Murat AKSOY
Türkiye Cumhuriyeti, tüm eksikliklerine rağmen demokrasi deneyimi, Müslüman kimliği, laik-demokratik düzeni ile İslam ülkeleri ve Müslümanların zihinsel dönüşümü için önemli bir fırsattı. Hatta yapılan pek çok araştırma Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’yi model ülke olarak gördüklerini gösteriyordu.
Ancak AKP bu fırsatı, Ortadoğu’da Arap Baharı ile oluşan siyasal boşluğu, İslam dünyasının lideri olarak doldurma hayaline kapılarak yok etti. AKP, Batı’nın parçası olma, onun demokratik standarlarında ulaşma yerine, Doğu’nun yani İslam dünyasının lideri olma hayaliyle onlara benzemeyi seçti.
Önce dış, ardından iç politikada, muhafazakâr demokrat bir partiden; muhafazakarlığı kültürel, otoriterliği ise siyasal bir kimlik olarak tercih eden bir partiye dönüştü.
Laik değil İslamcı Türkiye
Kısaca AKP, laik, seküler, Cumhuriyet değerlerini yok sayan, çoğulculuğa tahammülü olmayan tekçi ve “İslamcı” bir siyasal çizgiye kaydı. Tüm kamusal alanı inandığı dini yoruma göre dizayn etme gayretine girdi.
İslam’ın bir yorumunun bu şekilde siyasallaştırılarak devlet dinine dönüştürülmesi, ülkede yaşayan farklı inanç sahipleri gibi İslam’ın farklı yorumları için de ciddi bir tehdit oldu. Devletleşen dini yorum, her türlü farklı dini ve yorumu kendisi için tehdit görmeye başladı.
Bu bakışın somut halini, geçen ay toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nun aldığı hükümete tavsiye kararlarında gördük. AKP, kendi dini yorumu dışında kalan tüm farklı tarikat ve cemaatleri hukuki bir karar olmadan terörist ilan ederek sindirmek ve kendi cemaatini biricikleştirmek istiyor.
Oysa din, doğası gereği yorumdur. Bu yüzden de çoğulcudur, aynı dine inanan farklı cemaatler, tarikatlar vardır. Devlete düşen görev, bu farklılıkları kamusal alan içinde bir arada yaşatabilmesi yani hakem olmasıdır.
Batı’nın Ortaçağ’da başardığı zihinsel dönüşüm ile hayata geçirdiği devletlerin laik olma yolunun açılmasıdır. Batı, Ortaçağ’da başardığı zihinsel dönüşüm ile dini, devlet yönetiminin dışına çıkarırken; AKP, 21. yy’da tam tersine dini devlete giydirip onu devletleştiriyor.
AKP’nin İslam dünyasının lideri olma uğruna onlara benzeme çabası; dinin, devlet yönetiminin merkezinde “araçsal” biçimde kullanılmasına yol açtı. Dinin ataerkilliği, ulus-devletin otoriter zihniyetiyle birleşmesinden ortaya çıkan; dinin siyaseten araçsallaştırılması ve dinin, insanların değil devletlerin daha doğrusu o ülkeleri yöneten ailelerin, saltanatların çıkarına yorumlanması oldu.
Selefileşme ve terör bağlantısı
Dinin böylesine araçsallaştırılması ve ideolojik olarak da Batı karşısına konumlanması, din adına cihadın da zımni olarak desteklenmesi yolunu açtı.
Bunun içindir ki, IŞİD’in, Boko Haram’ın uyguladıkları teröre, İslam ülkeleri sembolik kınama ve tepki dışında güçlü tepki veremediler. Bu yönüyle son dönemde, IŞİD’in Ortadoğu, Avrupa ve ABD’de gerçekleştirdiği terör eylemleri, AKP’nin, Katar ve Arabistan’ın bu örgütleri zımnen desteklemesi, İslam dünyası adına dünyaya meydan okumadır. Bu eklemlenme İslam dünyasında artan selefileşmeyi, radikalleşmeyi ortaya çıkarmaktadır.
İslam dünyasının içinde olduğu açmaz da tam da budur.
Ertelenemez yüzleşme
Bunun içindir ki, İslam dünyasının artık ertelenemez bir zihinsel dönüşüme ve aydınlanmaya ihtiyacı vardır. İslam dünyası bunu gerçekleştirmezse, içinde olduğu kadim sorunlarla yaşamaya devam edecektir.
Bu aydınlanmanın ilk adımı, kuşkusuz, devlet yönetiminin laikleşmesi ve dinin devlet yönetimin dışına çıkarılmasıdır. AKP’nin dini devletleştirip, onun inançtan çok toplumu yönetim aracı haline getirmesine en çok itiraz etmesi gerekenler AKP’yi ideolojik ve siyasi olarak destekleyen Müslümanlar ile onlar dışındaki Müslümanlardır.
Yani, İslam’ı Batı’ya meydan okuyan değil, bir arada yaşamanın aracı olarak kabul eden çoğulculuğu önkabul olarak varsayanlarda; dini, devletin değil bireylerin yorumu olduğuna inananlarda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018