Aslı Aydıntaşbaş
Çok şey oluyor ama aslında hiçbir şey olmuyor. Böyle tuhaf bir dönemdeyiz... Hayatlarımız allak bullak oluyor; siyaset sağlı-sollu nefret kusuyor; çatışma ve kutuplaşma toplumu tanımlar hale geliyor; memlekette bir asır sonra rejim değişiyor.
Fakat aslına bakarsanız, fazla da değişen bir şey yok...
İki ay önce de otoriter bir ülkede yaşıyorduk, bugün de öyle. Referandum sonrası Türkiye ne bir tık daha baskıcı, ne de bir tık daha yaşanabilir oldu. 25 yıl önce de Türkiye’de siyasi tutuklular vardı; bugün de var. Kürt meselesi vardı, bugün de var. Ekonomide “yapısal sorunlar” denilen reformları yapmamak için cambazlık yapılıyordu; bugünkü tablo da farklı değil.
Allah aşkına, yargı bu ülkede ne zaman bağımsız olmuştu da şimdi kaybettiğimiz bağımsız yargıya ağlıyoruz? Ergenekon davasında hukuksuzluklara itiraz eden, Balyoz’da muhalefet şerhi koyan tek tük hâkim anında sepetlenmedi mi? Bu ülkede bağımsız, özgürlükçü karar veren üç beş savcı her dönem topun ağzında olmadı mı?
90’lı yılların gazetelerine bakmak çok eğlenceli. Eşzamanlı olarak Türkiye’nin ne kadar değiştiğini ve ne kadar yerinde saydığını görüyorsunuz. Geçenlerde eski gazeteleri bulup Tansu Çiller-Mesut Yılmaz kavgalarına göz gezdirdim. Aynı polemikçi dil ve kısır siyaset, bugün de var. Ankara o zaman da Türkiye’nin gerisinde, memleketi aşağı çeken bir yerdi, bugün de öyle. 10 yıl önce insanlar CHP’de Deniz Baykal sultasından şikâyet ediyorlardı; şimdi aynı CHP’de başka bir lider kongre konusunda direniyor.
Aynı savcılar, aynı zihni-sinir iddianameler, aynı ‘devlet aklı’ devrede...
90’lı yılların gazetelerinde en önemli konu “düşünce özgürlüğü.” Bir yandan terör, diğer yandan terörle mücadelede lafı, cümleyi, kitabı hedef almak dışında bir akıl geliştiremeyen bir devlet. En önemli tartışma, düşünce özgürlüğünün önündeki kanunları kaldırmak ya da kaldırmamak. “Efendim şunu değiştirirseniz teröre yarar” diye arkaik kanunları savunan yaşlı adamlar var. Aynı bugün olduğu gibi.
Diyeceğim, aradan yıllar geçmiş, dünya yıkılmış ve yeniden kurulmuş, telefonlar bile değişmiş, bizler bir arpa boyu yol gidememişiz.
Geçenlerde Brezilyalı bir ekonomistle sohbet etme fırsatım oldu. Ülkesindeki yapısal sorunlardan, yolsuzluktan, yoksulluktan, ekonomiden söz ederken, “Sanki buradan konuşuyor” diye düşündüm. Ekonomist, “Ben kendimi bildim bileli Brezilya’nın büyük potansiyelinden söz edilir. Hep ‘geleceğin ülkesi’ derler. Ama nasılsa bu geleceğin geldiği de yok” dedi.
Tanıdık gelmiyor mu? Feci.
Bu durum, yani aslında az gidip, uz gidip hiçbir yere gelememiş olduğumuz gerçeği, adeta bizim kuşağın laneti gibi.
Ama kaderimiz değil.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018