Mustafa Karaalioğlu
İçinde bulunduğumuz gergin, biraz umutsuz ve bir hayli sıkıntılı durumun sebepleri malum ama artık bunları sıralamak pek tesir yaratmıyor. Hukuk, liyakat, şeffaflık, denge denetleme, kuvvetler ayrılığı, dünyayla ilişkilerdeki gerileme veya daha derinde eğitim, sivil toplumun zayıflaması gibi sorunlarımız var. Gayet tabii bu kadar problemi olan ülkenin ekonomisinin ve siyasetinin krize girmesi, girdikten sonra da çıkamaması normaldir. Herhangi bir alanda iyi netice almanın gerek şartlarının tamamına yakını diskalifiye edilmişse olumlu bir gelişme beklemek sadece hayaldir.
Türkiye’nin doğal potansiyeli veya daha da gerilemesi mümkün olmayan üretim gücünün üzerine bir şey koymadan yürümesinin güçlü bir ekonominin işareti sayılması bu yüzdendir. Kaçan fırsatı, geçen zamanı ve dünyanın gelişmesini hesaba katmazsanız kendinizi teselli edebilirsiniz. Enflasyona, yüksek faize, yüksek kura ve ağır borçlanma şartlarına da bahane bulabilirsiniz. Türkiye’yi, sonuçta çarkların bir şekilde dönmesiyle yetinen bir ülke seviyesinde görürseniz mesele yoktur. Oysa, bugünün dünyasında en umutsuz ve başarısız ülkelerde bile çarklar bir şekilde dönüyor.
Gelin görün ki Türkiye bu standartla yetinemeyecek bir ülkedir ve yetinmesini istemek de haksızlıktır. İyi kötü işleyen hukuk sistemi korunmuş olsa ve fizibilitesiz hedeflerle hamaset yapmak yerine, hükümet “sabah 9 akşam 5” standardıyla çalışmış olsa bile bugün gayrı safi milli hasılamız iki katı olacaktı. Kaybettiğimiz böyle bir değerdir. Sıralı yanlışların maliyeti bu kadar ağırdır. Hem kural bozulmuştur hem de o kuralsızlığın üzerine işlemesi mümkün olmayan hedefler yüklenmiştir.
Bozulan kural, demokrasinin denklemdeki payının, çarpanının zayıflamasıdır. Ekonomide kötüleşen makro rakamlardan daha önce ve daha ağır şekilde bozulan demokrasi karnesi olmuştur. Ne kadar yeni plan, ne kadar mucize reçete denenirse densin Türkiye’nin çıkışı ancak demokrasiye iade-i itibarla mümkün olacaktır. Hukuk ve demokrasi bugünkü yerinde saydığı sürece ekonomi, dış politika ayağa kalkamaz. Yahut toplumsal gerilim düşürülemez.
Bütün problemlerin temeli olan hukuk ve demokrasi eksikliğiyle yüzleşmeyen iktidar da bunu ıskalayan muhalefet de sonuç alamaz. Bugün demokratik standartlar düştüğü için Türkiye’ye gereken demokrasinin vizyonunu küçültmek de aynı kapıya çıkar; sonuç vermez. Özellikle muhalefetin, ekonomide kendini iktidara göre konumlayıp daha iyisi yapma vaadini bir pratik haline getirirken, demokraside de biraz daha iyisini yapmakla yetinmesi ülkenin ihtiyacı olan demokrasi vizyonunu karşılamaya yetmez. Esasen, herhangi bir alanda, gerekenin yerine, sadece “daha iyisini yapmak” gibi bir yaklaşım muhalefetin rüzgarını güçlü estirmez. Birçok alandaki problemlere ve başarısızlıklara rağmen iktidarın hala gücünü korumasının sebebini de seçmen sadakati kadar, muhalefetin hala bir sır olan vizyonunda aramak lazımdır.
Toplum ekonomiye, hayat pahalılığına, iyi ücrete bakar ama bütün bunların temelinde güçlü bir demokrasi duygusu da arar. Huzur olmadan refah olmaz; huzuru garanti etmeyenin refahı; yani iyi bir ekonomiyi getiremeyeceğini bilir. Yakın ve uzak geçmişteki bütün ekonomik kalkınma hamlelerine aynı şiddette demokratik gelişme de eşlik etmiştir.
Demokrasiye dönüş aynı zamanda iktidar için de bir vizyon ve yenilik enstrümanıdır. Belki biraz zor ama ülkede demokrasi havası estirme niyeti sergilenirse bunun karşılığı mutlaka olacaktır. Gerileme o denli dramatik ki ister seçim için ister muhalefetin hamle fırsatını elinden almak için yapılsın, her türlü demokratik hamlenin ülkeye faydası olacaktır.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025