Yıldıray OĞUR
Bir taraftan 1990’larda Diyarbakır’da yaşamış JİTEM ‘uygarlığı’ kazılıyor. Fail-i meçhul dosyalar yeniden açılıyor. Harika. Ama sanki bu hesaplaşmaları biraz üstünkörü yapıyor Türkiye. “Derin devlet”, “Ankara’nın karanlık dehlizleri”, “karanlık odaklar”, neredeyse uzaydan gelip ülkemizi karıştırarak gezegenlerine dönen uzaylılar gibi bahsedilen “JİTEM” diye kum torbaları ya da büyük halılar bulduk bunları dövüyoruz, olmadı altına süpürüyoruz. Adını koymuyor, isim vermiyor, ayrıntılara girmiyoruz.
“Maraş Katliamı’nı derin odaklar yaptı 1 Mayıs’ın arkasında darbeciler var, Özal’ı öldürdüler, Eşref Bitlis’in uçağını düşürdüler, Uğur Mumcu’yu, Bahriye Üçok’u öldürüp İslamcıların üzerine attılar. “
Her biri normal bir ülkede ortalığı toz duman edecek bu hüküm cümleleri üzerinde Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk dört maddesinden daha geniş bir mutabakat var.
Fail-i meçhuller, “yaptılar”, “öldürdüler” de bahsedilen gizli zamirlere yükleniyor. Böylece sanki aydınlanmış olan bu dosyalar psikolojik olarak kapatılıyor. Sorun şu ki; hukukta gizli zamirlerin ceza ehliyeti yok.
Bunu gazetecilerin, kanaat önderlerinin yapmasına alıştık. Ama bunu bir Başbakan da yaptığında herhalde lafın gelişi deyip geçmemek “bir şey mi demek istiyor” diye düşünmek gerek.
Son grup toplantısında Ankaralılaşma iddialarına Milli Güvenlik dersinin kaldırılması gibi somut bir müjdeli haber ve yine “gönlümüzün Başbakanı” prompterdan akan sivil bir konuşmayla cevap verdi Başbakan Erdoğan. Konuşmasının bir yerinde, herhalde yıldönümü de olduğu için 19 yıl önce 24 Ocak günü Uğur Mumcu'nun katledildiğini hatırlattı ve “Bu meselelerin üzeri o dönemlerde örtüldü” dedi.
Bu, Başbakan’ın konuşmalarını hazırlayan danışmanlarının genel geçer “gizli odaklar” kültünü tekrarlaması değilse o halde mesela şu soruyu sormak hakkımız: 2000 yılında “Uğur Mumcu Uzun Takip” adlı UMUT Operasyonu’yla aydınlatıldığı söylenen seri cinayetlerin (Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy) üzerleri hala örtülü mü?
“Sence aydınlandı mı gerizekalı” seslerini duyar gibiyim. Haklısınız. Uğur Mumcu’nun ailesi bile bu davayla cinayetin tam olarak aydınlanmadığını düşünüyor.
İyi de o zaman neden kimse bir şey yapmıyor?
Eğer UMUT soruşturmasında iddia edildiği gibi bu cinayetlerin emri İran gizli servisinin bir kolu olan Kudüs Ordusu’ndan geldiyse, dava dosyasında cinayeti azmettiren İranlı diplomatların adları varsa neden Türkiye bugüne kadar İran’a bu konuda bir nota bile vermedi? Az bir şey midir başka bir ülkenin aydınlarının ölüm emrini vermek?
Yoksa yıllarca çözülemeyen cinayetleri 2000 yılında bir anda ortaya çıkarılan katillerin itirafları, cinayetlerde kullanılan silahlar, bombaların üzerinde parmak izleri gibi somut delillerle aydınlatarak geçmişini temizlemek isteyen devletimiz, kendi bulduğu cinayet hikâyesine inanmadığı için mi boş yere diplomatik kriz çıkarmadı?
Doğrusu Uğur Mumcu cinayeti gibi üzerinde söylenmemiş söz, dillendirilmemiş iddia kalmayan bir cinayetle ilgilenmeye ondan boşalan Cumhuriyet’teki koltuğa ve köşeye oturan Mustafa Balbay’ın günlüklerinde okuduğum bir diyalogdan sonra başladım.
Balbay’ın yine zamanında haber yapmayıp, kitabı için heybeye attığı manşetlik haberlerden biriydi bu not. Balbay’ın 6 Nisan 2003 Pazar günü saat 12.30'da Genelkurmay’da bin yıldır o karargâhta görev yaptığı anlaşılan Aslan Güner ve Yaşar Büyükanıt’la yaptığı görüşmenin bir aşamasında Büyükanıt şöyle diyor:
“Uğur Mumcu benim arkadaşımdı. Buraya çok geldi gitti. Bizim arşivde çalıştı. En sevilen yazardı... Öldürülmese ertesi gün, pazartesi buraya gelecekti. Arşivde çalışıyordu. Öcalan'ın karısının babasının MİT’e çalıştığını saptamıştı. Daha derin araştırmalar içindeydi.”
Acayip gelmiyor mu size de bu sözler. Bunca sivilleşmeden sonra bile Genelkurmay arşivlerinde çalışmak benim bildiğim kadarıyla Can Dündar dışında başka bir faniye nasip olmadı. Mumcu’nun ne üzerinde çalıştığını da biliyor Büyükanıt. Hatta bir daha ne zaman geleceğini de. Bu araştırmayla yakından ilgilendiği açık. Hem de devletin istihbarat kurumunu çok zor durumda bırakacak bir araştırmayla. Genelkurmay arşivinde MİT konusunda zengin bir arşiv olması da ayrıca ilginç.
Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili çok dikkat çekmemiş ama neredeyse bir Stieg Larsson kitabı kadar gizemli hikâyelerin anlatıldığı bir kitap okudum. Umut davasının avukatı Ceyhan Mumcu’nun Kaynak yayınlarından çıkan, bence hak ettiği ilgiyi görmemiş “Kardeşim Uğur Mumcu” kitabı.
“Kardeşimi kim öldürdü” sorusunun cevabını bulabilmek için mal varlığımın tamamına yakınını tükettim” diyor Ceyhan Mumcu. Peki, cevabı bulmuş mu? “Ölmeden önce adaletin bu cinayetleri azmettirenlerin yakasına yapışmasını diliyorum” dediğine göre hayır…
Uğur Mumcu’nun Ankara’daki iktidar çatışmaları arasında kaldığını söyleyen daha pek çok örnek var Ceyhan Mumcu’nun kitabında.
Birkaçını hızlıca yazayım:
Mumcu’nun öldürülmesinden iki saat sonra Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve Yaşar Büyükanıt Mumcuların evini ziyarete etmiş.
Uğur Mumcu öldürülmeden 15 gün önce, okulun o dönemde komutanı olan Kemal Yavuz’un davetiyle Harp Akademileri’nin açılış dersini vermiş.15 dakika sürmesi gereken konuşmanın 3 saat sürmüş.
Ailenin çok rahatsız olduğu anlaşılan soruşturmayı yürüten (daha doğrusu yürütmeyen) savcı Nusret Demiral’ı dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay ısrarla görevinin başında tutmuş. Aile “Demiral’ı kim koruyor” anlamak için MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı ile görüşmeler yapmış. MİT Müsteşarı Sönmez Köksal aileye olay yerini incelemek isteyen MİT mensuplarının Demiral hakkında tuttukları “bize engel oldu” tutanağını göstermiş. Onlar Köksal’ın yanından çıkarken içeriye Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden girmiş. Mumcu “Demiral’ı koruyan oydu” diyor kitabında.
Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’le yaptıkları görüşmede ise Güreş basın bunu yazabilir diyerek “ Türk halkı örgütlenmeli, Meclis’in kapısına kadar yürümeli, Uğur Mumcu’nun katilini istiyoruz diye bağırmalıdır açıklamasını yapmış. Güreş’in “Mumcu’nun öldürüleceği istihbarını aldık, Ankara Valiliği’ne gönderdik” iddiasını ise Ankara valisi “Uğur Mumcu’nun Ankara’da yaşadığını öldürülünce öğrendim. Bize hiçbir ihbar gelmedi” diye yalanlamış.
Mumcu ailesinin davaya bakan DGM’nin askeri savcısı Ülkü Çoşkun hakkında açtığı davaya bakan askeri mahkemeyi askeri yargıçlar hınca hınç doldurmuş. Mahkeme başkanı duruşmaya geçmeden önce Mumcu için herkesi saygı duruşuna kaldırmış. Bakanlığı savunan hakim deniz binbaşı savunmaya başlamadan önce “ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir deniz hakim binbaşısı olarak şerefim üzerine yemin ederim ki bütün ordumuz bu cinayetin bir an önce aydınlatılmasını talep etmektedir” demiş.
Aile İçişleri Bakanı İsmet Sezgin’i ziyarete edip cinayet soruşturmasının Uğur Mumcu’nun çok güvendiği Dürüst Oktay adlı bir komisere verilmesini istemiş. İçişleri Bakanı’nın cevabı: Teklifiniz doğru ama yapmazlar.!
Mumcu’dan 8 yıl sonra aynı gün öldürülen Gaffar Okan, bir Uğur Mumcu anması organize etmiş. Anmada Ceyhan Mumcu’nun Umut Davası’ndaki savunması okunacakmış. Gaffar Okkan savunmasını istemek için aradığı Ceyhan Mumcu’ya “Mumcu cinayetiyle ilgili önemli bilgilere ulaştım, yakında açıklayacağım” demiş. Anmanın yapılacağı gün suikastla hayatını kaybetmiş.
Ankara’nın karanlık dehlizlerine ad koymaya başlayalım, gizli zamirleri açık edelim mi artık ne dersiniz?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları





























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025