Markar ESAYAN

Yeni anayasayı halk YAPacak
26.05.2011
2637

Yeni Anayasa Platformu (YAP) uzun süredir titizlikle sürdürdüğü yeni anayasa “talep toplama” çalışmalarını şimdilik tamamladı ve dün raporunu açıkladı. Çalışmalara katkı sunamasam da yakından takip ediyorum. Platformun ne kadar önemli bir iş yaptığını iyi biliyorum.

Çalışmaları önemli bulmam, Osman Can gibi, çok sayıda uzman, ama uzman olduğu kadar özgürlükçü ve demokrat dostlarımın “kolaylaştırıcılığıyla” ilerlemesi değil sadece; aynı zamanda YAP’ın temel kabul ettiği şu ana ilkeden kaynaklanıyor:

Halkın anayasasını halk yapar!

O yüzden basın duyurusunun başlığı da çok münasip düşmüş: “Karar bana aittir, sen görevini yap!”

Cümlenin sonundaki ünlem YAP’a değil, halka ait. YAP burada sadece bir kolaylaştırıcı, bilgi havuzunu dolduran bir aracı işlevi görüyor. Amaçları bizzat bu anayasanın da tepede kotarılmaması, en doğruyu bildiğini zannedenlerin, –zaten vesayetin en masum tanımı bu değil midir?- 87 yıl sonra gelen bu fırsatı heba etmemesi.

YAP’ın çalışmasında 24 il ve ilçede gerçekleşen ve altı bin kişinin katıldığı toplantılar dizisi söz konusu... En fiyakalı ve en güvenilir araştırma şirketlerinin anketlerini 1500, bilemedin bunun iki katı katılımcıyla yaptığı bir ülkede, altı bin kişinin “Benim anayasam böyle olmalı” dediği bir rapordan bahsediyoruz, dile kolay!

Hele şu son günlerde siyasetin üslubuna bakıp içiniz daralıyor ve ümidiniz kırılıyor olabilir. Bu yazıyı yazmadan önce Osman Can’la da rapor hakkında konuşma fırsatım oldu. Toplantılara halkın ilgisi, genel üslubun sakinliği, ama en önemlisi de, halktaki özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak arzusunun enerjisini anlattı bana.

Siyasetin çok ilerisinde bir vatandaş profilimiz var. İnsanlar ister Kürt, ister Türk, ister Ermeni, ister dindar, ister milliyetçi isterse başka bir şey olsun, taleplerin gelip özetlendiği tek bir vurgu var bu raporda: Özgürlük.

Gerçekten de en doğru, en ileri ve en işlevsel anayasa yapma biçimi de bu. Seçilecek yöntem, hem özün ruhunu, hem de sürecin karakterini belirliyor çünkü. Halkın yaptığı bir anayasa, hem kutuplaşmanın önüne geçecek, hem vesayet ruhundan metne sızma olmayacak, hem de ülkenin pek çok sorununu da temelden çözecek bir pusula işlevi görecek.

O nedenle yeni anayasa konusunda çok istekli olan, ama süreç konusunda hâlâ klasik yöntemlerin yeterli olacağını düşünenler varsa, bu raporu okuyup öyle karar versinler. Meclis’te kotarılacak en iyi anayasa metni bile toplumun eğilimlerini yansıtmaktan uzak düşecektir. Antidemokratik yöntemlerle, yüzde 10 barajıyla, liderlerin armut seçer gibi tayin ettiği bir Meclis yapısının halkı temsil ettiğini söyleyecek kadar iyimseriniz var mı hâlâ?

Diğer yandan, Yeni Anayasa’nın partilerin uzlaşması şartına teslim edilmesi, anayasanın bu partilerin rekabetine, ayak oyunlarına, mızıkçılığına kurban gideceği açık. AK Parti ağzıyla kuş tutsa, CHP buna AK Parti tüzüğü diyecek, siyaset bu sefer de anayasa üzerinden kavgaya girişirken, taban da kendisine dayatılan en iyi metne ehven-i şer deyip kutuplaşmanın bir tarafında yer almak zorunda kalacak.

Bu açıdan bakıldığında, Başbakan Erdoğan’ın da, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da çok olumlu işaretler verdiklerini görüyor ve umutlanıyorum. Erdoğan meydanlarda “Halkın anayasasını halk yapacak, 367’yi bulsak da, bulmasak da referanduma gideceğiz” derken, Kılıçdaroğlu da “AB Özerklik Şartı’nı kabul edeceğiz” diyerek anayasa sürecinin risklerini azaltan, ileri taahhütlerde bulunuyor.

YAP’ın raporunda yer alan halkın yeni bir anayasada görmek istediklerine dair küçük bir seçme yaparak, hem neden bu ülke için umutlu olduğumu, hem de halkın siyasetin ne kadar önünde yer aldığını göstermek isterim. Rapora emeği geçen herkese bir vatandaş olarak teşekkürlerimi sunmayı ihmal etmeden tabii.

1- Anayasa “halkla başlayan, meclisle devam eden ve halkla biten” bir süreç olarak tanımlanmalıdır. Yeni anayasa yasalaştırma süreci eski anayasadan bağımsız olarak, onu referans almaksızın, özgün bir meclis kararı ile yürütülmelidir. 2- Anayasada değiştirilemeyecek hiçbir maddenin olmasını istemiyorum. 3- Anayasayı oluşturacak ruh, toplumun bütün kesimlerini içine alacak çoğulcu bir ruh olmalı. 4- Gerçekten demokrat, Kürtleri de, Alevileri de, Sünnileri de kendi içine alabilen, Türkiye Cumhuriyeti’nin 70 milyonunun her bir ferdini, 70 milyonun her bir hissiyatını içine alabilen bir anayasa olması en büyük temennimdir. 4- Kutsanmış kişi, din, dil, cinsiyet, ırk, sınıf, kavram, kurum içermesin. 5- Anayasal vatandaşlık tanımının hiçbir etnisiteye dayandırılmadan yapılmasını istiyorum. 6- Vatandaşlık tanımı yapılırken Türkiye’de yaşayan herkesin yer alacağı bir tanım olmalıdır. 7- İstediğim kılıkta, tavırda, halimden ve sözlerimden taviz vermeden yaşamak istiyorum. 8- Devlet karşısında bireyi öne çıkaran bir anayasa olmalı. 9- Anayasa kısa, öz ve anlaşılır olmalı. 10- Anayasayla, kişiler devlete karşı korunmalıdır. 11- Milletvekillerini geri çağırma hakkımız olmalı. 12- YÖK, RTÜK, seçim barajı, zorunlu askerlik kaldırılmalı.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar