Mümtazer TÜRKÖNE
CHP liderinin TOBB’da söylediği: “Böyle bir başkanlık sistemini bu ülkede kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz” sözü, siyasî tartışmalarda son zamanlarda sarfedilen en ürkütücü sözlerden biri oldu. Tepki büyük. İktidar sözcüleri ve medyası Kılıçdaroğlu’na hemen eli kanlı katil muamelesi yaptılar; ‘başkanlık sistemini savunanları gaz odalarıyla tehdit etmekle’, ‘iç savaş çağrısında bulunmakla’, ‘gözünü kan bürümekle’ suçladılar. Büyük haksızlık, çünkü CHP lideri ‘kan dökecek taraf’ olarak başkanlık sistemi isteyenleri tehdit etmiyor, tam tersine onları ‘kan dökmeye hazırlanmakla’ itham ediyor. Bu sözleri bir ‘abartı’, bir ‘uyarı’ veya ağır bir ‘töhmet altında bırakma’ olarak yargılayabilirsiniz, ama ‘tehdit’ olduğunu söyleyemezsiniz. ‘Uyarı’ kelimesini tercih etmek ve mutlaka ciddiye almak en doğrusu. Anamuhalefet lideri, ‘partili cumhurbaşkanlığı sistemine gidiş’te maliyeti ağır tehlikeler ve riskler, hatta ‘kanlı bir gelecek’ görüyorsa, basiret ve feraset sahibi olanların hiç olmazsa ‘neden’ ve ‘nasıl’ sorularını sorması lazım.
İktidar kanadı, daha doğrusu Saray çevreleri, hızla devreye soktukları ‘partili cumhurbaşkanlığı’ önerisini, bir siyasî sistem değişikliği önerisi olarak gündeme getirmiyorlar; sadece ve sadece Erdoğan’ı daha güçlü ve etkili hale getirecek bir formül olarak takdim ediyorlar. Sistem değşikliği önerisi, küçük bir parçayı değiştirdiğiniz zaman sistemin diğer unsurları üzerinde bırakacağı etki tek tek hesaplanarak, elde edeceği çıktılara bakarak yapılır. Sistemi bütünüyle gözetmeyen değişiklik önerisi, sadece yangından mal kaçıranların veya özel hesabı olanların işidir.
Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olursa yasama organı ve parti grupları nasıl çalışır? Anamuhalefet lideri, başbakan yerine cumhurbaşkanı ile polemiğe girerse devletin tarafsızlığı ve adaleti nasıl temin edilir? Anayasaya ve yasalara göre kamu yönetiminin merkezinde yer alan başbakan sorumlu olduğu işleri nasıl yerine getirir? İktidar sözcüleri cumhurbaşkanını ‘partili’ yapacak mini bir anayasa paketi üzerinden teşebbüse geçeceklerini ilan ediyor. Peki partisinin başındaki cumhurbaşkanının kazanacağı olağanüstü nüfûzu ve gücü dengeleyecek ne düsenleme getiriyorlar? Sistemler yetki/sorumluluk dengesi ile işler. Cumhurbaşkanını partisine kavuşturunca , büyücünün sihirli değneği değmiş gibi bir anda hem yürütmenin, hem yasamanın yegane otoritesi haline getiriyorsunuz, peki karşılığında hangi sorumluluğu yüklüyorsunuz?Cumhurbaşkanlığının yetkisiz ve sorumsuzluğu ile müsavî dokunulmazlıklarını ve ayrıcalıklarını, fiilî gücün merkezine geçince niye aynen bırakıyorsunuz?
Partili cumhurbaşkanlığı, bir sistem önerisi değil, hatta öneri sahiplerinin bu değişiklikle sistemde ne tür aksaklıklar çıkacağına hiç kafa yormadıkları da ortada. Bakın diktatörlük bile değil (onun bile bir mantığı ve düzeni vardır) düpedüz devlet dediğimiz varlığın hem manevi ağırlığını hem de üstlendiği asgarî işlevleri yerle bir edecek, her şeyin altını üstüne getirecek bir çomağı parlamenter-demokratik sistemin ana çarkı içine sonuna kadar sokuyorsunuz. Ana çarkı partiler işletiyor, partili cumhurbaşkanı sayesinde devlet partisine dönüşecek iktidar partisi üzerinden bu çarka çomak gibi girip her şeyi darmadağın ediyor.
Asıl soruya dönelim: Partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken kanı kim dökecek?
Kılıçdaroğlu’nun abartarak gündeme getirdiği sorunu, Türkiye’yi barış ve huzur içinde tutacak dinamikleri ve dengeleri gözeterek ele almak lâzım. Partili cumhurbaşkanı, toplumsal barış ve huzura karşı önümüze gelen gündemlerin içinde nereye çarpacağı belli olmayan ve her an patlamaya hazır serseri mayın gibi dolanıp duracak. Artık tarafsızlığını anayasa hükmüyle iptal etmiş bir cumhurbaşkanı ile, devleti ve milleti şahsında temsil eden cumhurbaşkanını kaybedeceğiz. Partili cumhurbaşkanı devletin birlik sembollerini şahsında temsil ettiği için daha haklı ve daha saygın olmayacak; tersine devlet otoritesini ve vatandaş nezdindeki itibarını yitirecek. Toplumun, cumhurbaşkanının partisine oy vermeyen kısmı devletin hiç bir kurumunda ve düzeyinde temsil edilmediğine kanaat getirecek.
Kılıçdaroğlu böyle bir değişikliğin zora başvurmadan gerçekleşmeyeceğini söylerken, kanı kimin dökeceğini haber veriyor. Devleti ayağa düşürmeye, adalet duygusunu ortadan kaldırmaya, kutuplaştırıcı siyaseti kalıcı bir düzene dönüştürmeye niyetlenenler bu işi kansız yapamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025