Akif BEKİ
DEVA Partisi'nin kuruluş dilekçesi dün İçişleri Bakanlığı'na verildi.
Merakla beklenen kurucular kurulundan hareketle ilk izlenimim; resmi adı DEVA ama halk arasında lakabı Babacan'ın Partisi'ne çıkacaktır.
Genel Başkan Ali Babacan'ın 'lider' olarak anılmaktan özellikle kaçındığı malum. Kendisini 'genel koordinatör-sözcü' gibi tanımlamakta ve konumlandırmakta ısrar etmişti hep.
Bundan kastı şuydu: Partiyi temsil yetkisine sahip birinci adam o olacaktı. Fakat Babacan tek adam, yeni partisi de bir 'tek adam partisi' olmayacaktı.
AK Parti deneyiminden çıkardıkları bir dersti bu, aynı hataya geçit verilmeyecekti.
Hassasiyetlerine hak vermekle birlikte, aşırı temkinli bulmuştum.
Lider partisi değil, kadro hareketi başlatmak istiyorlardı. Buna uğraşırken, ya Babacan'ın çekinik ve tutuk bir birinci adam profili çizmesine yol açılsaydı?
Ne de olsa 'düşün peşime, sizi bu siyasetten ben kurtarırım' diyerek başı çekecek, karizmatik ve iddialı karakterler görmeye alışkındı toplum.
Tek başlılığa düşmemek adına çok başlı imajı doğuran bir başlangıç yapma tehlikesi yok muydu?
İşte o tehlike, dün ortadan kalktı.
Kurucular kurulunda bariz bir Babacan ağırlığı hissediliyor.
Vaat ettikleri üzere, tek karar verici Babacan olmayacaktır ama son sözü kimin söyleyeceği listeden belli.
Birinci adamı zayıflatmayan, bilakis güçlü, dirayetli ve baskın gösteren bir kurucu heyetle yola çıktılar.
Eski AK Partililerden Nihat Ergün'le Sadullah Ergin gibi irade koyan, kişisel sorumluluk alan ve duruşunu koruyanlar var aralarında. Hak, özgürlük mücadelesinde her kesimin takdirini kazanmış Mustafa Yeneroğlu ile Ahmet Faruk Ünsal, bağımsız kişiliğini ispat etmiş Edip Uğur'la Mehmet Emin Ekmen gibi isimler de.
Çokça da yeni isme rastlıyorsunuz: 28 Şubat zorbalığına direnişin medya kahramanlarından yazar Gülay Göktürk. Ünlü güvenlik uzmanı Metin Gürcan. Dünyaca tanınmış ekonomist İbrahim Çanakçı. Başarılı kariyer istihbaratçısı ve büyükelçi Abdurrahman Bilgiç. Ülkücü hareketin önde gelenlerinden Ramiz Ongun ve diğerleri...
Yelpaze geniş tutulmuş, Nuh'un gemisi gibi.
Tamamına baktığınızda; 'küskünler, erkekler, emekliler toplanmış' dedirtmemeye, siyasi eğilimde de dengeli bir dağılım gözetmeye dikkat edilmiş.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinenlerden liste dışı kalanlar, özellikle göze çarpıyor. Aralarının açıldığına bile yorulacak kadar...
Fakat hukuklarının bu sebeple zedelendiği spekülasyonlarını fazla ciddiye almayın.
Babacan, 'kimsenin adamı' olmayanlardan kendi ekibini seçmiş denebilir sadece. Aksini düşündürtecek isimlerden, dolayısıyla gölge düşürtmekten uzak durmak istemiş.
Gül'ün de bundan alındığını, rahatsızlık duyduğunu sanmam. Davul kimin boynundaysa tokmağın da onun elinde olmasını anlayış ve saygıyla karşılamıştır.
90 kurucuyu isim isim değerlendirerek uzatmaya gerek yok. Bu listeden bir 'emanetçi' tartışması çıkmaz.
Bundan sonrası, Babacan ve yol arkadaşlarının ne ölçüde göz dolduracağına, bir umut rüzgarı estirip estiremeyeceklerine bağlı.
Faiz lobisi niye yaşadı?
BDKK verilerine göre bankalar, ocakta tüm zamanların en yüksek aylık kar oranına ulaşmış.
Düşürülmeye başlanmasından önce faizler 2019’da, tepe seviyeleri görmüştü.
Geçen yıl ocak ayında yüzde 20’leri aşan mevduat faizleri, yüzde 10’lara indi.
Yine de 2019’da karı yüzde 8 civarında azalan bankalar, bu senenin ilk ayında rekor kırmış.
Karar’da dün “Faiz düştü bankalar uçtu” başlığıyla birinci sayfaya taşınmıştı bu çelişki.
Faizdeki hızlı indirim bankaların kar oranını zıplatmış.
Çünkü mevduata ödedikleri faiz 10 milyar lira gerilerken kredilerden aldıkları faiz yalnızca bir buçuk milyar erimiş.
Sonuç; net faiz gelirleri 10’dan 17,7’ye çıkarken net karları da 3,2’den 7,9 milyara fırlamış.
Meali şu; sert faiz indirimi, mevduat sahibi vatandaşa getiri kaybettirirken bankalara yaramış. Verdikleri faiz topladıklarının altında kalmış ve kazançlarını katlamışlar.
Şöyle de diyebiliriz...
Mevduat müşterisinin bankadan aldığı faiz, kredi müşterisinin bankaya ödediği faizden daha sert düştüğünden...Bankalardan faiz alan da veren de bankaya çalışmış. Bir tek bankalar karlı çıkmış bu işten.
Anlayacağınız; faiz indirimlerinden bankalar nemalanmış, faiz lobisi bayram etmiş yine.
Oysa amaç, mevduat ve kredi müşterisinin yüzünü güldürürken ‘kan emen, sömürgen’ faiz lobisini cezalandırmak değil miydi?
Niye tam tersi oldu, normali bu mu? Faizlere müdahale biçiminde bir yanlışlık yok da, düz aklın almayacağı kadar karmaşık hesaplar mı bunlar? Bizim İbrahim Kahveci bir anlatsa da aydınlansak.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025