Ergun BABAHAN

Hürriyet ile Akşam'ın arasında sıkışıp kalmak
20.05.2015
2784

 Biri, ''Türkiye Türklerindir'' gazetesi, diğeri ''Herşey Erdoğan’ındır'' diyen bir gazete. Sahibi olarak anılan kişi aşkını televizyon ekranlarında açıkça dile getirip nesi var, nesi yok feda ediyor aşkı uğruna…

 
Ey para sen nelere kadirsin…
 
Erdoğan ve Havuz Medyası’nın doğrudan hedefinde olan Hürriyet dün özürle karışık bir mektup yazdı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a. Özellikle muhafazakar kesimin Hürriyet ve Doğan antipatisini bilen Erdoğan, meydanlarda ikisine birden yükleniyor, hem de haksız yere.
 
Hürriyet; gazetecilik yapmakla yapmamak arasında bir yere sıkışmış, top çevirip ayakta kalmaya çalışıyor. POAŞ’tan dolayı yediği, kimi sıfırlanan vergi cezalarını Paralel’e yıkıp yancılık yapmaya çalışıyor. Haklı, Cem Uzan bile Paris’ten öyle yapmıyor mu? (Sahi, rabbim Kemal abiye neden Clevaland demişti?)
 
PASTADAN PAY KAPMA KAVGASI
 
Kurulduğu günden beri devletin, güçlünün yanında yer almış olan Hürriyet, Simavi döneminden kalan direnme kültürünü de kaybetmiş. Bir Erol Simavi’nin Turgut Özal’a mektubunu hatırlayın, bir de yeni Hürriyet’in Erdoğan’a mektubunu. Dönem o dönem olmayabilir ama patron da aynı patron değil be kuzum.
 
Ne diyelim! Olmadı be iki gözüm…
 
Gazetecilik mesleği, tarihin en ağır baskılarını yiyor, insanlar işlerinden oluyor, cezaevlerine atılıyor, savcı emriyle televizyon kanalları kapatılıyor ama kimileri için kavga pastadan pay kavgasının ötesine geçemiyor.
 
Ötekine gazete demek bile zul… Eline ne verilirse onu basan, bastığı elinde kalan bir grup. Basılan barkod sayısının gazete sayısını geçtiği tek ülkeyiz herhalde. Basın İlan Kurumu geliri nedeniyle Türkiye’de gazeteler en istikrarlı tiraj dönemini yaşıyor. Her hafta aynı rakamı tutturuyorlar neredeyse.
 
Sorun, mesleğe saygıda yatıyor.
 
Patronlarının devlet kaynakları üzerinden zenginleşmesinden pay aldıkları sürece mutlu olanlar, şimdi o payı başkalarının kapmasından rahatsız. Eski düzen dönsün derdindeler ama eski düzenin dönmesi mümkün değil.
 
MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYORLAR
 
Yeni diye getirilen ise, eskinin yeni aktörlerle devamı. Ahmet Kaya’nın yerini Selahattin Demirtaş almış o kadar.
 
Bugün ağlayanlar dün Ahmet Kaya’ya, Hrant Dink’e yaptıklarından dolayı bir kez bile nedamet getirmemişken bugün mağdur edebiyatı yapıyorlar.
 
Sıradan okurun bilmesi gereken, bu kavgadan ahlaklı bir medya çıkmayacağı gerçeğidir.
 
Bugün medya iktidarın inanılmaz baskısı altındadır, insanlar ve kurumlar ağır bedeller ödemektedir bu doğru. Ama en çok sesi, bu düzeni kuranların ve hala hiç bir bedel ödememiş olanların çıkarıyor olması da komiktir.
 
Türkiye’de yeni bir medya düzeni kurulacaksa, önce Hürriyet Gazetesi’nin geçmişiyle bir yüzleşme yaşaması gerekmektedir.
 
Demokratik ve özgür basın, sözde Paralel’e karşı iktidar yancılığıyla kurulamaz.
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar