Akif BEKİ
Ekrem İmamoğlu, başlıktaki cümleyle neyi kastettiğini açıklamıştı. Sandık, seçim, anayasa ve meclisle ecdadımızın ilk tanışma tarihi, yani Abdülhamit’in tahta geçip 1876’da 1. Meşrutiyet’i ilanıyla başlayan süreç...
Yine de İmamoğlu’nun açıklamasını beğenmeyenler, ikna edici bulmayanlar çıktı. Onları öküz altında buzağı aramaktan kurtarmak için, Refik Halid Karay’ı tanık kürsüsüne çağırmaya ne dersiniz? Birinci ağızdan anlatacakları, inandırıcı ve tatminkar olmaz mı sizce de?
İnkılap Kitabevi, Karay’ın gazete yazılarını derlemişti. ‘Memleket Yazıları’ serisinin 14. cildinde geçen bir yazısı. 1946 Mayıs’ında, Akşam gazetesinde basılmış. “Geçmişte seçimler” başlığıyla, oy sandıklarının deve sırtında taşındığı eski seçimleri anlatıyor.
Günümüz seçim güvenliği mücadelelerine hangi usul ve kavgalardan geldiğimizi bir de üstadın ağzından dinlemelisiniz.
İkinci Meşrutiyet devrinde, bir iç anadolu kasabasında sürgündeyken tanık olduğu sahneyle başlıyor hatıralarına.
Bir akşam vakti, jandarmaların bir takım adamları ite kaka getirip hapishaneden içeri tıktıklarını görüyor. Tanıdık arzuhalciye ‘hayırdır, hadise mi var’ diye sorduğunda öğreniyor ki ölen mebusun yerine yarın seçim yapılacak. Ve bunlar da halkı temsilen oy kullanacak ikinci seçmenler...
Fakat kasabada muhalifler var, geçen seçimlerde iktidar karşıtı oylar çıkmış sandıklardan. İkinci seçmenler başıboş bırakılırsa muhaliflerden etkilenip seçime fesat karıştırmasınlar diye, toplatılıp hapishanede alıkonmuşlar. Tabii bir gecelik. Sabah ‘hür iradeleri’ alınınca misafirlikleri bitecek, serbest kalacaklarmış.
“Meşrutiyet devrinde seçim denilen maskaralıktan işte bir örnek” diye sunuyor bunu Karay. “Bir örnek ki, bütün dünyadaki seçim rezaletleri kalburdan geçirilip elense bir benzerini daha bulamazsınız...”
Fakat bu rezaleti, kasabadaki devlet görevlilerinin iktidara yaranma gayretine bağlıyor üstat. ‘Aleyhte bir oy bile çıksa İçişleri Bakanı’na mahcup oluruz, beceremedi dedirtmeyelim’ korkusuyla kendilerini ortaya atıyorlarmış. Oy birliğiyle iktidar adayının kazanması davaya sadakatle hizmet ve üstün başarı göstergesi sayılıyormuş. Bütün Meşrutiyet boyunca hükümet adına seçime burnunu sokmayan tek memur görülmedi dense mübalağa olmazmış.
Hele Gümülcineli İsmail adlı muhalif milletvekilinin meşhur hikayesi var ki evlere şenlik. Her hileye rağmen önünü sandıkta kesemeyeceklerini anlamış iktidar sahipleri. Çareyi, seçimden önce adamı askere almakta bulmuşlar. Hem de belli olmasın diye bütün akran sınıfıyla birlikte silah altına çağrılmış. Selanik üzeri ıssız bir köprü başında seçim bitene dek fuzuli nöbet tutturmuşlar, seçimden sonra da alayına terhis...
Pire için yorgan yakılan bundan daha fedakarca bir seçim üçkağıtçılığına, sahtekarlık ve şaibeleriyle nam salmış 3. Napolyon Fransasında bile rastlayamadığını söylüyor Karay. Üşenmeyip literatürü taradığı halde...
Bu gibi dehşetli yöntemler yüzünden muhalefet sandıktan ümidi kesip iktidarı ele geçirmek için kötü yollara sapmış Karay’a göre.
“İttihatçılar, hile kattıkları seçimlerde yenilmeyip hep kazandıkları halde, iktidardan iki defa ve pek fena şekillerde düşmekten kendilerini koruyamadı. Seçimde kaybetmenin bile kendilerine ve memlekete bundan daha çok zarar veremeyeceğini anlayamadılar. O parti için seçim hazırlığı, çalınacak minareye kılıf hazırlamak gibiydi” diyor.
Sandığa giderken bizzat yolunun kesilip gözdağı verildiği eşkıyalıktan, filozof Rıza Tevfik’in Gümülcine’deki seçim propagandasından kanlı gömlekle dönmesine ve tabutla dönmediğine şükretmesine kadar...Hatta karşı oy vermekle mimlenen hainlerin zırt pırt karakola çekilip terbiye amaçlı bir güzel ıslatılmasına...Daha ne zorbalık, saldırı ve yıldırma taktiği örnekleri veriyor.
Onca tecrübeden çıkardığı sonuçsa şu Karay’ın: Seçimin onurunu, bozuk zihniyetteki memurlar bozar. Vesselam.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025