Atilla YAYLA
Mısır'daki darbe rejimi insan hakları ve demokrasi ihlâllerine devam ediyor. Son olarak darbeyle yerinden edilen devlet başkanı Mursi ve 100 kadar taraftarı idama mahkûm edildi. Üç öğrenci alelacele asıldı. Sisi yönetimi ülke içinden ve dünyadan gelen/gelecek tepkilere bağlı olarak idam cezalarını infaz yolunda ilerleyeceğe benziyor.
Mısır'daki darbe ve sonrasındaki gelişmeler hakkında konuşmak zorundayız. Başka bir deyişle Mısır darbesi Türkiye'yi de ilgilendiriyor ve Türkiye'deki saflaşmalara ışık tutuyor. Türkiye'de darbelere öteden beri destek vermiş olanlar ile Gezi'yle birlikte darbeci saflara katılmış çeşitli toplum kesimlerinden kimselerin bir kısmı sessizliğini koruyor. Böylece darbeye pasif destek vermiş veya yapılanları onaylamış oluyor. Demokrasi damarı iyice yırtılmış bazıları ise bırakın darbeyi idam cezalarına dahi coşkulu destek veriyor ve “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” havasında Türkiye'deki politikacılara imalı mesajlar gönderiyor. Bunların en adisini Hürriyet gazetesi gerçekleştirdi. Ancak, sosyal medyada da masum insanların asılmasını hararetle savunanlar ve insanlık dışı yorumlar yapanlar var.
Darbe sonrası günlerde bir köşe yazarıyla televizyonda tartışmıştım. Demokrasi ve liberalizm kavramlarına azimle sahip çıkan muhatabım, Mısır'daki darbeyi de aynı kararlılık ve azimle savundu. Mursi'nin hatası olarak gördüğü şeyleri sıraladı. Mursi'nin kazandığı seçimlere katılımın düşük olduğunu söyledi. Geniş toplum kesimleri Mursi'yi istemiyor, bu yüzden 22 milyon kişi Mursi'ye karşı imza verdi dedi. Mursi'nin ülkenin problemlerini çözemediğini, sadece kendi tabanını öne çıkartan atamalar yaptığını iddia etti. Ona göre bunlar darbeyi meşrulaştırmaktaydı. Aslında ortada darbe de yoktu, sadece genelkurmay başkanı devlet başkanını azletmişti(!). Askerî müdahale demokrasiye darbe indirmemişti, aksine demokrasiyi koruma adına yapılmıştı. Mursi'nin “gönderilmesinden” sonra artık Mısır'da demokrasi kurulabilirdi. Bütün argümanlarını çökerttiğim hâlde o kişi Mısır darbesini savunmaktan vazgeçmedi. Hatta söz bir ara Türkiye'nin 1960 darbesine gelince, politikacıların (yani Menderes ve arkadaşlarının) hatalarının darbeye sebep olduğunu söyleyerek 1960 darbesini de savundu. Ben bunun anti demokrat bir tavır olduğuna işaret edince tartışmada bataklığa sürüklenmekte olduğunu anlayıp hemen geri çekildi. Şimdi merak ediyorum, aynı kişi son olayların, idam cezalarının ve infazların ışığında Sisi'yi ve darbesini hâlâ savunuyor mu?
Mısır'daki darbe Türkiye'deki Gezi kalkışmasıyla aşağı yukarı eş zamanlı vuku buldu. Belki de istenen önce Türkiye'de bir iktidar değişikliğiydi. Doğrusu bu Mısır darbesini çok kolaylaştıracaktı. CNN başta olma üzere uluslararası medyanın adeta ülkemizden iç savaş canlı yayını yapıyormuş havasına girmesi bunun işaretiydi. Ancak, Erdoğan'ın direnmesi ve toplumun en az %80'inin ona sahip çıkması bunu önledi.
Türkiye Mısır darbesine en açık ve dürüst tepki gösteren ülke oldu. O günden bugüne de tavrını değiştirmedi. Buna karşılık, demokrasi ve özgürlük kendi mallarıymış gibi konuşan ve gerek gördüğünde dünyaya ders vermeye kalkışan Batı ülkeleri ya sustu ya da Sisi'ye açık ve örtülü destek verdi. Böylece Batı değerleri adını verdikleri şeyler açısından sınıfta kaldı.
Mısır'da olup bitenden Türkiye üzerine bazı dersler çıkarmak mümkün, hatta zarurî. Ülkemizdeki dindar muhafazakâr toplum kesimleri Mursi'nin başına gelenleri izliyor ve bunları kendince yorumluyor. Aldığı siyasî pozisyonda bunun büyük etkisi oluyor. Esasen Gezi ve 17-25 Aralık gibi büyük ve her gün yenileri vuku bulmakta olan daha küçük olaylar muhafazakâr kesimi politize ediyor ve saflarını sıklaştırmaya itiyor. AK Parti iktidarlarının 13 yılın yorgunluğunu üzerinde taşımasına ve irili ufaklı birçok hata yapmasına rağmen milyonlarca seçmenin iktidarın arkasında durmasının ana sebebi bu. Bu kitleler iktidara karşı yürütülen ve demokratik meşruiyetin dışına taşırılan savaşı tarafsız seyirci gibi izlemiyor. Sonucun hayatlarına derinden tesir edeceğini biliyor. AK Parti hükümetlerinin demokrasi dışı –sokak şiddeti, bürokratik darbe vb.- yollarla yıkılmasının kendi haklarının çiğnenmesine ve hayat alanının daralmasına sebep olabileceğini bildiği için iktidarın yanlışlarını arka plana itiyor. Neredeyse tüm muhalefet partileri ve cemaat de bu hassasiyeti kaşıyan söylemleri ve icraatları sürdürüyor. Bu, AK Parti'nin iktidarını koruma şansını artırıyor.
Kısaca söylemek gerekirse, siyasî aktörlerin/partilerin Mısır'daki duruma karşı takındığı tavır Türkiye'de muhafazakâr toplum tabakalarının siyasî tercihini belirleyen faktörlerden biri. Muhalefet partileri bu kozu iktidar partisinin elinde almadığı sürece de böyle olmaya devam edecek.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019