Etyen MAHÇUPYAN
‘Şanlı Tarihimize’ niye ihtiyaç duyarız?
Milliyetçilik aynı kimliksel özelliklere sahip olduklarını varsayan bir grup insanın isteyerek kendini kandırma ideolojisi. Aslında her ideoloji gerçekliği kalıba dökme gayreti içindedir ve dolayısıyla yaşananları belirli şekillerde yorumlayıp yeniden anlamlandırır. Ancak milliyetçilik yorumlamanın ötesine geçip tahrif etmeyi meşru gösterir. Çünkü milliyetçilik esasta bir ‘menfaat’ ideolojisi… Diğer deyişle ‘bizim’ işimize yarayanın öne çıkarılmasını, yüceltilmesini, dinselleştirilmesini ima eder. Ne yaşanmış olursa olsun ‘bizim’ haklı olduğumuzu kanıtlama peşindedir.
Öte yandan herkesin milliyetçiliğin farkında olduğu bir dünyada, haklılığı kanıtlamak için üretilen ideolojik ‘bilgi ve bulguların’ başkalarını ikna etmesi söz konusu olamaz. Diğer deyişle milliyetçilik esasta her kimliksel grubun kendisine yönelik bir propaganda ve biçimlendirme ideolojisidir…
Böyle bir ideolojinin ne işe yaradığı açık… Bir yandan kendinize benzemeyen gruplardan ayrışmayı, onlardan farklı yönleri önemsemeyi sağlayarak ‘öteki’ düşmanlığına dayanan bir iç dayanışma üretir. Öte yandan vatandaşları ideolojik kimliğe hapsedip, bilinçli cehalete maruz bırakarak devletlere yönetim kolaylığı sağlar.
Milliyetçiliğin itiraz edilemeyen bir ortak duygu olarak köpürtülebildiği ülkelerde, milli davalar söz konusu olduğunda toplumsal dayanışma adına özgürlükler daha kolay kısıtlanabilirken, yönetimlerin yanlışları da hasıraltı edilebilir. Kamusal alanın milli menfaatler uğruna baskı altına alınması, medyanın güdümlü hale gelmesi, akademik camianın susması, yargının kendi rızasıyla yönetimin rehberliğini kabullenmesi şaşırtıcı olmaz.
Kısacası milliyetçilik yaşanan anı antidemokratik kılmaya ve bunu meşru göstermeye teşne bir ideoloji… Dolayısıyla söz konusu demokratik açığı ‘normalleştirmek’ üzere geçmişi ve geleceği de içeren bir ‘büyük hikaye’ üretimine muhtaç. Bu hikayenin ana fikri ‘bize haksızlık yapılmış’ olduğudur. Aslında çok daha fazlasına sahip olmamız gerekirken, başkaları hukuksuz ve ahlaksız yollarla hakkımızı elimizden almıştır… Söz konusu ‘mağduriyet’ teması, bizim de bugün ve gelecekte hakkımızı geri almak uğruna başkalarına haksızlık olacak eylemleri yapmayı psikolojik olarak mümkün kılar.
Ancak ‘bize haksızlık yapılmış’ olması için bizim şimdi sahip olmadığımız birçok şeye nasıl olup da hak sahibi olduğumuzun da gösterilmesi gerekir. O nedenle ‘büyük hikaye’nin temel anlatısı ‘şanlı tarihimizde’ şekillenecektir. Tarihte yaşananlar milliyetçiliğin süzgecinden geçirilir, istenmeyen öğeler atılır, var olanlara ‘olması gereken’ detaylar eklenir, etrafa aslında hiç söylenmemiş büyük laflar serpiştirilir ve benzersiz bir başarı öyküsü olarak bu masal ‘tarih’ adı altında topluma sunulur.
Milliyetçilik bir ‘iradi cehalet’ ideolojisi olması nedeniyle, toplumların kendi yanlışları ile yüzleşmesini engeller. Yanlışlar olabildiğince görülmez, ortaya çıktıklarında ise sorumluluk başkalarına atılır. Zaten öylesine şanlı bir tarihten gelmekte olan bir milletin yanlış yapabilmesini havsalamız alsa, bünyemiz rahatsız olur. Geçmişte nasıl yanlış ‘yaptırılmış’ isek pek pek şimdi de yanlış yaptırılmış olabiliriz ama yanlış bize ait denemez… Hatta her yaptığımız yanlış hak ettiğimiz bazı şeylerin başkaları tarafından engellenmesini ifade ettiği ölçüde bizi daha da mağdur ve haklı kılabilir…
Otoriter zihniyetten beslenen bir ideoloji olmakla birlikte milliyetçilik, sıradanlığı hazmedemeyen, ille de biricik olmayı tahayyül eden ataerkil toplumlarda da çok yaygın. Bunun altında yatan özgüven eksikliği de kendisini şişirilmiş ego ve hamasetle ortaya koyuyor. Bazen tarihe ve coğrafyaya ‘damga vurma’ öylesine psikolojik bir ihtiyaca dönüşebiliyor ki, sonuçta tarihe olumlu bir örnek olarak geçme ihtimali kalmıyor…
Milliyetçilik dünyanın her yanında, her toplumu şanlı hayallere davet ederken, onu sığ zihinlere teslim etti. Bazıları bundan dersini aldı, bazıları ise almadı ve belki de hiç alamayacak.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024