Tarık Ziya Ekinci
Türkiye’de otoritarizmin ön aldığı ve demokratik yaşam için tehlike çanlarının çalmaya başladığı son günlerde demokrat aydınlarımız bir çıkış yolu aramakta. Sayın Ahmet Altan’ın başlattığı, Sayın Tarhan Erdem ve Sayın Rıza Türmen’in geliştirdikleri önlemler manzumesi Demokrasi İçin Birlik projesiyle somutlaştırılmak istenmekte. Girişimin amacı bugünkü otoriter gidişi önlemek ve Türkiye’de evrensel normlarda bir demokratik düzen kurmaktır. Bu amaçla başta sendikalar ve demokrat meslek örgütleri olmak üzere diğer sivil toplum örgütleri ile ilgi duyan partilerin ve tekil aydınların katılacağı bir demokrasi kongresinin toplanması düşünülüyor. Son derece önemsediğim ve büyük saygı duyduğum bu değerli şahsiyetlerin iyi niyetle ve inanarak geliştirdikleri demokrasi için birlik projesinin başarılı olma ihtimalini zayıf gördüğümü belirtmek istiyorum.
Girişim teorik olarak son derece çekici görünmekte. Ne var ki, önerinin Türkiye toplumunda demokrasiye değgin ortak bir anlayışın henüz oluşmadığı gerçeğini hesaba katmadığı anlaşılıyor. Milliyetçiliğin yaygın ve yaşamın her alanında belirleyici olduğu günümüz koşullarında otoritarizmi geriletecek ortak bir demokrasi hareketini geliştirmenin kolay olduğunu söylemek mümkün değil. Bugünkü gidişatı beğenmemek tek başına ortak bir demokrasi hareketini oluşturmak için yeterli değil.
Gelişmiş Batı ülkelerinde demokrasi herkesin üzerinde anlaştığı kurallara dayanmakta. Hangi dünya görüşüne ya da hangi ideolojiye sahip olursa olsun hiç kimse demokrasinin asgari kurallarını yok sayacak bir davranışta bulunmayı düşünmez. Oysa Türkiye’de herkes kendisi için demokrasi istemekte. Bu amaca varmak için gerektiğinde demokrasinin olmazsa olmaz kurallarını çiğnemekte sakınca görmezler. Örneğin demokrasiyi sihirli bir sözcük olarak ağızlarından düşürmeyen Kemalistler demokrasinin ancak Atatürk ilke ve İnkılâplarını yaşama geçirmekle mümkün olduğunu savunurlar. Müslüman demokratlar ise sadece anti-laik ve devrisaadetteki yaşam tarzı ile demokrasinin ve adaletli bir düzenin kurulabileceğine inanırlar. Türk milliyetçileri ise toplumdaki bütün farklılıkları ortadan kaldırmak ve homojen bir Türk ulusu oluşturmanın dışında bir demokrasinin olamayacağını savunurlar. Okumuş aydınlara gelince, aksini söyleseler de, kahir ekseriyetinin milliyetçi duyguları ağır basmaktadır. Farklı etnik toplulukların eşit hak taleplerini bölücülük saymakta ve bu taleplere karşı çıkmaktadırlar. Demokrasiyi bütüncül olarak özümseyen yetkin liberal ya da sol görüşlü demokrat aydınlarımız ise nicel olarak yetersizdir. Topluma öncülük etmeleri ve güçlü bir demokrasi hareketi oluşturmaları mümkün görünmüyor. Onlardan sadece yazıları ve konuşmalarıyla toplumda demokrasi için bir birikim sağlamaları istenebilir. Daha fazlasını beklemek haksızlıktır.
Türkiye’nin somut koşullarında demokrasi ancak çoğulcu bir anlayış çerçevesinde gelişebilir. Geçen yüzyılın ulus-devlet konsepti çerçevesinde demokrasi kurmak olanaksızdır. Kürtler, Aleviler ve gayrimüslimler başta olmak üzere, toplumu oluşturan farklı yaşam biçimlerine sahip tüm toplulukların her alanda eşit haklara sahip vatandaş olarak tanınmaları esasına dayanmayan hiçbir siyasal hareket Türkiye’yi demokrasi hedefine ulaştıramaz. Günümüz koşullarında ülkemizdeki farklı etnik ve dinsel topluluklar içinde eşit haklı yurttaşlık mücadelesinde en örgütlü ve en aktif olanı Kürtlerdir. Kürt ulusal demokratik hareketi kendi taleplerini yaşama geçirmek için mücadele ederken, kaçınılmaz olarak insan hakları, hukuk devleti ve ileri bir demokrasi için de mücadele etmek zorundadır. Ve de etmektedir. Bu nedenle bugünkü somut koşullarda Kürt ulusal demokratik hareketi Türkiye demokrasi hareketinin nesnesi değil öznesi konumundadır. Diğer bir deyimle Kürtlerin eşit haklı vatandaşlık mücadelesi başarıya ulaşmadan Türkiye’de demokrasi olmaz.
Bu gerçeği çok iyi kavrayan Sayın Erdoğan amaçladığı otoriter tek adam rejimini kurmak için öncelikle Kürt ulusal demokratik hareketini etkisizleştirmeye girişti. Devletin tüm imkânlarını kullanarak ve havuz medyasının desteğini de alarak Kürt ulusal demokratik hareketini önce dışlamak, ötekileştirmek ve düşmanlaştırmak suretiyle pasifize etti. Sonra da milliyetçi partilerin desteğiyle parlamentodan çıkarmaya ve emrindeki yargısal gücü kullanarak siyasal yaşamın dışına atmaya girişti. Bunu da başarma yolundadır.
Sayın Erdoğan ve AKP yöneticilerinin oluşturdukları Kürt karşıtı algı o kadar güçlüdür ki, bugün artık Kürtlerden ve Kürt ulusal demokratik hareketinden söz etmek ya hayalcilik ya da aymazlık sayılmaktadır. Nitekim, dolaylı da olsa, Demokrasi İçin Birlik projesi içinde Kürt ulusal demokratik hareketinden ve işlevinden söz etmemeye özen gösterildiği dikkatlerden kaçmıyor. Oysa öznesi olmayan bir siyasal ve sosyal hareketin başarı şansı da olmaz.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.01.2021
2.09.2020
8.07.2020
18.06.2020
1.05.2020
3.01.2020
2.02.2019
25.09.2019
2.05.2019
3.02.2019