oğuz’a göre Türkiye medyasında çıkan abartılı savunma haberlerinin birinci nedeni basında yeteri kadar savunma muhabiri ve editörüne yer verilmemesi. Bir diğer nedenin de sanayi firmalarından gelen PR talepleri olduğunu söyleyen Oğuz şöyle devam ediyor: “Türkiye’deki her medya grubu kendini yakın hissettiği ideolojik görüşün talebi doğrultusunda veya onların hoşuna gidebileceğini düşünerek; bilinçli bir şekilde, hatalı, olumlu veya olumsuz taraflarını görmeyen, küçümseyen veya tam tersi yücelten subjektif haber yapıyor.”
Oğuz’un dediği gibi savunma ve güvenlik firmalarının abartılı PR talepleri gerçekten de bu alandaki abartılı haberlerin önemli bir nedeni arasında yer alıyor. Örneğin, bir savunma şirketinin yaptığı basit bir AR-GE çalışması basında “Türk mühendisleri uzay teknolojileri alanında bir dizi önemli buluş gerçekleştirdi” başlığı ile verilebiliyor. Hükümete yakın medyada yer alan bu tarz haberlerin popülerliği, Atatürkçü çizgide yayın yapan az sayıdaki diğer medya kuruluşlarını da benzer haberler yapmaya sevk ediyor. Örneğin, “Atatürk’ün havacılık konusunda kurduğu özel istihbarat birimi” başlıklı bir haberde uydurma bilgilere dayanarak, Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çok gizli bir gözetleme projesi olan ANKA 10 T001 K projesini gerçekleştirmek için daha 1922’de seçkin subaylardan oluşan özel bir birim kurdurduğu iddia ediliyor. Şu an test aşamasında olan ANKA insansız hava araçlarını üreten firma da İHA’larını bu haberle Atatürk’le ilişkilendirerek reklamını yapmış oluyor.
Savunma sanayisi alanındaki abartılı ve yalan habercilik hükümete sert muhalefet eden medyada da sık sık rastlanıyor. Örneğin, muhalif Birgün gazetesinin 16 Aralık 2016 tarihli ve “Savaş yoksulları şehit onları milyoner yapıyor” başlıklı haberinde Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın ailesine ait olan Bayraktar şirketi abartılı ve gerçeği yansıtmayan kimi bilgilerle sertçe eleştiriliyor. Haberde TSK’ya teslim edilen ilk silahlı İHA’lar olan Bayraktar TB2’lerin sistem birim maliyeti ve TSK tarafından tedarik süreçleri ile ilgili hususlar kasten çarpıtılıyor.
Savunma sanayisi ve askeri teknoloji konularında Türkiye’nin sayılı uzmanlarından olan Arda Mevlütoğlu’na göre savunma ve güvenlik alanında basında yer alan haberler ile akademik camiada yapılan çalışmalarda son dönemde artan bir ivme ve bu ivmeyle birlikte artan yanlış ya da yanıltıcı bilgilerin arkasında iki sebep söz konusu: Birincisi savunma ve güvenlik konularının politik ve psikolojik öz kütleleri, ikincisi ise Türkiye’de bu konulardaki entelektüel yetersizlik.
Mevlütoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Aslında askeri konular Türkiye’de her zaman ilgi çekmiştir. Dolayısıyla bu konulardaki haberler geniş bir kitle tarafından takip edilir. Bunun çeşitli sebepleri, var: Kültürümüzde silaha, askere ve orduya yoğun bir ilginin olması, Johnson Mektubu, ABD ambargosu gibi travmaların toplumsal hafızadaki yerleri, ordunun güçlenmesinin, ulusal egemenlik ve bağımsızlığın korunmasına etkisi, algısı gibi. Bu faktörlerin doğal bir sonucu olarak savunma sanayii sektöründeki yatırım ve gelişmelerin politik ve psikolojik güçleri epey büyük. Bundan dolayı da iktidara yakın veya muhalif basın organları ya da araştırmacılar, kendi politik görüşlerine uygun şekilde yayın yapabiliyorlar. Sözgelimi aynı uçak projesi için bir basın organında ‘milli uçağımızı yaptık’ haberi geçerken, muhalif bir basın organında ‘uçak milli ama her parçası ithal’ denebiliyor. Bakış ve yorum açısına göre her ikisinde de belli miktar doğruluk payı olabiliyor.”
Aslında Türkiye medyasının savunma sanayii alanındaki haberleri abartma çabası çıplak bir gerçeği de göz önüne seriyor: Soğuk Savaş dönemi boyunca savunma ve güvenlik mekanizmasının kuruluş, işleyiş ve düşünme süreçlerini tamamen NATO’ya havale etmiş olan Türkiye, 21. Yüzyıl’ın güvenlik ortamına uygun gerekli dönüşümü hayata bir türlü geçirememiş durumda. Türkiye’nin savunma sanayisi, tasarım ve AR-GE çalışmalarından, tedarik süreçlerine kadar halen Soğuk Savaş artığı bir sistem.
Bu sistemin savunma ve güvenlik konularında akademik ve entelektüel değer yaratma görevini neredeyse tamamen askeri bürokrasiye bıraktığına dikkati çeken Mevlütoğlu şöyle diyor: “Bu durumun sonucu olarak Türkiye’de, Türkiye’nin özgün savunma ihtiyaçları, yakın çevresindeki gelişmeler, savunma ve güvenlik teknolojileri gibi konularda nitelikli içerik üreten bir akademik kadro, basın-yayın organı çeşitliliği oluşamadı. Bu da eksik ya da yanlış bilgilerin yayılması, bunlar üzerine yapılan sakat değerlendirmelerin yaygın kabul görmesi gibi sonuçlar doğurdu. Bu durumun en son örneğini, 2012 yılında Doğu Akdeniz’de RF-4E keşif uçağımızın düşürülmesi olayında gördük. Bu olay sonrasında Ne devletin ilgili ve yetkili makamları ne basın-yayın organları ne de uzman sıfatı ile öne çıkarılan isimler sağlıklı ve güvenilir bilgiler üretemediler.” Mevlütoğlu bu tarz abartılı veya yanlış bilgi içeren yayınları Twitter’da #PalavraDedektörü etiketiyle paylaşıyor.
Medyadaki abartılı ve kimi zaman da yalan haberlerden şu an El Bab bölgesine sıkışmış görünen Fırat Kalkanı operasyonu da nasibini alıyor. Örneğin, Fırat Kalkanı’nın ilk günlerinde bazı basın organlarında, Türkiye’nin “özel olarak zırhlandırılmış Leopard 2A4 tanklarını harekâtta kullanmak üzere bölgeye sevk ettiği” haberleri yer aldı. Halbuki, Almanya’dan ikinci el olarak alınan Leopard 2A4 tanklarına hiçbir modernizasyon işlemi uygulanmış değil.
Öte yandan, Türkiye savunma sanayisinin özellikle 2010-2015 arasında geçmiş yıllara nazaran büyük başarılara imza attığı bir gerçek. Ancak hem ihracat hem de proje bitirme ve tedarik rakamlarına bakıldığında savunma sanayisinin 2015’ten bu yana bir durgunluk dönemine girdiği görülüyor. Entelektüel sermaye eksikliği, AR-GE’ye ayrılan payın azlığı, hızlı başlayan ancak bitirilemeyen projeler, tahayyül yetersizliği, şeffaf olmayan ihale ve tedarik süreçleri, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektörde rekabet edememesi, aşırı siyasallaşma ve yıkıcı rekabet gibi yapısal sorunlardan kaynaklanan bu durgunluk, şimdilik beyin yakıcı haberlerle kapatılmaya çalışılıyor.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2021
9.09.2021
11.08.2021
5.04.2021
2.01.2021
16.03.2020
23.11.2019
31.08.2017
12.08.2017