Sezin ÖNEY
Bir evim olacaksa benim, o da dalga dalga beyazlı koyulu saçları andıran Ege’nin denizi üzerinde olmalı. Dalgalardan oluşan o evin, köpükleri, girdapları, kıvrımları üzerine uzanmalı, iniş çıkışları, rüzgârlarına kapılıp gitmeli, sürüklenmeliyim.
Her karışı, her adası, her damlası ayrı güzel, ayrı renk bir deniz bu; cennetin yerdeki hali. Girit kıyılarındaki biraz türkuaz, Santorini açıklarındaki derin lacivert, Kuşadası civarı bir harelerle yeşil-mavi.
Adını, Amazonların Kraliçesi Aegea’dan alıyor belki. Tıpkı, gene bir Amazon olan Smyrna, yani İzmir gibi. Benim inanmayı yeğlediğimse, isminin dalgalardan, Yunanca dalga demek olan ‘aegis’ten geldiği...
Ege, biraz da insanı insan yapanın ne olduğunu sorgulamak demek.
Egeli ozan Homeros’un, İlyada, Odyssea’sı insan olmanın tüm dolambaçlı hallerini, dalgalanmalarını, günah ve sevaplarıyla, eksiklikleri ve enginlikleriyle incelediği için, insanlığın gelmiş geçmiş en büyük edebî eserlerinden.
Homeros gerçekten yaşadı mı, eserleri yazılı mıydı, Ege, Balkanlar, Ortadoğu ve Akdeniz’in ortak mirasının ağızdan ağza dolaşa dolaşa damıtılan sözlü hali miydi?
Tartışma çok, ama gerçek olan, bu iki eserin her dizesinde, insan olmanın çok boyutlu, çok köşeli hali kadar Ege Denizi’nin her köşesinin de etkisi var...
İlyada, fikir dünyasında arayış içinde bir savaşçı, deha bir ‘Amazon’ olan, filozof Simone Weil’in 1939’da yayımlanan 24 sayfalık vurucu makalesinin de esin kaynağıydı. Weil, “İlyada veya Gücün Şiiri” adlı bu makaleyi, İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında, savaşın düşündürdükleri üzerine kaleme almıştı.
Weil, sözlerine şöyle başlıyordu; “İlyada’nın gerçek kahramanı, asıl konusu, ‘güçtür’. İnsanın kullandığı güç, insanı esir alan güç, insanı eriten güç. Bu eserin her yerinde, insanın ruhunun, güçle olan ilişkisi sonucu nasıl biçimlendiği, nasıl sürüklediği, idare edebileceğini sandığı güç tarafından nasıl körleştirildiği, boyun eğdiği gücün ağırlığı altında nasıl ezildiği anlatılır”.
Weil’in İlyada’dan yola çıkarak anlatmak istediği, hem “kurbanın”, hem “ezenin”, yani savaşa taraf olan herkesin, gücün kölesi haline geldiği, güç tutkusuyla düşünmeden “vahşette” eşitlendiğiydi.
İnsan olmanın güzel yönleri, aşk, sevgi, merhamet, adalet gibi “ışıklı” haller, deniz dibini yarıp geçen güneş ışınları gibiydiler; nadir ve narin.
Gücü reddedebilir miyiz; doğayı, dünyayı zapt eden, buna kurgulu hükümdarlar olarak?
Ege denizinden yakalanıp, kendilerine yüklenen bir havuzda gösteri yapma “görevini”, daracık minicik bir havuzda üstlenmek zorunda kalan iki yunusu izlerken, insanın kaderine, kendine, başkalarına hükmetme arzusunun, önümüzde uzanıp giden deniz kadar sonsuz, engin olduğunu düşünmeden edemiyorum.
Hayvanları da kendimize benzetmeyi, insanca davranışlar edindiklerini, komutlarımıza karşılık verdiklerini görmeye bayılıyoruz. Çok eğlenceli geliyor fokların el sallaması, yunusların çığlık atar gibi şarkı söylemesi.
Tarih öncesi çağların, görkemli Apollo tapınağı ve bu tapınakta, “gaipten” verdikleri haberleriyle tanınan kâhinleriyle tanınan Antik Yunan kenti Delfi’nin adının, ana rahmi demek olan “delphys” ile ayı kökten geldiği söyleniyor. Bu da, yeryüzünün tanrıçası Gaia’ya, yani “Dünya’nın Hükümdarı”na bir atıf olarak yorumlanıyor.
Tapınakta, dağlar üzerindeki şehrin eteklerine, yunus suretine bürünüp gelen Apollo’nun sonsuz ateşi yandığı anlatılıyor efsanelerde.
Tapınağın kâhinleriyse, Antik Yunan’ın hükümdarları aslında. Geleceği bildirmek kisvesi altında, savaşa, barışa, insanların kaderlerine karar veriyorlar.
Güçle olan bu ilahi, ezeli nefis mücadelesi, değil Ege Denizi’ni, hiçbir denizi asla görmemiş şair, evine kapalı münzevi, bir “kırılgan Amazon” Emily Dickinson’u anımsatıyor bana. “Leylak Denizin Üzerinde”, belki sabahın ilk saatlerindeki efsunlu, yumuşacık, iyileştiren buğusuyla, buram buram bahar, leylak rayihalı Ege Denizi’ni en güzel anlatan şiirlerden biri. Veya “Yumuşak bir deniz Evi yalayıp çevreledi/ Yaz Havası’nın Denizi”...
Dickinson’un deyişiyle;
“Hiç görmedim denizi... Ve bir dalga nasıl olmalı..”
Gücü tamamen reddeden bir şair olarak Dickinson, “hafifliği”, hafif yaşamayı, dünyanın tüm yüklerinden arınmayı anlatıyor, yalın, doğal, samimi dizeleriyle... Çıplak ayakla çimende yürümek gibi bir şey onu okumak... Kâhinlerde olmayan bir bilgelik, satır aralarına gizli...
“Ben hiç kimse! Peki, ya sen?/ Sende hiç kimse misin yoksa/ Bir çift ettik demektir...”
Veya “Cenneti yukarıda hiç bulamaz/ Aşağıda bulamayan...”
Ama asla bir vecize kumkuması, bilmiş bir azize de değil yani Dickinson... Tutku denizinde öyle tam yol bir rota tutturmuş gidiyor ki...
“Bir saat beklemek uzun iş/ Eğer aşk hemen ardındaysa/ Kısadır sonsuzluğu bekleyiş/ Sonundaki hediye aşksa.”
Dünya ve insanın kısa tarihi olarak; tüm savaşlar, mücadeleler, kaygılar, depremler, gücün mıknatısında yapılan zalimlikler ve hayatın sonunda geriye kalan, dalgaların üzerinde bir köpük, mutlu olunan o ender anların hayali, tortusu değil de nedir?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024