Mehveş EVİN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yapımı devam eden hastane şantiyelerini ziyareti, koronavirüs yönetiminin karikatürü gibiydi: Fotoğraflarda Cumhurbaşkanı 10 metre kadar uzaktan, kırmızı beyaz şeridin arkasındaki işçilere el sallıyor.
Maskeli/ maskesiz, sosyal mesafesiz, çalışmak zorunda olan işçiler bir yanda... “Yeni hastaneler yaptıracağım” iddiasıyla, varolan devlet hastanelerini çürümeye terk eden, Atatürk havalimanı binalarını kullanmak yerine pistlerini deldirmeyi tercih eden AKP Genel Başkanı güvenliden öte, ulaşılamaz bir uzaklıkta...
Pandemi, hepimize sosyal mesafeyi zorunlu kıldı. Fakat toplumu eşitlemedi, aksine eşitsizlikleri daha görünür hale getirdi.
Aslında Cumhurbaşkanı ve halkın arasında adı konmamış bir “sosyal mesafe”, salgın öncesinde konmuştu.
Hem sembolik, hem yönetsel olarak.
Saray’ın kapısından kilometrelerce uzaktaki kalabalıkları selamlayan, koruma ordusuyla gezen Erdoğan’ı, ancak kendi danışmanları, trolleri, bakanları, ortağı veya ailesiyle yakın mesafede ve mesaide görür olmuştuk.
Saray, muhalefet liderleri, milletvekilleri, randevu için devamlı kapısını çalan CHP’li belediye başkanları, sivil toplum ile kendi arasında aşılmayacak sosyal mesafeleri zaten koymuştu.
GİDEREK AÇILAN SİYASİ MESAFELER
Salgın hastalık, sadece sağlık açısından değil siyaseten de mesafelerin kapanmayacağını, aksine, giderek açılacağını gösterdi.
Yan yana gelmek ne kelime? HDP’li siyasetçileri bir bir hapse yollamak yetmedi. CHP’li siyasetçiler, “hesabı henüz dürülememiş” muhalifler, susmak bilmeyen gazeteciler ve sivil toplum, sırayla hedef tahtasına oturtuluyor.
En kolayı “terörle bağlantılı” suçlar yaratmak... Eskiden bunlar, yargıdaki Gülen üyelerinin düzmece belgeleriyle hazırlıyordu. Şimdi kitabına uydurmaya ihtiyaç dahi duyulmuyor. Yani düzmece belge bile yok. “Kanıt” diye sunulanlar ya suç kapsamında değil ya da yargıdaki trollerin hayalgücünden ibaret.
Cumhuriyet gazetesinden HDP’li siyasilerin davalarına, Gezi’den, “MİT yasasını ihlal”den gazetecileri hapsettirmeye, Kavala’dan Kozağaçlı’ya, hepsi ve daha fazlasında bunları gördük.
İki aylık pandemiyle mücadele esnasında yapılanlara bakın:
“İnfaz düzenlemesi” denen bir garabet çıkarıldı... Fırsat bu fırsattır denilerek ülkenin dört bir yanında doğayı talan etme girişimleri sürüyor... Açlık grevlerinde Grup Yorum üyesi üç insanın ölümünü engellemek adına insanca bir çaba görmediğimiz gibi şiddet dalgası, cenazeye bile yöneldi... Hatta Gökçek’in ölümüne üzüldüğünü sosyal medyada paylaşan bir hâkim hakkında inceleme başlatıldı.
Televizyonda komşularını öldürmekle tehdit edeneyse hiçbir işlem yapılmadı.
Kaybetme korkusuyla daha da saldırganlaşan, kutuplaştırarak kendini var eden bir rejimle yönetildiğimiz yeni bir haber değil şüphesiz.
Pandemi, terör veya darbe tehdidi gibi yeni bir olağanüstü durum yarattı. Ancak koronavirüsle mücadele süreci, tüm “normalleşme” çabalarına rağmen kolay kolay sonlanmayacak gibi gözüküyor. Olağanüstü durum, sadece ekonomik olarak değil siyasette de kalıcılaşma tehlikesini içeriyor.
OTORİTER VE BASKICI REJİMLERİN PANDEMİSİ
Dünyada “Koronavirüs sonrası ne olacak?” tartışmaları sürerken otoriter yönetimlerin daha da güçlenebileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
BM Özel Raportörü Fionnula Ni Aolain, salgına paralel olarak “otoriter ve baskıcı yöntemler epidemisi”yle karşılaşabileceğimiz uyarısında bulunuyor.
Salgın sürecinde alınan geçici tedbirler, bazı ülkelerde kalıcılaşabilir. Yeni yasalar devletin sıkı gözetimine, toplanma ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmasına yol açarken önümüzdeki onyıllar boyunca sivil hayatı, siyaset ve ekonomiyi şekillendirebilir.
Malum, Güney Kore ve Singapur’da pandemiyle mücadele için kullanılan yeni gözetim sistemleri alkışlanıyor. Başka ülkelerde de benzer uygulamalar devreye sokuldu.
İsrail’de “terörle mücadele” amacıyla geliştirilen ve cep telefonlarından veri toplayan bir sistem, vatandaşların hareketlerini takip edebilmek için kullanılacak. Böylelikle devlet, izolasyon tedbirlerine uymayan kişileri altı aya kadar hapse gönderebilecek.
Asıl sorun, bu bilgilerin başka hangi amaçlarla, ne kadar süreyle kullanılacağı.
“2. Dünya Savaşı sonrası gibi” yorumları boşa değil. Dünya düzeni yıkılıyor ve yeniden kuruluyor, şekilleniyor. Özellikle otokrat liderler açısından COVID-19, tabiri caizse “Allahın bir lütfü”na dönüşebilir.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021