Eser KARAKAŞ
Devlet basını derken, anlıyorsunuz muhtemelen, TRT’yi, Anadolu Ajansı’nı kastetmiyorum.
Bu kamu kurumlarından zaten bir beklentim yok, başlarındaki yöneticileri hükümetler atıyor, finansmanları büyük ölçüde kamu gelirlerinden yapılıyor.
Hayatımın hiçbir aşamasında kamu yayıncılığı kavramına inanmadım, bu nedenle bu kurumları, TRT, AA, çok kritik konjonktürlerde aldıkları pozisyonlar için eleştirmiyorum, kapıkulu nitelikleri çok ağır basıyor, evrensel anlamda gazetecilik yapmalarına zaten imkan yok, ne formasyonları (kaliteleri) ne de siyasi erk karşısında mesafeli durabilme meslek ahlakları, yetenekleri uygun değil.
Devlet basını dediğim kurumlar, kadrolar bunlar değil, bu memur gazetecilik anlayışına yapılacak ilk anayasal reformda son verilmeli.
Devlet basını-besleme basın adını verdiğim kurumlar ve kişiler tüzel ve özel kişilik olarak devlet dışı ama parasal kaynakları yaklaşık tümü ile devlete endeksli kurum ve kişiler.
Patronlarının yaklaşık tümü kamu ihalelerinden ya da yerel yönetimlerde kent rantlarından beslenen patronlar; maaşlar da bu kaynak üzerinden ödeniyor, herkes de, özellikle bu maaşları alanlar durumun farkındalar ve ona göre davranıyorlar.
Gazete satışları (TV izlenme oranları) ya da piyasaya dayalı reklam gelirleri ise çok düşük.
Ama, en büyük alıcıları THY gibi kurumlar, bu da işin mizahi yanı.
Suriye harekâtı basına egemen zihniyeti çok net ortaya koyuyor.
Basının görev tanımı siyasi erkin, bürokrasinin tasarruflarının vatandaşlar adına denetlenmesidir.
Basının kayıtsız şartsız devleti, siyasi erki, bürokrasiyi, konjonktür ne olursa olsun, desteklemek gibi bir görevi yoktur, olamaz ve üstelik devletin selameti açısından da öyle olmamalıdır.
Basın, devleti, konu ne olursa olsun, denetlemez, devlet eleştirilere tümüyle kapalı kalırsa, bu süreçten en büyük zararı yine devletin kendisi görür.
Basın eleştirileri devlet için en büyük tehlike olan negatif seleksiyona karşı en güçlü korumadır.
Suriye harekâtının başlaması ile birlikte “Özgür Suriye Ordusu’nun” adı “Suriye Milli Ordusu” oldu ve basın sözcüleri bu nereden geldiği belirsiz komuta anında uyum sağladılar, düne kadar ÖSO dedikleri milise bugün ağızlarından bu ifade kaçarsa özür dileyip tashih ediyorlar, Suriye Milli Ordusu ifadesini kullanıyorlar.
Böyle bir basının kendisine de yararı yoktur ama en çok da devlete faydası yoktur, devlete ve kendine fayda işini düzgün yapmaktan, eleştiri süzgecini kullanarak iyi ile kötüyü ayırabilmekten geçer.
Askerî hareketlilik günlerinde ekranlarda kendilerini terör uzmanı olarak tanımlayan isimlerden de geçilmemektedir; çok merak ediyorum, terör uzmanlığı ne demektir, nasıl bir diplomaya dayanmaktadır.
Üniversitelerin kamu yönetimi bölümlerinde güvenlik ya da savunma alanlarında lisansüstü eğitim yapanlara verilen bir ünvan ise bu “terör uzmanı” ünvanı, üniversitelerimizde ciddiye alınabilecek güvenlik ve savunma eğitimi verilemediğini çok yakından bilenlerden biriyim.
Üniversitelerde ister kuantum fiziği, ister terör uzmanlığı eğitimi söz konusu olsun, üniversiter öğretim özgür tartışma ortamı ister, bizde ve özellikle de güvenlik alanlarında böyle bir öğretim yapısı asla yoktur, bu birimlerde askeri eğitim alanlar ders vermektedirler.
Sıkıntının temelinde basında çok egemen hale gelen niteliksizlik meselesi yatmaktadır; sosyal bilimlerde, sosyal kurumlarda da bileşik kaplar kuralı egemendir, yandaş (besleme) kişi ve kurumların nitelik düzeyi en genelinde kamu politikalarının düzeyi hakkında da bir fikir vermektedir ve bu fikir içimizi, iyi yurttaşların içini pek ısıtamamaktadır.
Ne yalan söyleyeyim, kimse alınmasın, besleme basının nitelik haline bakıyorum, siyasal iktidarın ve bürokrasinin performansını bir ölçüde görebiliyorum.
Dün gece (Pazar gecesi) askeri harekatın seyrini değiştirecek bir gelişme yaşanıyor ama besleme basın sözcüleri bu konuyu ya görmemek istediler ya da saçma sapan yorumlara saptılar; bu ortamda kamu politikalarının düzeyinin de ortalamayı yakalamış olması mümkün görünmüyor.
Son sözüm yine Türkiye merkezli muhalif basına ve siyasi partilere.
Bu muhalefet kesimi de işin içine askeriye girdi diye “Kraliçelerinin muhalefeti” haline geliveriyor hemen.
Askeriye hizmeti de başka kamu hizmetleri gibi bir kamu hizmetidir, önemlidir ama muhalefet bu kamu hizmeti üretimini nitelik ve nicelik açısından eleştiri dışında bırakırsa muhalefet hareketi komik duruma düşebiliyor.
Bu yazıyı yazarken televizyonumda Halk TV açık ve ABD’den gelen sert eleştiriler “küstah eleştiriler” ifadesi ile veriliyor.
Hukuk ve siyasette sıfat kullanmamakta büyük fayda var muhtemelen.
Yapıcı eleştirinin de zamanlaması olmamalıdır muhtemelen.
Bu askerî harekât sonlandığı zaman acaba anamuhalefet partisi bu sürecin bir fayda-maliyet analizini yapabilecek mi?
Ne kadar bütçe kaynağı kullanıldı, hepsinden önemlisi kaç gencimizi kaybettik, bu insan kayıplarının coğrafi ve sınıfsal dağılımı nedir?
Bu kayıplar karşısında Türkiye ne elde etti?
Bunu yapmak mümkün mü bizim ülkemizde?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025