Yüksel TAŞKIN
Bu yazıyı yazmadan önce Dağlıca’da çok sayıda güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğine dair kara bir haber aldık.
“Hayatını kaybetmek” ifadesi üzerine düşünüyorum bir süredir. Sayılar “hayat kaybettirmenin” korkunçluğunu ifade edemiyor.
Bir insanın ölümü aslında bir âlemin ölümüdür. Bu kadar korkunç bir acıyı yaşatmanın hiçbir mazereti olamaz.
Bir insanın hayatının bilinçli eylemlerle ortadan kaldırılmasını hangi gerekçelerle açıklarsanız açıklayın, vicdani açıdan ikna edici olamazsınız.
Solda bir zamanlar Mao’nun meşhur lafına sempati duyanlar vardı. Hâlâ da var. Ne demişti Mao? “Siyasi iktidar namlunun ucundadır.”
Bazıları şunu söyleyebilir: “Mao aslında şiddeti olumlamıyordu. İdeallerine ulaşmak için şiddeti realist bir araç olarak görüyordu. Asıl düşmanlar ahlaksız ve realistlerdi. Onlarla baş etmek adına aynı yöntemleri kullanmak gerekiyordu.”
Ama hikâyede silah varsa patlar. “Düşmanlarınızı temizledikten” sonra “içinizdeki düşmanları” temizlemeye başlarsınız. Düşman hiç bitmez. Etrafınız düşmanlarla çevrilmiştir.
İktidarı ele geçirdiğiniz hâlde bir türlü ideallerinizi hayata geçiremezsiniz. Neden? Çünkü düşmanlarınız size rahat vermez.
Aslında bu yanıt doğru değildir. Siz de kirlenmişsinizdir artık. Düşmanlarınızdan bir farkınız kalmamıştır. Realizmle siyaset yapıp kirlenmemek mümkün değildir.
Başka bir ifadeyle, kullandığınız araçlar sizi de belirler. Size de damgasını vurur. Araç amaçtan bağımsız değildir.
Seçimlerden hemen sonra çatışmasızlık sürecine son veren PKK’nın amacı nedir? “Savaş kapasitesinin” devam ettiğini, hattâ güçlendiğini göstermek.
PKK yetkilileri de uzun süreli bir savaşın yanlış olduğunu söylüyorlar. Devlet yetkilileri de “Çözüm Süreci buzdolabına kaldırıldı” diyerek aynı mantığı tekrar ediyorlar.
O zaman iki tarafın da blöf yaptıklarını söyleyemez miyiz? İki taraf da bir süre savaşmak ve pazarlık gücünü göstermek veya el yükseltmek istiyor.
Bir süre daha devam edeceği anlaşılan savaş, hangi aşamada bitirilecek? Bunun için kaç kişinin ölmesi lazım? Seneye kaç milyon turist rezervasyonlarını iptal ederse, “çatışmasızlık” daha yakınlaşacak?
Bu hesaplara insani demek mümkün müdür?
Bu militarist mantığın miadı dolmuştur. Halklarını çok sevdikleri için ölümü göze alanlar şunu bilsinler: Halkınız sizin ölmenizi istemiyor. Halkınız başkasının da ölmesini istemiyor. Zorla güzellik olmaz.
Elinizde çekiç varsa her şeyi çizi gibi görmeye başlarsınız. Kürt siyasi hareketinin “siyasal güç” anlayışı galiba Soğuk Savaş Maoizminin tesirinde kalmaya devam ediyor.
“Asıl güç askerî güçtür” mantığıyla, büyük emeklerle biriktirilen siyasal güç riske atılabiliyor.
Haksızlık etmeyelim. HDP’nin bileşenlerine ve programına baktığınızda, mevcut partilerden çok ileride unsurlar barındırdığı açıktır.
Ama mesele de burada başlıyor. Bir tarafınız radikal demokrasiye yelken açarken, diğer tarafınız Maocu stratejilere saplanıp kalamaz. Bu çelişkiyi kaldıramazsınız.
Tam da bu nedenle HDP’nin PKK ile arasına daha fazla mesafe koyması, bir eleştiri yaptıktan sonra hemen dengeciliğe geri savrulmaması gerekiyor. Zaman dengecilik zamanı değil.
HDP’nin aldığı yüzde 13,2 oy ve 80 milletvekili, demokratikleşme anlamında son derece kıymetli bir sonuç olmaya devam ediyor.
Elinizde bunca siyasi güç varken; yani silahlı mücadele dışında pek çok alanınız mevcutken, “Ben savaşmayı seçtim” demek, ahlaken savunulacak bir tavır değildir.
Bu savaşı bitirmek adına zerre kadar gücü olup da henüz kullanmayanlara sesleniyorum: Bitirin bu savaşı. Bitirin ve tarihe geçin.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017