Mahmut ÖVÜR
Son günlerin tartışma konusu Sezgin Tanrıkulu meselesi, Türkiye siyasetinin,aydınının, akademik dünyasının temel sorunlarından biri. CHP'yi de aşan birmesele. Bu açıklamalarda kuşkusuz gelecek yerel ve genel seçimlerde yapılması el altından yürütülen CHP-HDP ittifakının etkisi var ama sadece o değil. Bu çok daha derinlerde var olan bir zihniyet sorunu ve ahlaki duruş meselesi...
Özellikle Türkiye'nin sol ve Kürt siyasi aktörleri, sivil siyasetle, kendi deyimleriyle silahlı muhalefet yani şiddet ve terör arasına mesafe koymamakta ısrar ediyor. Geçmişte "haklı şiddet" gibi bir gerekçeye sığınan sol aydınlar, son dönemlerde biraz utangaç biçimde bunu sürdürüyor. İşin püf noktası tutuklu HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın şu tespitinde saklı: "PKK silahlı muhalefet yapan bir örgüt." Bundan sonra "PKK silah bırakmalı" hatta "silahı biz bıraktıracağız" demenin hiçbir kıymeti harbiyesi yok.
Bırakın başka siyasi aktörlerin hayatın içinde PKK eylemlerine nasıl baktığını, sadece bu bakış bile şiddete çok net "meşruiyet" kazandırıyor. Sol ve Kürt sol siyasi aktörleri, adı ne olursa olsun silah ve şiddet kullanan örgütle, devlet arasında hep örgütü tercih etti. Hatta "devlet hukuka uymak zorunda ama o yasadışı örgüt ne diyebiliriz" gibi samimiyetsiz bir yaklaşım sergiledi. Onlaragöre devlet değişmez ve her koşulda haksız.
PKK öncesi veya sonrası fark etmiyor, sol siyasetçi ve aydınların ağırlıkla bu yaklaşımı, örgütlerin silahı bırakmamalarında, terörün bir siyaset aracı olarak kullanılmasında etkili bir motivasyon aracı oldu. Asıl vahim olan da bu. Bu yaklaşım, eline silah alıp eylem yapandan daha az zarar vermiyor topluma. İspanya bunun acısını yaşayan ülkelerden biri.
Daha önce de yazdım, en demokratik ülkelerde bile şiddetle siyaset arasına mesafe konulmadığında sistem kendini korumak için her türlü önlemi alır, aldı da. İspanya'da 2 binli yılların başında ETA'nın siyasi ayağı Herri Batasuna partisi kapatıldığı gibi lideri Arnoldo Otegi de "terörü övmek" suçundan mahkûm oldu. AİHM de bu kararları onayladı.
CHP'li Sezgin Tanrıkulu bu gerçeği bilir ama bilmezden gelir. Siyasi hayatı boyunca "şiddet örgütü" içinde yer almasa da adını koyarak PKK teröründen söz etmez. "Sivillerin öldürülmesine karşıyım" der ama somut adres göstermez. Attığı bu tweet bile meseleye nasıl baktığını göstermeye yetiyor:
"Bayraktar adlı silahlı insansız hava araçları sivil yurttaşları vurdu, öldürdü. Bütün alçaklığınıza rağmen bunu teşhir etmeye devam edeceğim."
Ama nedense aynı ölçüde, PKK'nın Diyarbakır'da katlettiği kaymakam, Tunceli'de katlettiği öğretmen Nizamettin Yılmaz veya birkaç gün önce öldürülen 3 işçi, hatta aynı günlerde Siirt'in bir köyünde bir çocuğu kaçırmak için gelen PKK'lı teröristlerin ensesinden tek kurşunla öldürdüğü Mustafa Aslan için tepki vermez. CHP'nin Tunceli Milletvekili Gürsel Erol'un PKK'ya isyanını bile görmezden gelir. Neden acaba?
Türkiye, içinden geçtiğimiz süreçte, üç tehlikeli terör örgütüne karşı mücadele ediyor. Dünyada örneği olduğunu sanmıyorum. Bu mücadeleyi de çok hassas biçimde yürütüyor. Buna rağmen güvenlik kuvvetlerinin hataları olursa bunun da üzerine gidilir.
Ama Tanrıkulu'nun sorunu o değil. Onun siyasi aklı, olayları çarpıtmaktan ve bu çarpıklığın derinleştirilmesinden besleniyor. Bu yüzden de inandırıcı ve samimi bulunmuyor. Kendi doğduğu şehirde bile... Öyle olmasaydı o şehirden aday olmaz mıydı? CHP'ye zaten sorum yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019