DOĞAN ÖZGÜDEN
Geçtiğimiz pazartesi akşamı haftalık yazımı bitirmiş, Artı Gerçek'e göndermeden önce son kez gözden geçirmesi için İnci'ye vermiştim ki, ekranımdaki Belçika enformasyonu sayfasına o uğursuz flaş düştü... Belçika ve İsveç milli futbol takımlarının ünlü Kral Baudouin stadyumundaki Euro 2024 eleme karşılaşması için Brüksel'e gelen iki İsveçli, Faslı göçmenlerin yoğun yaşadığı Sainctelette Meydanı yakınında "Allahuekber" diye haykırarak ateş açan bir Tunuslu tarafından katledilmişti...
Yeni gelişmelere göre eklemeler yapabilmek için yazımı bugüne erteledim.
Geçen yıl, Fas'ın milli takımı "Atlas Arslanları" Kanada ve Portekiz'in ardından dört yıl önceki dünya üçüncüsü Belçika'yı da yenerek yarı finale kalmayı başardığı akşam Faslıların aynı mekanda yeri göğü inleten kutlamalarını, Deniz Gezmiş üzerine "Aşk Olsun Çocuk" adlı ansiklopedik foto romanı yazmış olan Ali Cabbar'ın stüdyosundan izlemiştik.
O coşkuya yakından tanık olduktan sonra yazdığım "Kızıl Şeytanlar'dan Atlas Arslanları'na..." başlıklı yazımda şöyle demiştim: "Bu, sadece futbol sahasında kazanılmış sportif bir zaferin değil, aynı zamanda, yıllarca Batı'nın sömürgesi yapılmış, bağımsızlığı kazandıktan sonra dahi Batı'nın ekonomik sömürüsünden kurtulamamış bir ülkenin insanlarının sömürgeci devletlere karşı infialinin dile gelişiydi" (Artı Gerçek, 12 Aralık 2022)
Bu sene de, İsrail'in Gaza dahil tarihsel Filistin topraklarını hedef alan terörist saldırıları karşısında Sainctelette Meydanı başta Faslılar olmak üzere Kuzey Afrikalı, Orta Doğu’lu ve Afrikalı göçmenlerin sürekli protesto gösterilerine sahne olmaktaydı. Gösteriler güvenlik güçlerinin fazla müdahalesi olmaksızın medyada ve siyaset aleminde pek tepki gösterilmeden izlenmekteydi.
Ne var ki, 16 Ekim akşamı Tunuslu Abdelselam Al Guilani adlı İslamcının iki İsveçliyi katletmesi medyada ve siyaset aleminde gözle görülür bir tavır değişikliğine yol açtı.
Saldırıyı yapan kişi sosyal medyada yayınladığı videoda kendisinin DEAŞ üyesi olduğunu belirtti, DEAŞ da ertesi gün yayınladığı bir mesajda eylemi üstlendiği için, bundan yedi yıl önce, 22 Mart 2016'da, Zaventem Hava Alanı'na ve Maalbeek Metro İstasyonu'na yapılan İslamcı saldırılarda 32 yurttaşını kaybetmenin ve yüzlerce kişinin sakat kalmasının acısını hâlâ içlerinde taşıyanların endişe ve hattâ paniğe kapılmaları hiç de şaşırtıcı değildi. Üstelik bu saldırıları yapan İslamcıların eski NATO Karargâhı binasında aylarca süren duruşmalarında o dönem yaşanan acılar gün be gün mağdurlar ve tanıklar tarafından dile getirilmişken...
Son saldırıyı gerçekleştiren Tunuslu İslamcının, Brüksel'de iltica talebi reddedilip oturma izni kaldırılmışken yıllardır Brüksel'in Schaerbeek belediyesinde yaşamasına göz yumulduğu meydana çıkınca, Belçika Hükümeti olağanüstü bir kararla Brüksel'in alarm kodunu en yüksek seviyeye çıkarttı. Bizim de yıllardır yaşamakta olduğumuz bu belediye de tüm gece spektaküler polis operasyonlarına sahne oldu. Abdelselam Al Guilani nihayet sabahın erken saatlerinde "Ayı Kafesi" diye bilinen Eugène Verboekhoven meydanındaki bir kahvede kıstırılıp kurşunlanarak öldürüldü.
Bu yeni olay, ister istemez, yedi yıl önce Brüksel'de gerçekleştirilen havaalanı ve metro istasyonu cankırımlarına ilişkin bir ayrıntıyı da akla getirdiği için Türklerin ve Faslıların yoğun bulunduğu Schaerbeek belediyesi yine siyasal polemiklerin gündemine yerleşti.
Gerçekten de, 2016'daki katliamları gerçekleştirenler, Schaerbeek Belediyesi'nde, Ayı Kafesi'ne birkaç yüz metre mesafedeki Max Roos Sokağı'ndaki bir apartmanı karargah yapmışlar, hava alanı ve metro istasyonunda kullandıkları patlayıcı maddeleri orada imal etmişlerdi.
Bu nedenle, son günlerde bir yandan Müslüman çoğunluklu ülkelerden gelen göçmenlerin yoğun bulunduğu Schaerbeek'in belediye yönetimi, iltica talebi reddedilerek oturma izni kaldırılmış olan Tunuslu Abdelselam Al Guilani'yi derdest etmediği için federal hükümet düzeyinde eleştirilere muhatap olurken, özellikle Fas kökenli göçmenlere karşı kuşku ve hattâ husumette bir yükseliş gözleniyor.
FASLI VE FİLİSTİNLİ DOSTLARIMIZLA BİRLİKTE ORTAK KAVGAMIZ
Faslılar bunu asla hak etmiyor... Trafik kazası geçirmeden önce yıllardır hemen her sabah yaptığım yürüyüşlerde mutlaka uğradığım yerlerden biri olan Ayı Kafesi çeşitli milliyetlere mensup göçmenlerle, özellikle de Faslı ve Cezayirlilerle Belçika ve dünya sorunları üzerine rahatlıkla söyleştiğim mekanlardan biriydi.
Belçika genelindeki sosyo-politik ve kültürel etkinliklerde de özellikle Faslı dostlarımızın dayanışma ve desteğini unutmam asla mümkün değil.
Abdullah Öcalan’ın İtalya’da konakladığı günlerde Türk yöneticilerinin saldırgan demeçleri, Türk gazetelerinin ve televizyonlarının kışkırtıcı yayınları yüzünden Avrupa metropollerinde vahşi gösterilerin ardı arkası kesilmezken 17 Kasım 1998 gecesi Brüksel’deki Kürt Enstitüsü ile bir Kürt derneğinin lokali Belçika polisinin gözleri önünde ateşe verilmisti.
Bu saldırı karşısında Faslıların Demokratik Birliği (RDM) dehal bizlerle dayanışma içinde olmuştu.
12 Mart 1971 darbesinin 35. yıldönümü dolayısıyla 2006 yılında Belçika Demokrat Ermeniler Derneği, Belçika Asuri Dernekleri, İnfo-Türk Vakfı ve Brüksel Kürt Enstitüsü’nün hem Belçika Parlamentosu’nda, hem de Brüksel Anakent Belediyesi salonlarında düzenlediği toplantıların en önemli konuşmacılarından biri yine Faslıların Demokratik Birliği (RDM) başkanı Mohamed El Baroudi idi…
1982 yılında İsrail'in hizmetindeki falanjistlerin Sabra ve Şatilla mülteci kamplarını basarak çocuklar dahil yüzlerce Filistin'liyi katletmesi üzerine Brüksel'de organize edilen büyük protesto yürüyüşüne özellikle Faslı gençlerin kitlesel katılımı Avrupa başkenti sokaklarının Faslılar tarafından işgalinin ilk çarpıcı örneğiydi.
Ondan bir yıl önce, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Belçika temsilcisi Naïm Khader 1 Haziran 1981'de Brüksel'in göbeğinde kurşunlanarak katledildiğinde bizimle birlikte en büyük tepkiyi ve dayanışmayı gösteren göçmenler Faslı dostlarımız olmuştu.
Türkiye'deki 12 Eylül 1980 faşist askeri darbesinden sonra Avrupa başkentinde Demokrasi İçin Birlik ve İnfo-Türk olarak yürüttüğümüz direniş mücadelesinde, Faslı dostlarımız gibi Filistinli dostumuz Naïm Khader'in de gösterdiği dayanışmayı unutmamız mümkün değil.
1939'da Filistin'de Cenin yakınlarındaki Zababdeh'te doğmuş olan Naïm Khader 1966'da Belçika'ya gelerek uluslararası hukuk alanında doktora yapmıştı. 1968 yılında Batı Şeria'nın İsrail tarafından işgal edilmesinin ardından El Fetih'e katılmış ve kısa süre sonra FKÖ'nün Brüksel'deki gayri resmi temsilcisi olmuş, bu pozisyonu 1976 yılında Belçika tarafından resmen tanınmıştı.
Avrupa-Arap Diyaloğu kapsamında, Birleşmiş Milletler'de, bağlantısız ülkelerde ve özellikle de Avrupa Komisyonu ve Parlamentosu'nda çok sayıda diplomatik görev üstlenen Khader, İsrail ile birlikte barış içinde yaşayan laik ve demokratik bir Filistin devletinin kurulması için mücadele vermiş, Belçika'nın Yahudi toplumu üyeleriyle de dostluklar kurmuş, Filistin davasının Avrupa'da tanınmasının mimarlarından biri olmuştu.
YAHUDİ HALKININ BELÇİKA’DA IRKÇILIĞA KARŞI MÜCADELESİNDEKİ SEÇKİN SİMASI
Türkiye'deki faşist ve ırkçı iktidarlara karşı mücadelemizde, tıpkı Filistinli Naïm Khader gibi, bizlerle büyük dayanışma içinde olan değerli dostlarımızdan biri de Belçika Yahudi toplumunun seçkin simalarından Yvonne Jospa idi.
Irkçılığa, Anti-Semitizme ve Yabancı Düşmanlığına Karşı Mücadele Örgütü MRAX'ın başkanı olan Yvonne Jospa'yı Belçika’ya göçün yasaklandığı 1974’te tanımıştım. O tarihten sonra ırkçılığa, yabancı düşmanlığına karşı birçok komitede, örgütte ve eylemde birlikte olduk, göçmenlerin politik hakları için birlikte mücadele verdik.
Yvonne Jospa, 3 Şubat 1910'da, şimdiki adı Moldavya olan Besarabya'nın Popouti kentinde doğmuş, 20’li yıllarda oradaki Yahudi düşmanlığından kaçarak Belçika’ya sığınmış, burada eşi Hertz Jospa ile birlikte komünist partisi saflarında sömürüye ve ırk ayrımcılığına karşı mücadeleye katılmıştı.
İspanya İç Savaşı'nın ardından mülteci çocukların barındırılmasında görev üstlenen Jospa, 1942’de eşi Naziler tarafından tutuklanarak ünlü Buchenwald Toplama Kampı’na gönderilince gizli bir örgüt kurarak binlerce Yahudi çocuğunu Nazi zulmünden kurtarmıştı.
Savaş sonrası eşiyle birlikte Belçika Komünist Partisi’nden ayrılmışlar, ancak ‘eşitlikçi’ bir toplum için mücadeleye daha hırslı sarılarak MRAX'ı kurmuşlardı.
Yvonne Jospa, 1981'de Brüksel'de katledilen Naïm Khader'in yakın dostlarından ve mücadele arkadaşlarındandı...
Bundan 31 yıl önce, Yahudilerin İspanya’dan kovulmasının 500. yıldönümü dolayısıyla Brüksel’de Yvonne Jospa ile birlikte ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı bir dizi etkinlik düzenlemiştik. 4-5 Mayıs 1992'de Brüksel Özgür Üniversitesi ULB ve Auditorium'da düzenlediğimiz etkinliklere İstanbul’dan davet ettiğimiz Jak ve Janet Eşim’in Sefarad Müzik Topluluğu da katılmıştı. Jospa'nın o tarihte 82 yaşında olmasına rağmen nasıl özveriyle ve militanca çalıştığını unutamıyorum.
Bu müstesna şahsiyeti 20 Ocak 2000'de kaybettik. Cenazesini birlikte uğurladıktan sonra Özgür Bakış gazetesinin 30 Ocak 2000 tarihli sayısında şunları yazmıştım:
"Brüksel’de gökyüzü her zamanki gibi kurşuni... Yvonne Jospa’yı son yolculuğuna uğurlayacağımız salonda 300 kişi kadarız. Aramızda toplama kamplarından geçmiş 80’likler de var, Jospa’nın Nazi’lerin pençesinden kurtardığı, bugün 60’lara merdiven dayamış olanlar da, günümüzdeki anti-faşist kavganın başını çeken 20’lik, 30’luk gençler de... Yahudi, Hristiyan, Müslüman, Budist, laik ve de dinsiz...
"Ne dua, ne âyin!
"Jospa’nın müstesna kişiliğini anlatan konuşmalardan sonra salonda hep bir ağızdan yürekleri dağlayan bir ezgi yükseliyor. Türkiye’de 60’lı yıllarda Pete Seeger’in 33’lüklerinden dinleyip belleklerimize ve yüreklerimize kazıdığımız o acı ve hüzün, ama aynı zamanda azim ve umut dolu ezgi: "Wir sind die Moorsoldaten!" (Bizler, bataklık askerleriyiz!)
"İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin kadın erkek, genç ihtiyar demeden ellerine kürek tutuşturarak bataklıklara sürdüğü Yahudi’lerin direniş türküsü!
"Direniş kazanıyor, Nazizm çöküyor.
"Ne ki tam 55 yıl sonra, 25 Ocak 2000 tarihinde Avrupa’da yine alarm çanları çalıyor. Avusturya’da faşistler yine iktidara yürüyor. Fransa’dakiler, Belçika’dakiler, Almanya’dakiler günlerini bekliyor.
"Daha da önemlisi, Avrupa Birliği’ne aday bir başka ülkede, faşistler çoktan iktidar olmuş, Demirel’in, Ecevit’in, ordu şeflerinin, postallı Türk medyasının, dönek solcuların ortak vaftiziyle devletin tüm kademelerine yerleştikçe yerleşiyor.
"Anti-faşist Jospa son yolculuğuna çıkarken Türk faşistleri Brüksel’deki Firavun saraylarında ayaklarının altına kırmızı halı döşenerek ağırlanıyor.
"Ve de ‘bataklık askerleri’, siyaset bataklığında yeni kavgalara hazırlanıyor!"
Evet, aidiyet farkı gözetmeksizin her daim saygı ve sevgiyle andığım Yvonne Jospa gibi, tıpkı geçen hafta birinci ölüm yıldönümünde andığımız Türkiye İşçi Partisi'nden yoldaşım, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı kurucularından Moris Gabbay gibi, tıpkı genç yaşta Brüksel'de katledilen Naïm Khader gibi...
İsrail devletinin Filistinlilere karşı yürüttüğü alçakça cankırım ve soykırım savaşı lanetlenirken tüm tarih boyunca soykırım kurbanı olmuş Yahudi halkının gerek İsrail'de, gerekse diasporada barış ve özgürlükten yana mücadele veren çocukları lanetin hedefi olmamalı.
Hele hele, İsrail tarafından emperyalist güçlerin desteğiyle Filistin halkına uygulanan işgal, zulüm ve soykırımın türettiği Hamas'ın yaptıklarını bahane ederek Filistinlilere ve onlara destek olan Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika halklarına asla düşman olarak bakılmamalı...
O halkların Yvonne Jospa, Naïm Khader ve Mohamed El Baroudi gibi yürekli, özgürlük ve barış savunucusu evlatları olduğu asla unutulmamalı...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023