Ali BAYRAMOĞLU
Cumhurbaşkanı anayasayı ihlâl etmeye, beğenmediği mahkeme kararlarını eleştirmeye, sanıklarla ilgili ne hüküm verilmesi gerektiğini söylemeye ve Türkiye’de dediğinin yapılmasına alıştı. Bahçeli malum, bu konuda, Erdoğan’ın gerisinde kalmıyor. Söz konusu alışkanlık pek çok bakana da sirayet etmiş durumda. İçişleri Bakanı Soylu, önceki gün AİHM’i, Demirtaş kararından ötürü benzer bir şekilde kendince azarlıyor, bu arada, savcılara “çıplak arama uygulaması”nı eleştiren HDP Milletvekili Gergerlioğlu’yla ilgili ne yapmaları gerektiğini söylüyordu.
Önce siyasi söz geliyor, sonra adli hüküm veya kanun.
Alışkanlık yapılanın sıradanlaşması demektir.
Sıradanlık tabiileşmeyi beraberinde getirir.
Otoriter düzenler toplumlarını kara bir kuyunun derinliklerine böyle sürüklerler.
Tek başına bu tablo bile Türkiye’yi demokrasiden uzak otoriter rejimler sınıfına koymak için yeterlidir.
Ama yine de gelin üzerinden geçelim...
Erdoğan, bir kaç gün önce, Demirtaş kararını alan Avrupa İnsan Hakları Mahkeme heyetini kastederek, “Bu adımlar tamamıyla siyasidir. Bunun da gereğini ve gerekçesini biliyoruz. Bu karar çifte standarttır, iki yüzlülüktür” demişti.
Ne anlarız bu sözlerden?
“Türkiye karşı planlı bir davranışın sonucu olarak alınmış bir kararı” anlarız.
O zaman sanırsınız ki bu kararı bir, iki hakim talimatla almış...
Ne var ki, “talimat deyince”, Türkiye dışında hukuk devletlerinde yargı çarkı hiç böyle çalışmıyor.
Kaldı ki, Demirtaş davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Genel Kurulu’nda görüldü. Genel kurulda her biri farklı Avrupa ülkesinden 17 hakim var. Yani bağımsız yargıç...
Üşenmeyip sayalım...
Mahkeme başkanı olarak Hırvatistan’dan Turković. Bulgaristan’dan Grozev, Malta’dan De Gaetano, İsviçre’den Keller, Çekya’dan Pejchal, Polonya’dan Wojtyczek, Letonya’dan Mits, Avusturya’dan Kucsko-Stadlmayer, Slovakya’dan Poláčková, Finlandiya’dan Koskelo, İngiltere’den Eicke, Macaristan’dan Paczolay, Gürcistan’dan Chanturia, San Marino’dan Felici, İsveç’ten Wennerström, Türkiye’den Saadet Yüksel ve Yunanistan’dan Sicilianos,
Okumaktan yoruldunuz değil mi?
Yorulmakta fayda var...
Kararı bu yargıçlar neredeyse oy birliğiyle verdi.
Demirtaş kararında Türkiye 5 ayrı maddeden hüküm giydi.
17 yargıcın 16’sı (yani Türk yargıç hariç) Türkiye’nin ifade özgürlüğünü kısıtladığı (md.10) hükmünü verdi.
15 yargıç Türkiye’nin Demirtaş’ın özgürlük ve güvenlik haklarını kısıtlandığına (md (5/1) karar verdi.
16 hakim güvenlik ve özgürlük haklarının ihlal edildiğine (5/3) hükmetti.
Oy birliğiyle (yani Türk hakim de dahil) serbest seçim hakkının ihlal edildiğine karar verildi (md.3).
16 yargıç, Türkiye’nin siyasi amaçlarla dava açtığını onayladı. (Md.18)
Bu ne diyecek Erdoğan ve onun gibi düşünenler?
Elbet, cevap vermek için gerçek anlamıyla “hukuk ve hakim” nedir, kimdir, onu bilmek gerek...
Türkiye’nin mahkum olduğu maddeler, insanlık öyküsünün, Ortaçağdan bu yana verilen hak mücadelelerinin, bu konudaki köşe başı metinlerin bir hülasası. Tüm insanlığının ürünü, tüm insanlara ait, onları otorite karşısında koruyan temel haklar manzumelerinden biri, önde geleni...
Karar, Şark kurnazlığına da bir cevap...
Mahkeme, Türk yargısının, siyasetin beraatı veya tahliyesi istenmeyen bir kişi hakkında, benzer, hatta aynı delillere açtığı davaları, ayrı suç olarak gösterme “oyunu”nu gördüm, bu dahi “kendi başına hak ihlalidir” diyor.
Daha Avrupa’nın temel özgürlükler ve haklar manzumesini sindirmeyenler, reformdan, AB ufkundan söz ederken ne duruma düşüyorlar acaba?
Son karar, Demirtaş meselesi dışında, Türkiye’nin bu sözleşmenin dört bir yanını ihlal ederek, kendisine sıkılmadan demokrasiye devam ettiğini gösteriyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025