İbrahim Kahveci
Yüksek faizden mi para kazanırsınız, yoksa düşük faizden mi?
Sıcak paracılar veya piyasa vurguncuları açısından faiz düşüş süreci en güzel para kazanma zamanıdır. Yüzde 20’den aldığınız tahvilin faizi 1 ay içinde yüzde 15’e düşüyorsa bundan daha tatlı kazanç olmaz.
Ama mevduat sahibi için yüksek faizden bankaya para yatırmak daha çok getiri sağlar.
Olayı şöyle izah edelim:
Mayıs ayında yüzde 26,0’lar seviyesinde seyreden kısa vadeli tahvillerin faizi şimdilerde yüzde 16,0’lar civarına düşmüş durumda. İki ayda bu düşüşten çok yüksek kazançlar sağlandı.
Ama bunun terside çok yaşandı. Mesela mart ayında yüzde 18’lerden tahvil alanlar mayıs ayında faiz yüzde 26’ya çıktığında büyük zarar etmişlerdi.
O nedenle faiz indirim süreçleri-dönemleri genellikle “vurgun piyasası” kuralları içerisinde geçer. Nitekim şu günlerde önceye göre daha bir toz pembe tablo yaşanıyor.
Ankara’daki ekonomi yönetiminin de beklentisi, piyasalardaki bu toz pembe havanın reel sektöre yansıması yönünde.
Göreceğiz...
***
Ekonomi yönetiminin en büyük sorunlarından biri de tasarruf sahiplerinin parasını TL yerine dövize yatırmalarıydı. Bu yılın başından sonra döviz hesaplarında 27 milyar dolarlık artış oldu.
BDDK haftalık verilerine baktığımızda 4 ocak tarihinde 188 milyar 699 milyon dolar olan yabancı para (YP) mevduatları, 26 temmuz haftasında 215 milyar 714 milyon dolara çıktı.
Aynı dönemde Merkez Bankası (akım) verilerine göre mevduat faizlerinin yüzde 20’ler üzerinde seyrettiğini görüyoruz. Yüksek sayılabilecek bir TL mevduat faizine karşılık özellikle yurtiçi bireysel tasarruf sahipleri döviz almayı tercih etmişler.
Gerçek kişiler BDDK haftalık veriye göre 4 Ocak haftasında 113 milyar 997 milyon dolar olan YP mevduatlarını 26 Temmuz haftasında 134 milyar 772 milyon dolara yükseltmişler.
***
Önceki hafta (25 Temmuz) Merkez Bankası faizlerde 425 baz puanlık radikal bir düşüşe gitti. Gitti de ne oldu?
Merkez Bankası mevduat faizleri yüzde 20’nin altına düştü. Bankaya TL mevduatı yatırarak para kazanma oranı azaldı.
Daha yüksek TL mevduat faizinde bile dövize giden yatırımcılar ne yaptı?
BDDK Günlük verilerden aktaralım:
25 Temmuz günü 216 milyar 593 milyon dolar olan YP mevduatları 1 ağustos itibariyle 214 milyar 855 milyon dolara geriledi. Toplam YP mevduatlarında 1,7 milyar dolarlık çözülme oldu.
Resmi ve ticari kuruluşların döviz hesapları ise 81 milyar 845 milyon dolardan 80 milyar 321 milyon dolara gerilediği görülüyor. Yani buradaki çözülme 1,5 milyar dolar.
Ama asıl sorun bireysel döviz hesaplarındaydı. Orada ne olmuş?
24 Temmuz: 134 milyar 532 milyon dolar
25 Temmuz: 134 milyar 747 milyon dolar
31 Temmuz: 134 milyar 870 milyon dolar
01 Ağustos: 134 milyar 533 milyon dolar.
Önce artış ama ardından aynı seviyeye dönüş. Özellikle 01 ağustos günü bireysel döviz hesaplarında 337 milyon dolar çözülme olmuş.
***
Tahvil faizlerinde yaşanan düşüş süreci ile şu anda vurgun piyasası olarak adlandırdığım bir pazar kuralları işliyor. Ama TL mevduat faizlerinin de düşmeye başladığı bu sürede daha düşük faize razı olup döviz hesaplarının kalıcı olarak TL’ye dönmesini beklemek oldukça zor görülüyor.
İlk veriler özellikle tüzel kişiler açısından TL’ye geçiş gibi gözükmektedir. Hatta gerçek kişilerde de 1 Ağustos günü bu eğilim görülmektedir.
Bütün mesele şu: Bu döviz bozdurma işleri Kurban Bayramı ile alakalı bir işlem mi, yoksa faiz indirimleri ile piyasaya gerçekten bir güven mi geldi?
Yani ‘bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü’ demek için henüz çok erken. O nedenle bayramın geçmesini ve bu öpmenin gerçek nedenini görmemiz gerekiyor.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
26.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
17.09.2025
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025