A.Turan ALKAN
Üç saat için bu karda soğukta koca yolu tepmek yerine bekleme salonunun bir köşesine tüneyiverse ne olurdu; pekâlâ olurdu lâkin istasyon müdürünün kesin tâlimâtı var:
-Yolcu olsa neyse; ipini kıran burada sabahlayamaz; söyleyin ona, tren olmadığı vakitler dolaşıp durmasın buralarda... Otel midir burası, han mıdır, dışarıda beklesinler...
“Kesin talimât”ı Halil İbrahim’e tebliğ eden hareket memuru, “Adam haklı biraz” dercesine baktı: “Doğru değil İbrahim, genci var yaşlısı var, genç kızı var; anladın!”
Anladı elbet. Dâvâ Gülendam. Gülendam, müdürün en büyük kızı, lise ikiye gidiyor. Halil İbrahim ne zaman onu görse içinde katmer katmer kızıl bir karanfil açıyor, türüm türüm tütüyor.
Ne uykuda ne uyanık. Ekspres te’hirli değilse 3.30 gibi buralarda olur. Yaşlı teyzesinin ılık eli saçlarında: “İbrahim, İbrahim... haydi oğlum; tren ha geldi ha gelecek!”
Uyumuyor ki zaten. Ökçesi delik yün çorabını giyerken teyzesi, “Kapının arkasına iki dal sandık tahtası bıraktım. Ortalık ayaz, üşüme oralarda.” diye tembihleyip gece namazı için abdeste gidiyor. “Şöyle trencilerin giydiği cinsten kalın, içi kürklü bir meşin gocuğum olsa vız gelirdi bu ayazlar bana” diye iç geçiriyor genç adam. İki gömleğini üstüste giyip eski ceketini, kasketini çekiyor başına.
Ay parlak. Bayatlayıp sertleşmesin diye üstüne kalınca bir bez örttüğü simit tablasını kucaklıyor. Tam kapıdan çıkarken yine teyzesinin sesi:
-Kapının arkasında oğlum tahtalar; götür de ısın, unutma...
İki sokak geçip köşeyi dönünce istasyonun uzak ışıkları lacivert gecede beliriveriyor, “Köpekler musallat olmasa bari” diye temenni ediyor içinden, sonra hemen “Köpeğe razıyım, kurtlar düze indiyse fenâ” diye endişeleniyor. Geçen sene bu vakitler ekspres dönüşü kurtlar düze inmişti de sabaha kadar istasyonda beklememiş miydi? “Geçen seneki soğuk yok neyse bu sene.”
Simit tablası ağır değil, yol uzun ama.
Kar atıştırmaya başlıyor. Tuhaf; yıldızlar takıp takıştırmışlar gelinlik kız gibi gökyüzünde süzülmekteyken, “Bu kar neyin nesi ola; ayazın öfkesi midir nedir?” Eh, soğuğun hatırı sayılır; böyle havalarda bazen serpiştirdiği olur karın, arkası uzun sürmez.
Şehirle istasyon arasında çiğnenmekten ince bir patika haline gelmiş yolda üşümedik yeri kalmadı; hele ayakları. “Gocuk olmalıydı ki!” diyor içinden yine. İstasyonun ışıkları büyüyor, uzaklarda uluma sesleri “Kurt mudur, köpek midir?”
Kimseler yok. Neyse ki istasyonun önündeki lamba yanıyor. Bekleme salonunun önünden geçip içeriyi kolaçan ediyor. Binecek yolcu yok. Hani mevsim yaz olsa neyse; yine de üçbuçuk ekspresine birkaç yolcu çıkardı ama...
Gişe açık, içeride Kemal’in karaltısı belli belirsiz. Gece trenleri için gişeyi açınca gişe memuru Kemal zaman boş geçmesin diye evrâd okuyor, tesbih çekiyor. İbrahim’in duyduğu doğruysa “bağlı” imiş. Düzgün adam.
Simit tablasının ayaklarını açıp yerleştirdi Halil İbrahim. Örtüyü kaldırıp simitleri yokluyor. 18 tane simidi var; fırından çıkalı şöyle böyle bir gün olacak. “Bayat değil pek ama gece yolcusu için idare eder” diyor içinden.
Tehiri sormak da yasak değil ya; kapıyı açıp Kemal’e “Durum nasıl” der gibi işmar ediyor. Kemal parmağının yarısını gösteriyor, “Yarım saat”. Bu havada... dışarıda...
Kemal, çağırmasına çağıracak içeri İbrahim’i ama müdürün ters tarafına rastlamaktan çekiniyor. Aslında aksi bir adam değil, kötü bir memur hiç değil velâkin İbrahim’e taktı bir kere. Bir defasında Gülendam’ı lojmanın penceresinden İbrahim’e bakarken mi görmüş ne...
Yarım saat nasıl geçer? Ayakkabının dışarıdan sağlam göründüğüne bakmayın siz öyle; altı mukavvadan beter. Ayakları buz kesmeye başladı. Yerinde zıplayıp ısınmaya çalışıyor. Faydasız!
Koltuğunun altına sıkıştırdığı sandık tahtalarını yere bırakıyor. Gaz tenekesini ağaçların altına sakladığı yerden alıp getiriyor. Zaten kâğıt gibi incecik tahta parçalarını eliyle çıtır çıtır kırıp çatıyor tenekenin içine. En incesini çıra gibi tuturuk seçip muhtar çakmağıyla tutuşturuyor.
Sonra itina ile tahtaların arasına yerleştirip ateşin nazlanmasını seyrediyor.
Sen bilemedin on dakika dayanmaz bu tahta Halil İbrahim, bari talih yüzüne gülse de ekspres vaktinde geliverse. Beş dakika bile durmaz zaten, alelacele pılısını pırtısını toplayıp oflaya çuflaya çeker gider.
Ateş büyüyor, ohh sıcacık, önce ellerini ısıtıyor, ardından ayakkabılarını teker teker çıkarıp tek ayak üstüne durarak onları ateşe tutuyor. İşe yarıyor ama yere basar basmaz kayboluveriyor sıcaklık.
Ah, niçin gelmiyor bu tren; hani bir güzellik yapıp vaktinde geliverse; yolcular Halil İbrahim’in simit tablasını görür görmez aşağı koşuşturup yağmalayıverseler simitleri. Fırına geçen haftadan oniki lira borcu var İbrahim’in. Onsekiz simit, simit başına 35’er kuruştan... ne ediyor? Yirmi tane olsa 7 lira, 70 kuruşu düş, 6 lira 30 kuruş.. İyi para... İyi para da hangi gediği kapatır oğlum Halil İbrahim. Kömür çıkmış bilmem kaça? Öyle deme be teyze, rızkın peşine düşmek gerek. Nasib işi bu...
“Karıncanın rızkını veren Allah...” dediğini hatırlıyor teyzesinin; kadıncağız gülümsüyor ama acı.
İşte tahtalar kâğıt gibi bükülüp çöküverdiler tenekenin dibine, “Kendini bile ısıtmaya mecâli yok bu tenekenin” diyor; utanmayı, azarlanmayı göze alıp dalsa mı bekleme salonuna; “İnsanlık öldü mü yahu, donuyorum, var mı ötesi” diye köşedeki ılık sobaya sarılsa...
Kemal bir şey söyler mi; söylese Halil İbrahim kaldırabilir mi bakalım?
Parmak uçları sızlıyor Halil İbrahim’in, ayakları iğneleniyor. Kulakları adamlıktan çıkmış, bıçakla kesilmiş gibi acımakta.
Tren gelmiyor bir türlü; gelsene namussuz, ölüyoruz ulan!
Arka tarafta kar örtüsüne düşen ağırca bir şeyin tok sesi; ne oluyor yahu; ardından telâşla kapanan bir pencerenin menteşelerindeki paslı gıcırtı...
Dur bakalım, nedir o, “sesirgemiş olmayalım?”
Dönüp yan taraftaki istasyon binasının civarına, sesin geldiği yere bakıyor.
İki tane irice odun parçası duruyor karların arasında.
Halil İbrahim başını kaldırıp, odunların hangi camdan atılmış olabileceğine bakmıyor; kalbi söylüyor ona olup biteni...
Can çekişen ateş harlanıyor; dört cihetten sıcak güneşler doğuyor, şarkıda söylendiği gibi iklim değişiyor, Akdeniz oluyor, Halil İbrahim gülümsüyor...
Tren geliyor, tren duruyor, tren gidiyor.
Trenle Halil İbrahim’in simit tablası arasındaki taze kara hiçbir yolcunun ayağı değmiyor. İbrahim, tablayı omuzlayıp katarın dışarıya ışık düşüren bütün pencerelerinin önünden danseder gibi geçiyor: “Simit, simitçi geldi...”
Olmuyor; simitler elde kaldı işte; kalıversin. Hava nâkıs 26 dereceymiş, oluversin...
Çok tren var geride şöyle bir uğrayıp gidecek; fırınlardan milyonlarca taze, dumanı üstünde nar gibi kızarmış susamlı simitler çıkacak. Halil İbrahim milyonlarca simit satacak bu istasyonda. Uyuklamayacak, üşümeyecek, hep gülümseyecek...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016