Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
Determinizm ve Rastlantı
12.01.2014
2263

 Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iktidarın kazanıldığı 2002’den bugüne nasıl bir “kişilik değişimi” geçirdiğinden bir şaşkınlık dile getirerek söz etmeyen kalmadı. Değişim “kişilik”le o kadar ilgili olmayabilir, şudur budur, o tarihte değil de bu tarihte önemli sinyallerini vermiştir ya da bunların hepsi boş laftır, çünkü Tayyip Erdoğan başından beri “takiye” yapmaktadır. Bunlar hepsi söyleniyor, söylenebilir. Ama ortada açıklaması “takiye” de olsa ciddi bir değişiklik olduğu konusunda bir tartışma, sanırım, yok; orada herkes anlaşıyor.

Şimdi peşine düştüğü “Cemaat” için, şimdi kanlı bıçaklı olduğu, sözgelişi Zekeriya Öz hakkında neler söylediği arşivden çıkarılıp kamuya sunulabilir sunulsa iyi de olur. Ergenekon- Balyoz hükümlüleri için “haksız ceza aldılar” diye üzüm üzüm üzüldüğünü şimdi görüyoruz. O hükümlerin verildiği günlerde (Başbuğ hakkında bir şüphe izharı dışında) bu üzüntüsü belli olmuyordu. Bunun gibi bir yığın veriye ulaşabilir, “Tayyip Erdoğan nasıl değişti?” katalogu hazırlayabiliriz.

Göz yaşartıcı özeleştirisi, “HSYK hakkında yanlış yapmışız” diyerek “hatasını kabul etme” büyüklüğü göstermesi de bunlardan biri zaten. Partisi de onunla aynı zamanda aynı büyüklükleri göstermeye kararlı. Onun için şimdi yıldırım hızıyla yeni HSYK yasası çıkarıyor, bu uğurda yumruklaşıyorlar. Yasa çıkacak, sonra Anayasa Mahkemesi ya da Cumhurbaşkanı’ndan dönse de, kazanılan süre içinde “Yargı mekanizmasında yuvalanmış düşman kuvvetler” ayıklanacak, temizlenecek, böylece, yeni yolsuzluk iddiaları çıktığında (ya da çıkmış olanların kovuşturulmasında) hükümetin münasip gördüğü sınırların dışına çıkacak kimse kalmayacak. Benzer bir süreç Emniyet’te de işletilecek. Bunun sonucunda hükümet adına layık bir şekilde “ak”lanacak. Hep birden göreceğiz ki AKP, “ak pak” demektir.

Oysa gizli kalma miadı dolmuş, “çıkacağı gelmiş” bir “sır” varsa, sen ne kadar savcı değiştirsen de, o “sır” çıkar. Bin küsur yıl önce hayata ilişkin her şeyi açıklayan mitolojide berber dayanamaz, Kral’ın sırrını dere boyundaki sazlara söyler; sazlar dile gelip sırrın içyüzünü dünyaya ilân ederler.

Her neyse, asıl söylemek istediğim şey bu değil.

O “değişim” konusunu açmak istiyorum.

AKP’nin bugün geldiği yerin, şaşmaz bir “determinizm”in sonucu olmadığını söylemek istiyorum. Birkaç gün önce de yazdığım gibi tarihin ilerleyişinde, olayların yapısal nedenleri vardır; ama “konjonktür” de vardır. Ezelî tartışma konusu: “tarihte bireyin rolü nedir, ne kadardır?” “Bireyin rolü” diye bir şey vardır, belirli konjonktürlerde bu rol bayağı öne de çıkabilir.

Şu sırada böyle bir konjonktürdeyiz ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ortamı belirleme imkânları maksimum düzeye ulaşmış gibi görünüyor. Partisinin her şeyi onun eline bırakmış olması, “yapısal” dediğim koşulların bir sonucu: Türkiye’nin ve sözkonusu siyasetin taraflarının “önder/ kadro” ilişkisi konusundaki, tarihten gelen koşullanmalarının sonucu. Aynı zamanda, o kesimle Kemalist kesim arasındaki son derece antagonist çatışma ve düşmanlığın, yani bir başka “yapısal nedenler zinciri”nin sonucu. “Yedirmeyiz” edebiyatının temlinde yatan bu. Bu aynı kitle, Erdoğan şimdi söylediklerinin tersini söylerken de onun çevresinde kenetlenmişti, aynı coşkuyla, o gün söylenenleri de tekrarlıyordu. İşin püf noktası burada.

Değişen, şu ya da bu nedenle, Başbakan oldu. O nedenler nelerdir, bilemiyorum; ama varolan durumda “konjonktür”le, dolayısıyla “tarihte bireyin rolü”yle ilgili olanlar onlar. Değişmeyebilirdi. Aynı “yapısal” nedenlerle, partisi gene çevresinde kenetlenirdi.

Ancak, şimdi bu toplumun tarihinde kritik bir dönemece geldik. Burada ne olduğunu, yapılanların ne tür işler olduğunu, bu işler yapıldıkça bu toplumun nerelere savrulabileceğini herkesten önce ve herkesten daha büyük bir ciddiyetle, AKP’lilerin düşünmesi gerekiyor.

Şu anda Tayyip Erdoğan AKP’nin “önder”i. Ama Türkiye’de İslâmcı siyasetin “kaderi” olmak zorunda değil.

http://www.taraf.com.tr/murat-belge/makale-determinizm-ve-rastlanti.htm

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar