Yıldıray OĞUR
Altmışlardan itibaren Türk solu Türkiye’deki parlamenter demokrasiyle “Filipin tipi demokrasi”, “cici demokrasi” diye dalga geçmişti. Onlara göre sandık, partiler, Meclis halkı “bak işte siz yönetiyorsunuz” diye kandırmak için uydurulmuş emperyalizm oyunlarıydı.
İşte bu fakir ama gururlu Filipin demokrasisi dün tarihî bir başarıya imza attı. Başkent Manila’daki Malacanan Sarayı’nın merdivenlerine serilmiş kırmızı halılardan yürüyen Moro İslami Kurtuluş Cephesi’nin lideri Murad İbrahim, Filipinler Devlet Başkanı Benigno Aquino ile el sıkıştı ve 120 bine yakın insanın hayatına mal olmuş 40 yıllık savaş sona erdi.
Anlaşmayla, Filipin hükümeti, yola bağımsızlık için çıkmış isyancıların verdiği adla Bangsamoro’nun özerkliğini kabul etti.
İmzalanan 13 sayfalık anlaşma metni Bismillahirrahmanirrahim diye başlıyor. Çünkü Morolu isyancılar İslamcı. Anlaşmaya göre yarımadada Müslümanlar için şeriat kuralları geçerli olacak. Anlaşmanın arabulucusu, görüşmelere ev sahipliği yapan ülke ise bir zamanlar “eyvah onlar gibi oluyoruz” diye korkulan Malezya. Yani bir Beyaz Türk siyasi analist için bu tablodan demokratik bir barış çıkması zor gözükebilir.
Eh Filipinler de Avrupa Birliği üyesi sayılmaz. İnsan hakları raporları Filipinler’e pek iyi karne vermiyor. İşkence, kayıplar, öldürülen gazeteciler ile bir “cici demokrasi” olmadıkları kesin. Özellikle ağır işkence karnesine bakınca, muhtemelen Manila Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi’nde Filipinli bir Sedat Selim Ay oturduğunu, Moro Yarımadası Emniyet Müdürü’nün de“MILF’nin ölümüne ağlamayan insan değildir” demediğini tahmin etmek zor değil.
Ama herhalde Filipinler’de liberal-demokrat yazarlar da kendilerini tutamayıp Aquino’ya “İşkenceyi bitirmeden, ülkeyi demokratikleştirmeden nasıl barış yapabilirsin” diye çıkışmışlardır. Onlar için ne hoş bir yanılgı.
Tesadüfün böylesi... Yine dün Avrupa Birliği üyesi olmayan bir başka ülke Kolombiya da 60 yıldır savaştığı FARC’la barış için Oslo’da biraraya geldi. Dünyanın en çok cinayet işlenen ülkeleri listelerinde hep başa güreşen, uyuşturucu denince akla hemen onun adı gelen, terörle mücadele için yasadışı paramiliter ordu bile kurmuş, 2008-2011 arası sadece 130 sendikacının öldürüldüğü Kolombiya.
Bu iki tecrübe bir kez daha gösterdi ki bir ülkenin iç barışını sağlamak, etnik meselesini çözmek için ille de Avrupa Birliği’ne girmesine, tam bir demokrasi olmasına gerek olmayabiliyor. Matematiğin sökmediği siyasi meselelerde böylesine lineer ilişkiler kurmak, sorunun çözümünü başka baharlara ötelemekten, karamsarlığı arttırmaktan başka bir işe de yaramayabilir.
30 yıldır nefret objesi olmuş Barzani’nin, dünyanın son demokratik devriminin devlet başkanı olarak her yerde ağırlanan Mursi’nin konuştuğu bir kongrenin Türk-İslam sentezi gibi göründüğü yerden görünmüyor olabilir ama (gerçi bunu söyleyenlere yandaş diyorlar) ne yalan söyleyeyim benim durduğum yerden, Türkiye, Filipinler’den ve Kolombiya’dan daha demokratik görünüyor.Ve pek çok kusuru olan bu Türkiye bile, son 30 yıldır barışa en yakın yerde duruyor.
Barış için hâlâ ışığı yetersiz bulanlara son çare her sabah güne Emre Uslu ve Ümit Özdağ okuyarak başlamalarını öneririm. Emre’nin yazılarından müzakerelerde son durum, Ümit Özdağ’dan ise AKP’nin ülkeyi bölmek, Türklüğü yok etmek planları hakkında son dakika haberleri alınabilir.
Geçen haftaEl Cezire ’ye konuşan Karayılan’ın sözleri de ışığı görmeyenlere yardım edebilir. Tam merkez üssünden Arap Devrimlerine ve dünyaya seslenen Karayılan, Esed’e, “Artık direnmemesi lazım” diye kibar ifadelerle olsa da “elveda” dedi. “Türkiye saldırırsa, cevap veririz” sözleri ise Devrimci Halk Savaşı pozisyonundan yeniden meşru müdafaa pozisyonuna geçildiğinin ilanı gibiydi.
Zaten Erdoğan’ın Öcalan’la görüşürüz açıklamasının ardından askerî hareketlilikteki, ölüm haberlerindeki azalma fark edilmekteydi.
Bizim gazetenin çok küçük gördüğü PKK’nın okul yakmalarına karşı Altan Tan’dan, Sırrı Süreyya Önder’den, İdris Baluken’den gelen sert eleştiriler ile bölgedeki STK’ların net tepkileri böyle bir radikalleşmenin Kürt siyasetinden de onay almadığını gösterdi. BDP Kongresi’nde yüzü poşuyla sarılmış, Öcalan resmi taşıyan gence “Bak biz zaten salona astık Öcalan’ın resmini, bunlara gerek yok” diyen Demirtaş’ın sözleri nedense bana, “IRA’yı bize geri ver” diyen kalabalığa “IRA benim” diyen Gerry Adams’ı hatırlattı.
Tamam, kabul, ben fazla iyimserim. Ama bir ülkede barış için emin olun demokrasiden önce iyimserliğe ihtiyaç var. Günlük konuşmalara, olaylara, tepkilere büyük hakikatleri kurban etmeyen, genel trendlere bakan rasyonel, teyakkuzda bir iyimserliğe.
Işığı görmek için vicdanlı olmak yetmez. Yoksullar için gözyaşları içinde öldüren Robespierre çok vicdanlı bir adamdı. Nurnberg’de yargılanan Naziler hâlâ kendilerini Yahudileri acı çektirmeden öldürdükleri için vicdanlı buluyordu.
Tabii ki vicdan, ama daha çok basiret. Bir kez bağlanmaya görsün... Neyse bu yazı da tehlikeli yerlere doğru gidiyor. Türkiye, Filipinler olur mu? Biraz ıslanırız belki ama neden olmasın?..
[email protected]
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025