Fehmi KORU
Görenlerden, ya da şimdi sizlerle paylaşacağım gözlemin öznesi olanlardan karşı çıkanlar olabilir, ama ben yine de bildiğimi yazayım: Şimdiye kadar bürokraside bulunduğu konumda mutlu olan biriyle hiç karşılaşmadım.
Memur dediğin kişi hep bir yukarıyı kendisi için münasip görür ve oraya gelemeyen de mutsuz olur.
Oysa hedeflenen makamların sayıları yükseklik kazandıkça azaldığı için yukarılara doğru mutsuzluk oranı daha da fazlalaşır.
En mutsuzlar müsteşar olmayı bekleyen müsteşar yardımcıları, genel müdürlerdir…
İşin doğası böyledir.
[Dr. Laurence J. Peter ve Raymond Hull tarafından 1968’de geliştirilen bir teoriye göre de, hiyerarşik düzenlerde yer alanlar yetersizlik gösterecekleri noktaya kadar yükselir; o teoriye göre, dünyamız bu yüzden yetersizler tarafından yönetilmektedir. Buna ‘Peter Prensibi’ deniliyor. Henüz bir isim kazanmamış benim teorim ‘Peter Prensibi’ni tamamlayıcı mahiyette.]
Benzer bir durum siyasette de kendini belli eder. Orada da hemen herkes bir yukarıdaki konumda bulunmayı arzu eder. İl ve ilçelerde görevli olanları başkanlık da kesmez, milletvekili olmak ister; milletvekili olur bakanlığa göz koyar, bakan olan da başbakanlık tacını başında görmek ister.
Artık başbakanlık koltuğu yok; özel seçimi olmadan gelinen en önemli makam bakanlık…
Seçim sonrasında tam anlamıyla yürürlüğe giren yeni sistem bakanlıkların gradosunu hayli yukarıya çekti; gazete haberlerine göre o koltuklara halen değişik bakanlıklarda görevli bürokratların da getirilmesi düşünülüyormuş…
Haklarıdır, getirilebilirler.
Muhalefette olan
İktidar partilerinde durum böyledir de muhalefetin hali daha farklı mıdır?
Kesinlikle hayır. Orada da bir siyasinin gelebileceği makamlar vardır ve muhalefet partilerinde de siyasiler bulundukların yerlerin daha yukarılarına tırmanmaya göz dikerler. Parti kademelerinde, Meclis’te grup yönetimlerinde ‘önemli’ yerler vardır. Her öne çıkan muhalefet üyesi önünde sonunda partisinin başına gelmeyi arzular, bunun için ittifak arayışlarına girmesi gerekirse, onu da yapar.
Geçmişte bakanlık sözü verilerek ayartılmış ve partisinden kopartılmış muhalefet milletvekilleriyle de karşılaşıldı.
Makamların tuhaf bir cazibesi olduğu muhakkak.
İşte bu sebeple, partisi -bunu genel başkanı olarak anlayın- kendisini cumhurbaşkanlığına aday gösterdiğinde, Muharrem İnce‘nin ağzından çıkan “Seçimi kaybedersem Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısında aday olmam, vefasız bir insan değilim” cümlesini başkaları gibi kesinlik arzeden bir irade beyanı olarak görmemiştim.
Daha önce iki kez Kılıçdaroğlu karşısına çıkmış bir CHP’li Muharrem İnce, onun koltuğunda gözü olduğunu ilân etmiş biri; neden eline fırsat geçerse üçüncü kez şansını denemesin ki?
Nitekim deneyeceği anlaşılıyor.
Partisinin lideriyle eşli bir yemek ortamında bulundu, hemen ardından genel başkanlık yarış sürecini başlatmış görünüyor.
Onun da hakkıdır. Seçimde partisinden 10 puana yakın daha fazla oy almış olması ona bu hakkı veriyor.
Yollar ayrılabilir
Yalnız unutulan bir nokta var: İnce‘nin karşısında da yenile yenile yenmeyi öğrenmiş biri bulunuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu öyle bir lider…
İnce‘yi aday olarak öne sürdüğünde, adları İnce ile geçen partisinden bazı siyasilerin milletvekili adaylığını engellemişti Kılıçdaroğlu. Muharrem İnce, cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul etmekle Meclis-dışı kalmayı göze almıştı ve artık milletvekili değil.
Geçmiş deneyimlerden CHP’liler iyi biliyor: Milletvekili olmayan birinin partiye genel başkanlık yapabilmesi Türkiye’de çok zor. (Meral Akşener için de durum farklı değil.)
Hükümet ortağı SHP’ye genel başkan seçilen Murat Karayalçın bunu anlayınca ara seçimle Adıyaman’dan adaylık macerasını göze almıştı.
Tayyip Erdoğan da ilk ara seçimde Meclis’e girerek genel başkanlığı üstlenmemiş miydi?
Henüz yeni seçimden çıkmış bir ülkede ara seçim pek kolay değil. Tayyip Erdoğan için yol Abdullah Gül tarafından açılmıştı, ama CHP’de İnce‘ye bunu sağlayacak biri var mı, kuşkuluyum.
Muharrem İnce‘nin seçim oyu ile CHP’nin seçimde aldığı oyun farklı oluşu için öne sürülebilecek çok sayıda -hemen hepsi de makul- gerekçe de var.
Ancak Muharrem İnce gibi hırslı bir siyasetçinin beş yıl bir köşede oturup bir dahaki cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden aday gösterilmeyi bekleyeceği de düşünülmemeli.
Çıkılan yolun bir süre sonra CHP veya Kılıçdaroğlu ile yolları ayırmayı getirebileceği de hesaba katılmalı.
Hele CHP’nin içerisinden daha önce de Demokrat Parti, Cumhuriyetçi Güven Partisi gibi partiler çıktığı da düşünülürse…
CHP’yi sıkıntılı günler bekliyor.
Gözleri bakanlık koltuklarında olan AK Partili siyasiler ile aynı koltuklara layık görülen bürokratlara gelince…
Onlara da “Yollarınız açık olsun” diyorum, başka ne diyeyim?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025