Yalçın AKDOĞAN
Askeri darbeler, milletin adamlarını (siyasi liderleri) asmakla veya yasaklamakla kalmadı, aynı zamanda milletin evlatlarını da öldürdü, işkence etti, süründürdü… Her darbede farklı bir kesim hedefe konuldu ama balyoz tüm toplum kesimlerinin üzerine indi. Özellikle 12 Eylül darbesi solcu, sağcı, ülkücü, İslamcı, komünist fark etmeden her siyasi düşüncenin üzerinden geçti. Bir yanda mahkeme salonları 'komünizm propagandası' başlıklı yargılama furyalarına şahit oldu, diğer yanda ülkücüler zindanlarda çürütüldükten sonra göstermelik yargılamalarla mahkum edildiler.
Mevcut MHP yönetiminin rahmet-i Rahman'a kavuşan ülkücülerin ruhunu sızlatan tavırlarından birisi 12 Eylül'e yargı yolunu açan anayasa değişikliğine karşı çıkmasıydı. 'Hayır' kampanyası yürüten MHP yönetimine karşılık davasının ıstırabını çeken ve büyük bedeller ödeyen bir çok ülkücü 'evet' yönünde irade beyan etti. Nitekim yüzde 58 destek gören anayasa değişikliğinde milliyetçi camianın katkısı önemsenmeyecek derecedeydi.
MHP yönetiminin ikinci büyük hatası Meclis'te yarın görüşülecek 35. Madde düzenlemesiyle ilgili… Ülkücülerin ruhunu sızlatacak ve milliyetçi camiada travmaya sebep olacak bu durum, izahı zor bir tablo üretiyor.
Malum 12 Eylül başta olmak üzere her askeri darbe kendisini İç Hizmet Kanunu'ndaki 35'inci madde ile meşrulaştırmaya çalıştı. Herkesin yıllardır şikayetçi olduğu ve demokratik siyaset açısından elzem görülen bu değişikliğin Meclis'e taşınması tarihi bir olaydır.
'Silahlı Kuvvetler'in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamaktır' şeklindeki 35'inci madde şöyle değişiyor:
'Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.'
Askerlik tanımını düzenleyen 2'nci madde de değiştirilerek askerin görevi 'harp sanatını öğrenmek' olarak değiştiriliyor. Asker-sivil ilişkilerine yönelik ifadeler içeren 43'üncü madde olması gerektiği gibi daha demokratik bir görünüme kavuşturuluyor; askeri siyasetin 'dışında ve üstünde' konumlandıran ifade yerine TSK mensuplarının siyaset yapamayacağı vurgusu yalın bir şekilde yer alıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı bir konuşmada askerin Cumhuriyeti koruma kollama görevinin ve iç tehdit olgusun kaldırıldığını belirtiyor, '35'inci maddenin bu yeni hali açıkça PKK'ya ve bölücü çevrelere bir tavizdir. Oslo'dan İmralı'ya kadar teröre sunulan ödünlerin ileri bir adımıdır' şeklinde suçlamalarda bulunuyor.
Devam eden çözüm süreciyle bu değişikliği ilişkilendirerek konuyu bağlamından saptıran MHP yönetimi açık bir şekilde bugüne kadar darbelere zemin hazırlayan bir anlayışa arka çıkıyor. MHP'li grup başkanvekili de 'Ne yapar bu MGK? Böylesine önemli bir konuda MGK'nin bir değerlendirmesi yoksa bu kurul ne iş yapar? Bostan korkuluğu musunuz?' şeklindeki küçümseyen cümlelerle MGK'nın yapılan değişikliğe karşı çıkmamasına tepki gösteriyor. Genelkurmay Başkanı Özel'e de 'Ne yapıyor bu Genelkurmay Başkanı?' şeklinde eleştiri getiren MHP sözcüsü atılan adımı 'milli güvenliği parçalamak' olarak nitelendiriyor.
Oysa terörle mücadelenin dayanağı 35'inci veya 2'nci madde değildir. Bu maddelerin milletin başına nasıl belalar açtığı bellidir. Konuyu hiç alakasız bir yere çekip bahane üretmek, MHP yönetiminin bu konudaki siyasi pozisyonunu temize çıkaramaz. Bu, tarihi bir yanılgıdır ve bu kara leke kolay kolay silinemez.
YASİN DOĞAN
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YasinDogan/ulkuculerin-ruhunu-sizlatanlar/38519
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019