Demiray ORAL
Başlığı attım, sonra okudum, sonra kendi kendimin okuruymuşum misali “ne demekse artık unutmadan unutmak” diye söylendim.
Yazan tarafım “ne demek olduğunu anlatırım ben sana da, harbi okurlara da” diye cevabı sarkıtınca, bir bildiğim var demek ki deyip yazmaya başladım...
Unutmadan unutmak Van’ı şöyle bir şey.
Unutmak istemiyoruz ama her gün biraz daha unutuyoruz.
Bedelliyle unutuyoruz, KCK’yla unutuyoruz, şike yasasıyla unutuyoruz, Erdoğan’ın tarihî özrüyle Kılıçdaroğlu’nun zavallı tavrıyla unutuyoruz. Bütün bu mevzularla cebelleşirken aklımızın, yüreğimizin bir yerinde var Van ama giderek daha ücra köşelere çekiliyor.
Geceleri eksi 12, gündüzleri eksi 2 derecede bir hayat var Van’da.
Bir müddettir internet üzerinden yerel basını takip ediyorum.
Kaçan kurtulmuş durumda, kalanlar içinse felaket yeni başladı.
Çocuklar soğuktan, yetersiz beslenmeden ölüyor, ölmek üzere.
İnsanlar bir aydır yıkanamıyor.
Kimi aileler gündüzleri çocuklarını sokakta yıkamaya çalışıyor.
Geceleri çadır kentlerden soğuk yüzünden uyuyamayan çocukların ağlama sesleri duyuluyor.
Bez çadırlarda geceleri ısınmaya çalışırken her an yangın tehlikesiyle karşı karşıyalar.
Yakında Van’da hesapta okullar açılacak ama ne şehre gelecek öğretmenlere kalacak güvenli bir yer var, ne de çocuklarda okula gidecek mecal.
Ve biz bunları artık duymuyoruz.
Çünkü ulusal medyanın Van’la ilgili pili bitti. Birkaç istisnai kalem dışında medya, gündem denen canavarı Van canavarına tercih edip oradan çekildi.
Tabii şanlı medyamızın bu tavrında mevzunun siyasi boyutu olmasının da büyük tesiri var. Şimdi durup dururken Van’da şu yok, bu da yok diye haber yapıp hükümete çakmanın ne âlemi var di mi ama?
Kraldan çok kralcı medyadan böyle bir şeyi beklemememiz gerektiğini çoktan öğrendik zaten.
Ötekiler, yani hesapta muhalif olanlar da malum “çok korkuyorlar” şu sıralarda, kusurlarına bakmayın artık.
Van’daki yerel basın ise “burayı unutmayın!” diye haber yapıyor zor şartlar altında.
Depremde matbaaları iptal olduğu için yerel gazeteler her gün sırayla bir başkasının adı altında tek bir gazete olarak çıkıyorlar.
Ve ben diyorum ki şöyle delikanlı bir ulusal gazete çıksa da her gün kendi arka sayfasında Van’daki bu tek gazetenin birinci sayfasını yayımlasa. Arka sayfa güzellerinden ya da hangi akla hizmet kullanıldığını senelerdir anlayamadığım Guinness rekorları tadında haberlerden okuru bir müddet mahrum bırakmak sanırım bizim gazetelerin felaketi olmaz.
Biliyorum oturduğum yerden sallamak kolay ama yeminle ben bir gazeteyi yönetiyor olsaydım yarından tezi yok arka sayfamı Van’daki o gazetenin ilk sayfasının tıpkıbasımına ayırırdım.
Yayın yönetmenlerine önemle duyurulur!
Çivi çakmak- çivi gibi soğuk- çivisi çıkmak
Yeni bir deprem olursa artık Van’a gönderecek binlerce çadır yokmuş.
Vanlı AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik vermiş müjdeyi!
Bu açıklamadan kaç adet “yani” anlıyoruz sayalım:
– Yani memleketin çadırı bitmiş vaziyette.
– Yani memleketin neredeyse bütün çadırlarını Van’a yollamışız.
– Yani memleketin bütün çadırlarının gittiği Van’da çadır sıkıntısı yaşanıyor.
– Yani memleketin bütün çadırlarının gittiği Van’da bir çadırda bilmem kaç aile yaşıyor.
– Yani herhangi başka bir şehirde de deprem olursa yollayacak yeterli sayıda çadır yok.
Bu kadar “yani”den sonra şimdi sıra bir adet “neden”de...
Madem durum bu minvalde o zaman “neden” Van afet bölgesi ilan edilmedi?
Başbakan Erdoğan bu soruya, soranları hafiften fırçalayarak “Şu anki mevzuata göre bir yeri afet bölgesi ilan edince oraya çivi bile çakamazsın” cevabını vermişti.
Ben de diyorum ki, çivi mi çakmak önemli yoksa Vanlıların acil ihtiyaçlarını giderip, çivi gibi soğukta hayatta kalmalarını sağlamak mı?
Neticede iktidar sizsiniz, önce afet bölgesi ilan edip şehre yollanacak ödenekle oranın acil ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlarsınız, sonra da “çivi çakmak” için mevzuatı değiştirirsiniz olur biter.
Göreviniz memleket insanına hizmet mi yoksa mevzuat hazretlerini korumak mı?
Mevzuat bahane elbet. Gerçek sebep oradaki belediyenin BDP’li olması. Zaten geçen grup konuşmasında Erdoğan da bunu açıkça söyledi: “Belediyelere giden para biraz artacak ya, o para geldiği zaman ondan ne yapılacağını biliyorsunuz zaten. Şu anda Van’da belediyenin yaptığı çalışmalarını görüyoruz. Sadece popülizm, ideolojik yaklaşım tarzı. Bakıyorsunuz belediyenin imkânları oralarda kullanılıyor.”
Bir başbakanın söz konusu olan depremzede vatandaşlarıyken bu yaklaşım tarzına ne denir, benim yerim bittiği için onu da siz bulun... (İpucu: Yazı başlığından faydalanabilirsiniz)
***
Mühim Not: Mardin Kızıltepe’de kütüphanesi olmayan okulları için öğretmenleri kitap rica ettiler. Ben de sizden destek rica ediyorum. Kitap göndermek için adres: Bahçelievler İlköğretim Okulu, 232 sok. No: 22 Kızıltepe - Mardin
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013