Sezin ÖNEY
Kaçsak kaçabilir miyiz hayal dünyasına?
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da “kaçma hissi” yaratan, bunalımlı bir politik ortam var. Sinemanın büyülü dünyası da, birkaç saatliğine de olsa, başka hayatlara, başka zamanlara, başka hikayelere alıp götürüyor insanı…
Ancak, bu sene, saatler sonra sahiplerini bulacak olan Oscar ödüllerinin kendisi, siyasi tartışmalardan uzaklaştırmak bir yana belki de ilk kez bu kadar politikleşiyor.
Geçtiğimiz yıllarda, özellikle de 2016’daki başlıca tartışma konusu, Oscarların ağırlıklı olarak beyaz aktör ve aktrislere verildiği yönündeydi. Bu yıl ise, Oscar her zamankinden daha politize zira, ABD’nin iktidarda yüzüncü gününü daha yeni dolduran ve bu kısa süre zarfında bile dünyayı sarsan kutuplaştırıcı politikalara imza atan Başkanı Donald Trump’ın gölgesi, tartışmalara da damgasını vuruyor.
Ödülleri veren Academy of Motion Picture Arts and Sciences’ın (Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi) Başkanı Cheryl Bone Isaacs, Oscar adaylarına verilen geleneksel yemekteki konuklara, “siyaseten tavır almaları” çağrısında bulundu. Bone Isaacs, 19 Şubat’ta gerçekleşen yemekteki konuşmasında doğrudan Trump’ın adını vermedi ancak, “ABD, bir bariyer değil, bir fener olmalı” ve “hepinizin farkettiği gibi burada boş koltuklar var” diyerek başkanın politikalarını sertçe eleştirdi. Bone Isaacs’in dikkati çektiği “boş koltuklar”, en başta “En İyi Yabancı Film” ödülü adaylarından “Satıcı” filminin yönetmeni Asghar Farhadi’ninkiydi. İranlı Farhadi, ABD’ye girmesi, Trump’ın ülkesine getirdiği seyahat yasağı ile tartışmalı hale gelmiş biri. Farhadi, ABD kapısına gitse, belki ona bir ayrıcalık yapılırdı; ancak, doğma büyüme Amerikalı, Muhammed Ali’nin oğlu Muhammed Ali Jr’ın bile pasaport kuyruğunda saatlerce gözaltına alınıp sorgulandığı ortamda, kimsenin garantisi yok. Ben şu satırları yazarken, Fransa’nın en ünlü tarihçilerinden Henri Rousso, bir konferansa katılmak için gittiği ABD’de pasaport kuyruğunda gözaltına alınıp, 10 saat sorgulandıktan sonra sınırdışı ediliyordu. Rousso, Mısır doğumlu bir Yahudi Fransız vatandaşı. Mısır, Trump’ın yasağı kapsamındaki ülkelerden değil… Zaten, hukuken şu an Trump’ın yasağının mahkemeler tarafından askıya alındığı için geçerli olmaması gerek. Fakat bunların hiçbirinin önemi yok.
“Bizde de aynı kafa var”
İranlı yönetmen Farhadi’nin kendisi zaten, Trump’ın seyahat yasağını protesto için Oscar törenlerine gitmeyeceğini açıklamıştı. Daha doğrusu, Farhadi’nin ilk olarak niyeti, Oscar törenine gitmek ve Trump’ın yasağı sonrası seyahat engeli gelenlerin durumuna dikkat çekmekti. Fakat, Farhadi daha sonra, ABD’ye girişinin her koşulda imkansızlaştığının farkına vardığını dile getirmişti. Yönetmen, kendi ülkesinde de, “aşırıcıların” Trump ile benzer bir düşünce çizgisinde olduğuna dikkat çekmişti. Farhadi, bu bakış açısının, “Dünyayı anlamak için tek yapabildikleri, ‘bizler ve onlar’ zihniyeti ile olaylara bakmak. Ürkütücü bir ‘onlar’ imajı yaratınca da, kendi ülkelerindeki insanlara korku zerk edip, baskı uygulayabiliyorlar”.
Farhadi’nin onuruna, bir de “karşı eylem” gerçekleşiyor. Londra’nın Pakistan kökenli ve Müslüman inancıyla özellikle yaşadığını ifade eden İşçi Partili Belediye Başkanı Sadık Han, “Satıcı” filminin, Oscar gecesi, kentin “çok kültürlü” karakterine itafen, Trafalgar Meydanı’nda gösterileceğini duyurdu. Farhadi de, bu “sembolik jestin” öneminin büyük olduğunu ifade ederek, Sadık Han’a ve fikri ortaya atan İngiliz yönetmen Mike Leigh’e teşekkür etti.
Farhadi’nin filmi, “Satıcı” da, ironik biçimde Batı ve Doğu kavramlarını bir araya getiren bir eser; zira, filmin odağında Arthur Miller’ın “Bir Satıcı’nın Ölümü” adlı tiyatrosu var. Miller’ın bu yapıtı da, “Amerikan Rüyası” ve “rüyanın hayalkırıklıkları” üzerine… Farhadi, kendi filminde, genç bir çiftin sakin hayatlarının, tesadüflerin bir araya gelmesi sonucu gerçekleşen bir “şok olayla” sarsılmasını anlatıyor. Kendi hayatlarındaki altüst oluşla ifade edemedikleri duygular, kırgınlıklar Miller’ın tiyatrosundaki yaşlı çifti canlandırırken ifade buluyor.
Farhadi, 2011’de “En İyi Yabancı Filmi” Oscar’ını “Ayrılık” filmi ile almıştı. Yabancı film ödüllerine aday olan filmleri, ülkeler kendileri gösteriyor. Farhadi’ye bir röportajında, nasıl olup da kendi gibi muhalif bir ismin filminin, İran tarafından aday gösterilebildiği sorulmuştu. Farhadi, bu soruya, “İran’da tek bir tip insan yok. Her ülkede olduğu gibi farklı düşünceler, farklı kesimler var. Herhalde kastiniz, bu gibi baskıcı ve sansürcü bir sisterm içinde yaşayıp da, nasıl böyle film yapabiliyorsunuz: öyle bir şey soruyorsunuz ki, çölde yaşayana, nasıl yaşıyorsun diye sormak gibi birşey bu. Yaşıyoruz işte”.
Farhadi’nin filmlerinde anlatılan İran’a, Türkiye giderek daha çok benziyor… Ve yönetmenin dediği gibi, “Nasıl yaşıyorsunuz” sorusunun da cevabı, bir şekilde böyle sistemlerde de yaşanıyor işte…
“Yabancı film” Oscar’ının diğer adayları Farhadi’ye destek çıktı.
“Satıcı” dışında, Oscar’ın “Yabancı Film” ödül adayları, İsveç’ten, Danimarka’dan ve Avustralya’dan… Onların, ABD’ye girip çıkma sorunu yok.
“Yabancı Oscar” adaylarının kendileri de, topluca bir açıklama yaparak, Trump’ın seyahat yasağını eleştirdiler:
“Tüm adaylar adına, bugün ABD ve diğer pek çok ülkede, nüfusun bir bölümünde ve en maalesef , önde gelen siyasetçiler de dahil olmak üzere, fanatizm iklimi ve milliyetçiliğin oybirliği ve şiddetle onaylanmasından hicap duyduğumuzu ifade etmek isteriz”dediler.
Açıklama, şöyle de devam etti: “Pazar günü, ‘En İyi Yabancı Film Oscarını’ kim kazandığına bakılmaksızın… kazananın, en iyi ülke, en iyi cinsiyet, en iyi din veya en iyi renk olduğuna inanıyoruz. Bu ödülün, ulusların ve sanatın özgürlüğü arasındaki birliğin simgesi olarak kalmasını istiyoruz”…
Farhadi’nin kendisi, 24 Şubat’ta Beverly Hills’te yapılan, “Hollywood, Trump’a karşı beraber” gösterisine, video konferans yoluyla katıldı. Jody Foster, Michael J. Fox gibi oyuncuların da aralarında olduğu Hollywood’lu göstericilere hitaben yaptığı konuşmasında Farhadi, “Bazı politikacılar, kültürler, dinler ve uluslar arasındaki ayrılıklar yaratmaya çalışırken film dünyasının bir araya gelmesini ve adaletsizliklerle mücadele etmesine verdiği önemi” dile getirdi.
Farhadi’nin yerine, Oscar törenine, İran kökenli iki Amerikalı katılacak: uzaya giden ilk İran kökenli Anuş Ansari ve NASA’da yöneticilik yapan Firuz Naderi.
İranlı yönetmen gibi, törene katılmayacak biri daha var. 21 yaşındaki Suriyeli sinemacı Halid Hatib. “Beyaz Miğferliler” (White Helmets) adlı, Suriye’de savaşın ortasında kalan sivillere insani yardım için çalışanların hikayesini anlatan belgesel filmin ekibinden biri Hatib. ABD vizesi, binbir güçlükle alınmış; ancak, Hatib, “yapacak çok işimiz, kurtaracak çok insanımız var” diyerek, Oscar törenine gitmeyeceğini açıkladı.
“Beyaz Akademi”nin “Esmer Seçimleri”
Peki, Oscarların hangi eserlere, kimlere verileceğini belirleyenler kimler?
Akademi, kimlikleri gizli 6 bin kadar sinema dünyası çalışanından oluşuyor. Bu kişilerin çoğunluğu Amerika’da yaşayan kimseler olduğu söyleniyor; ama aralarında dünya genelinden sinemacılar da var… Akademi üyeleri de, birbirlerinin kimliğini bilmiyor.
Dünyanın en önemli sinema ödüllerini veren, Akademi’nin işte böyle gizemli bir yanı da var… Oscar’ların sahiplerini belirleyen oyları verenlerin kimliklerini bilmiyoruz.
Bu konuda en sıkı çalışan, en nitelikli araştırmacı gazetecilik örneklerini verenlerin başını Los Angeles Times gazetesi çekiyor. LA Times, 2012’de yaptığı Steven Zeitchik, Amy Kaufman ve Rebecca Keegan imzalı haberde, Akademi üyeleri arasında, tahmin edilebileceğinin aksine, film endüstrisinin Woody Allen, George Lucas gibi parlak yıldızlarından çok, Lorenzo Lamas gibi pembe dizilerden isimlerin ve Vin Diesel, Jet Li gibi aksiyon filmleri oyuncularının yer aldığını ortaya koymuştu. 1927’den beri, Akademi’ye üyelik sadece, var olan üyelerin daveti ile mümkün…
LA Times’ın 2012’deki bahsettiğimiz haberi üzerine, Amerika genelinde ses getirmiş genç ve bunun ötesinde de, “beyaz” dışındaki ırklardan sinema profesyonnelleri, Akademi üyeliğine davet edildi. 2012’deki habere göre, Oscar oylarını verenlerin yüzde 94’ü beyaz, yüzde 77’si erkek idi. Siyahlar da, Akademi üyelerinin sadece yüzde 2’sini teşkil ediyordu…
Dahası, sinema izleycilerinin önemli bir kısmını oluşturan gençler de, Akademi’nin sadece yüzde 14’lük bir kısmını temsil ediyordu…
Açıkçası, LA Times’ın haberlerine bakılırsa, 2016’ya gelindiğinde de durum çok değişmedi: üstüne üstlük, yeni davet edilen üyelere karşılık, “üst düzey sinema profesyoneli” Akademi üyeleri arasındaki beyazların sayısı yüzde 90’ların üzerinde kaldı…
Bu yıl ki, “En İyi Film” adaylarının çoğu geçtiğimiz yılların, “Beyazların ödülü Oscar” eleştirilerine karşılık verircesine, “ırk” veya “köken” sorunu odaklı öykülere dayanıyor… Ve yahut, “La La Land” gibi en “lay lay lom” örnekte bile, bir şekilde “ezilen”, “sıkıntı çeken” kesimlere…
1985 doğumlu, Harvard mezunu Damien Chazelle’in yönetmeni olduğu “La La Land”, bana kalırsa, bir nevi muhteşem bir “bitirme tezi” gibi. Çok güzel trüklerle dolu, sinema “güzelliği” açısından “10 numara”; ama adeta çok iyi hazırlanmış bir ödev gibi… Gene de, “La La Land”, bu dönemin bunalımlı gerçeklerinden hayal alemine kaçış arzusunun adeta sineöma perdesine yansıyan hali. Bu arada, şeker gibi eğlencelik bir film olsa da, “La La Land”in de, “ezilenler” üzerine kurulu bir hikayesi var. “Hollywood rüyasının” aslında, yıldız adaylarının hayalkırıklığı, acı, sıkıntı ve ezilmeleri üzerine kurulmuş olduğunu hatırlatıyor bu film…
Denzel Washington’un, “Bazı insanlar, başkalarını dışarıda tutmak, diğerleri ise, başkalarını içeride tutmak için duvarlar örer” repliklerinin geçtiği “Fence/Çit” filmi, Meksika sınırına duvar örülmesi projesinin ortaya bu “dönemin” başka bir ruhunu yansıtıyor. “Çit”, çok çalışılan, çok emek verilen hayatlara rağmen, aynı noktada sıkışıp kalan siyahların öyküsünün anlatıldığı bir film. Benzer şekilde, “Moonlight/Ayışığı” filmi de, siyah bir eşcinsel gencin, Miami’nin fakir ve sorunlu mahallelerinden çıkıp kendine bir hayat kurabilme çabasını anlatıyor. “Hidden Figures/Gizli Sayılar” ise, 1960’larda Sovyetler ve ABD arasında Soğuk Savaş dönemi uzay yarışı rekabeti yaşanırken, üstün yetenekli siyah kadınların NASA’da uğradığı ayrımcılığın gerçek öyküsü. Öte yandan, “Lion/Aslan” ise, evlat edinildikten sonra Avustralya’da ayrıcalıklı bir hayatı olan ve sokak çocuğu geçmişini geride bırakan Hintli Saroo’nun kökenlerini aramasının gerçek hikayesi…
Gene de, “En İyi Aktör” ve “En iyi Aktris” adaylarında iki istisna dışında, diğer tüm adaylar beyazlar. Bu istisnalar da, “Çit” filminin yıldızı Denzel Washington ve “Loving/Sevmek” filminin baş kadın oyuncusu Ruth Negga. “Sevmek”, bir siyah kadının, bir beyazla olan aşk hikayesi ve karşılaştıkları yasal engelleri aşma mücadelelerini anlatıyor; 1960’lardan bu yana, ABD’nin (ve dünyanın) ayrımcılık konusunda nereden nereye geldiği veya gelemediğini düşündüren bir başka film de “Sevmek” yani…
Siyah oyuncular ve “esmer hikayeler”, bakalım “altın renkli”, “Beyazların seçtiği” Oscarları alabilecekler mi?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024